Sana Söz Verdim

By soldiersletter

70.3K 2.6K 212

Aksiyon, çatışma, aşk dolu: Bir yavbah hikayesi, Birbirleri için yaratılan Yavuz ve Bahar yaralarını sarabile... More

Şafak: 83
Karakter Tanıtımı
1. Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm
4. Bölüm
5. Bölüm
6. Bölüm
7. Bölüm
8. Bölüm
9. Bölüm
10. Bölüm
11. Bölüm
12. Bölüm
13. Bölüm
14. Bölüm
15. Bölüm
16. Bölüm
17. Bölüm
18. Bölüm
19. Bölüm
20. Bölüm
21. Bölüm
22. Bölüm
23. Bölüm
24. Bölüm
25. Bölüm
26. Bölüm
27. Bölüm
28. Bölüm
29. Bölüm
30. Bölüm
31. Bölüm
32. Bölüm
33. Bölüm
34. Bölüm
35. Bölüm
36. Bölüm
37. Bölüm
38. Bölüm
39. Bölüm
40. Bölüm
41. Bölüm
42. Bölüm
43. Bölüm
44. Bölüm
45. Bölüm
46. Bölüm
47. Bölüm
48. Bölüm
49. Bölüm
50. Bölüm
51. Bölüm
52. Bölüm
53. Bölüm
54. Bölüm
55. Bölüm
56. Bölüm
57. Bölüm
58. Bölüm
59. Bölüm
60. Bölüm
61. Bölüm
62. Bölüm
63. Bölüm
64. Bölüm
65. Bölüm
67. Bölüm
68. Bölüm
69. Bölüm
70. Bölüm
71. Bölüm
72. Bölüm
73. Bölüm
74. Bölüm
75. Bölüm
76. Bölüm
77. Bölüm
78. Bölüm
79. Bölüm
80. Bölüm
81. Bölüm - Final
82. Bölüm - Özel Bölüm
Yalnız Kurt - Tanıtım'dan Kesit
Yalnız Kurt - Tanıtım

66. Bölüm

439 25 6
By soldiersletter


Keyifli okumalar...

Yavuz: Hastanede ne arıyor acaba?
Bahar: Hırsız falan olmasın?
Yavuz: Devletin hastanesinden ne çalabilir ki?
Bahar: Ne bileyim? İlaç alacaktır belki. Ne yapacağız?
Yavuz: Ben içeri gireceğim sen de burada bekleyip polis çağıracaksın.
Bahar: Ya sana bir şey olursa?
Yavuz: Bir şey olmaz. Sen dediğimi yap.
Bahar: Emredersin sarı komutan.
Yavuz: Kenara geç ve oradan sakın ayrılma.
Bahar: Tamam.

Yavuz hemen hastanenin kapısından içeri girer.
Hırsız: Çabuk geç şuraya!
Yavuz: Ben mi?
Hırsız: Evet sen. Geç şuraya.
Yavuz: Tamam ama önce bir şey soracağım.
Hırsız: Neymiş?
Yavuz: Hastaneden ne çalacaksın?
Hırsız: Sanane.
Yavuz: Eğer ilaç istiyorsan sana veririm.
Adam: Sen ne diyorsun oğlum? Hırsıza yardım mı edeceksin?
Yavuz: Bir dakika amca.
Hırsız: Daha önce bunu söyleyen çok oldu. Ama hiçbiri vermedi ilacı. Geç şöyle!
Yavuz: Tamam kadını bırak.
Hırsız: Kaşınma lan öldürürüm seni.
Yavuz: Bak birazdan polisler gelir. Rehin almadan değil cinayetten hapis yatmak istiyorsan tamam öldür beni.
Hırsız: Ne diyorsun lan sen?
Yavuz: Siren seslerini duyuyor musun diyorum.
Polis: Hemen içeridekileri serbest bırak ve teslim ol. Buradan çıkamazsın.
Hırsız: Allah kahretsin. Çabuk bütün kanser ilaçlarını getirin bana.
Yavuz: Çıkamayacaksın buradan.
Hırsız: Kapa çeneni! Ve geç otur şuraya.
Polis: Silahını at ve teslim ol.
Hırsız: Asla! Getirin ilaçları artık.
Hemşire: Burada, getirdim.
Hırsız: Birine ver getirsin hepsini.

Herkes kim gidecek diye birbiriyle bakışırken Yavuz fırsat bu fırsat diye düşünüp kendisi götürmek ister.
Yavuz: Bana verin.
Adam: Yapma çocuk. Yazık etme kendine.
Yavuz: Merak etme amca.
Hırsız: Hadi getir.
Yavuz: Tamam sakin ol. Kadını bırak. Yoksa alamazsın.
Hırsız: Elinde silah olan benim sen beni tehdit ediyorsun lan. Ver hadi şunu.
Yavuz: Eğer o kadını bırakmazsan bu ilaçları kim için istiyorsan onun için hiç iyi olmaz. Şimdi kadını bırak, ilaçları al.
Hırsız: Tamam, ilaçları getireceksin kadını bırakacağım.
Yavuz: Önce kadını bırak. Sonra ilaçlarını al.
Polis: Bu son ikazım. Silahını at ve teslim ol.
Hırsız: Allah kahretsin.

Hırsız, kadını bırakır ve silahını Yavuz'a doğrultur.
Hırsız: Yanıma gel. Ben buradan çıkamazsam kimse çıkamaz.
Yavuz: Tamam sakin ol. Geliyorum.
Hırsız: Yavaş yavaş gel. Yavaş!
Polis: Teslim olmazsan seni vurmak zorunda kalacağız.

Hırsız Yavuz'un ensesine silahı dayayıp Yavuz'u önüne siper eder.
Hırsız: Sakin ters bir şey yapma.
Yavuz: Buradan çıkamayacaksın.
Hırsız: Kapa çeneni dedim sana.

Yavuz doğru anın geldiğine karar verip adamın karnına dirsek attıktan sonra hızlı bir şekilde ters dönüp adamın elindeki silahı yere atar ve kendi silahını çıkarıp adamı etkisiz hale getirir.
Yavuz: Yanlış kişiyi rehin aldın. Kaldır ellerini!

Adam etkisiz hale gelince içerideki herkes Yavuz'u alkışlamaya başlar. Bütün herkes Yavuz'un etrafında toplandığında polisler de adamı alıp emniyete götürmek üzere arabaya bindirmişlerdir bile. O sırada Yavuz gözleriyle Bahar'ı arıyordur.

Gazeteci(1): Adamı nasıl etkisiz hâle getirdiniz?
Gazeteci(2): Polis misiniz?
Yavuz: Askerim. Bu benim görevim, lütfen başka soru sormayın.
Bahar: Yavuz! İyi misin?
Yavuz: İyiyim. Bir şey yok.
Bahar: Çok korktum.
Yavuz: Tamam sakin ol iyiyim.
Polis: Yavuz, karakola gelmen lazım.
Yavuz: Ne olur uğraştırma beni ya. Bir şey yapmadım zaten. Sadece silahını aldım. Hem hastane randevum var benim.
Polis: Gelsen iyi olurdu ama neyse tamam. Bu seferlik hallederim.
Yavuz: Çok sağol.

Birkaç dakika sonra ortalık sakinleşmiş ve her şey yine normale dönmüştür.
Bahar: Girelim mi?
Yavuz: Tamam.
Bahar: İyisin değil mi?
Yavuz: Sanırım iyiyim.
Bahar: Hadi o zaman.

Yavuz ve Bahar birlikte psikiyatristin odasına doğru giderler.
Bahar: Ben burada bekliyorum. Rahat ol tamam mı?
Yavuz: Tamam.

Yavuz derin bir nefes alıp odaya girer.
Umut: Hoş geldin Yavuz.
Yavuz: Hoş buldum Umut bey.
Umut: Gel otur.

Kısa bir sessizlikten sonra Umut konuşmaya başlar.
Umut: Önce kendimi tanıtayım; ben Umut Akay. Bildiğin üzere psikiyatri uzmanıyım. Sanırım başka özel bir şey yok. Sen askersin galiba, yarım saat önce olanları duydum.
Yavuz: Evet askerim.
Umut: Öncelikle buraya ne için geldiğini öğrenmem gerekiyor. Mesleğinle ilgili mi yoksa başka bir şey mi?
Yavuz: Biraz daha kişisel bir şey.
Umut: Anladım. Sanırım seni çok derinden etkilemiş.
Yavuz: Aslında evet.
Umut: Biraz gerildiğini anlayabiliyorum. Rahat ol. Ne zaman istersen o zaman anlatmaya başlayabilirsin.

Yavuz biraz bekledikten sonra en baştan bütün olayları anlatmaya başlar.
Yavuz: Ben daha üç dört yaşlarındayken babam annemi ve beni terk etmiş. Liseye gidene kadar annemle yaşadım. Liseyi kazandığımda anneme haber vermek için eve gittim. Kapıyı çaldım ama açmadı. Sonra açık olan balkon kapısından girdim içeri. Bütün odaları aradım. En son bir oda kalmıştı. Kapısı kilitliydi. Kapıyı kırıp içeri girdiğimde annemi gördüm... Tavanda bir ip vardı. Annem de...

Yavuz gözünden akan birkaç damla yaşı silip devam eder: Daha yaşım 18'i geçmediği için beni annemin kuzenine verdiler. Adam annemle kavgalıydı. Çok uzun süredir. Beni de hiç sevmezdi. Belki de annemin acısını çıkartmak için aldı beni evine. Okul yatılı olduğu için sadece hafta sonları ve yaz aylarında gidiyordum eve. Eve gittiğim zamanlar ise her gün eve gelip saçma bir bahane bulup beni döverdi. 3 sene boyunca ondan dayak yedim. Her gün kemerle dövüyordu beni.

Umut hiçbir şey söylemeden Yavuz'un devam etmesini bekler.
Yavuz: 17 yaşımdayken babam geldi. Aslında bizi terk etmemiş. İstihbarata çalışıyormuş. Gizli bir görevde olduğu için bizi bırakmak zorunda kalmış. Her şeyi anlatınca ben de onunla gittim. Daha sonra ise annemin aslında intihar etmediğini öldürüldüğünü öğrendim. Babamı arıyorlarmış, onu öldürürlerse ortaya çıkacağını düşünmüşler.

Umut: Anladım. Zor bir çocukluk geçirmişsin.
Yavuz: Bir şey daha var. Buraya gelmemin asıl sebebi de o. Bu olaylar her aklıma geldiğinde, bununla ilgili bir şey olduğunda kabus görüyorum. Artık buna alıştım ama birkaç kişi zorlayınca sonunda buraya geldim.

Umut: Anladım. Öncelikle çok güçlü bir karakterin var. Bu olayları yaşayan başka biri olsaydı şu an çok daha kötü durumda olurdu. Kabuslarına gelirsek, onları geçirmenin fazla yolu yok. Kabusları neden gördüğünü bulmalısın. Anlattığın şeylerde nedenini tam olarak bilmediğin şeyler var mı?
Yavuz: Aslında var. Annem ve kuzeninin neden kavgalı olduğunu, yani onun bana neden şiddet uyguladığını bilmiyorum.

Umut: Peki kabus gördüğün şey bu hikayenin tam olarak hangi kısmı?
Yavuz: Genelde o adamı görüyorum. Bazen de annemi o halde gördüğüm zamanı.
Umut: O adamın annenle neden kavgalı olduğunu öğrenirsen kabuslarının azalacağını düşünüyorum. Diğeri ise üzgünüm ama onunla yüzleşmen gerekiyor.
Yavuz: Nasıl yani? Biraz daha açık konuşur musunuz?
Umut: Tabi, anneni o odada gördükten sonra bir daha o odaya girdin mi?
Yavuz: Hayır. Hiç girmedim.
Umut: Oraya girmen gerekiyor. O günü hatırlayıp yüzleşmen gerekiyor. Ama bunu hemen yapma. Önce kendini hazırlamalısın. Kendini hazır hissedene kadar yapma.
Yavuz: Kendimi hiçbir zaman hazır hissetmezsem peki?
Umut: Tek başına beklersen asla kendini hazır hissetmezsin. Birilerinin yanına olması lazım. Sevgilin ya da yakın bir arkadaşın. Seni buraya gelmeye ikna edenler mesela.
Yavuz: Tamam, deneyeceğim.

Umut: Güzel. Peki neden kavgalı olduklarını öğrenebilecek misin?
Yavuz: Sanırım birkaç gün sonra öğreneceğim.
Umut: O zaman şimdilik bu kadar. Yine beklerim. Bu sefer güzel haberlerle.
Yavuz: İnşallah. İyi günler. Teşekkür ederim.
Umut: Bu da benim görevim. Size de iyi günler.

Yavuz kapıdan çıkar, o sırada Bahar hâlâ onu bekliyordur.
Yavuz: Sen hâlâ burada mı bekliyorsun?
Bahar gülümseyerek: Evet. Nasıldı?
Yavuz: Biraz rahatlamış gibiyim.
Bahar: Ben demiştim iyi gelir diye.
Yavuz: Ama gece yine kabus göreceğim.
Bahar: Sen kabus görsen bile ben yanına olacağım. Ve seni asla bırakmayacağım.
Yavuz: Söz mü?
Bahar: Söz.

Yavuz yanına yaklaşarak Bahar'ın narin dudaklarına küçük bir öpücük kondurur.
Yavuz: Seni çok seviyorum Bahar.
Bahar: Seni çok seviyorum Yavuz.

O sırada Yavuz'un telefonu çalar. Arayan Erdem'dir.
Yavuz: Emredin komutanım.
Erdem: Operasyon emri geldi Yavuz. Hemen buraya gelmen lazım. Görüşmene sonra devam edersin.
Yavuz: Zaten işim bitmişti komutanım. Hemen geliyorum.
Erdem: Tamam bekliyoruz.

***






Bugün bölüm biraz geç kaldı kusura bakmayın. Yarın erkenden yükleyeceğim.



Continue Reading

You'll Also Like

4.3M 168K 68
Genç bir kız hayalleri umutları olan annesi ve babasıyla yaşayan genç kız yolu bir şekilde asker olan ağabeysinin yanına düşer. Nereden bile bilir ki...
UHRA By z༊

General Fiction

2.6M 93.6K 63
"Senden öncesi veya senden sonrası diye bir şey yok. Hep sen vardın. Attığım her adımda veyahut yürüdüğüm her yolun sonunda. Baran adım atıyorsa karş...
494K 18.1K 34
Kadın adamın kalbine kuma gittiğini bile bile sevmişti. Bu kuma kitabı değildir. Burada ki kuma kelimesi adamın kalbi vatan aşkıyla doluyken bir kadı...
2.1M 123K 79
TAMAMLANDI. (Düzenleniyor.) Vatanı için kendini feda edecek bir kız düşünün. Karaca Yavuz. Bir de; Mardin'in en büyük aşiretin'in ağa'sı olan. Azat...