Bazı hikayeler hiçbir zaman sona ermez. Onlar, geçmişin derinliklerinde saklanır ve bir gün yeniden hatırlanmayı bekler.
Mahperi Şahiner, yıllardır unutmaya çalıştığı hatıralarla bir Kasım akşamında yüzleşmek zorunda kalır. Bir çiçekçinin vitrininde gördüğü kasımpatılar, onu geçmişin kapanmamış defterlerine ve yarım kalmış hikayelerine geri çeker. Bu çiçekler, yalnızca güzellikleriyle değil; taşıdıkları acı ve hatıralarla da Mahperi'nin kalbinde derin izler bırakmıştır.
Her bir kasımpatı; unutulmaya çalışılan bir anıyı, yarım kalan bir gülüşü ve eskimeyen bir sevgiyi yeniden canlandırır. Mahperi, geçmişin ağırlığıyla baş etmeye çalışırken kendi kırık hikayesini onarıp yeniden yazmanın yollarını arar.
Peki, kasımpatılar gerçekten bir sonu mu işaret eder yoksa yeni bir başlangıcın anahtarı mıdır?