(barodius)
Ofisimi dağınık bırakmaktan nefret ederim.Aslında genel olarak dağınıklıktan nefret ederim.İşte bu yüzden şu anki tek isteğim gidip kendimi yatağıma atıp telefonumdan sosyal medya hesaplarıma bakmak olsa da kendimi tutup dosyaları alfabetik sıraya göre yerlerine yerleştirdim ve bilgisayarımı kapattım.Asansöre bindim.Bir an için tavanda niye ayna var diye çok merak ettim.Kapalı alan korkusu olanlara geniş alan hissi vermekmiş amacı.Bence hiç işe yaramıyor.
Sarayın 87 katının en tepesine 10 saniye sonra ulaşmıştım.Odama girdim.Cep telefonumu elime aldım ve kendimi yatağa attım.Telefonumu elime aldım,şifreyi girdim ve facebook hesabımı açtım.Bu aralar facebook hesabıma özellikle fazla giriyorum.Savaşta olduğumuz krallığın prensesi savaşı cephede bırakmıyor diyelim.
Tam tahmin ettiğim gibi.Bildirimleri açtığım anda Fabia Sheen bir yorumunda senden bahsetti yazısı geldi.Bakalım yine neler saçmalamış.16 yaşındaki ergen kızın teki işte.Prenses diye gözünüzde büyütmeyin.Ablası da 38 yaşındaki hali.Kraliçedir arkadaşın kendisi.İkisi de gerizekalı.Aslında bence onların halkında toptan bir sorun var.Neyse.
Yazdıkları sinirimi bozunca telefonu bıraktım ve balkona çıktım.Korkuluklara dayanarak manzarayı izlemeye başladım.O anda tam da orada durduğumu fark ettim.Bu odayı çocukluğum boyunca hiç görememe sebebim olan yer.Babam buraya girmemize izin vermezdi.Balkonu çok tehlikeli diye.Bir gün şeytan vesvese verdi,Kazarina Gill ben -benim tayfa- girdik odaya.Tabii meşhur odaya girip meşhur balkona çıkmadan da olmazdı.Çıktık.İşte tam buradaki korkuluklara tırmanmıştık.Üçümüz aynı anda "ENERJİ İÇİMİZDEEEEE!" diye bağırmıştık.Babamı sonradan fark etmişti.Babam ölünce kadar bu odaya giremedim.Ama tahta çıktığım ilk gün ilk işim buraya taşınmak oldu.Aslında genel olarak ilk işlerim babamın ayarlarını sıfırlayıp KENDİ ayarlarımı ayarlamaktı.İyi ki değiştirmiştim.18 yaşımda tahta çıkana kadar her anımı onun saçma sapan kuralları içinde yaşamıştım.18 yıl.Boğulmak için yeterli bir süre.
And right now there's a steel knife in my windpipe
I can't breathe but I still fight while I can fight
As long as the wrong feels right it's like I'm in flight
Eminem in sesi odayı doldurdu.Love the way you lie.Bu adamı sevmeyen insanları itici buluyorum.Normalde ne zaman telefonum çalsa biraz durup dinlerim ama bu sefer telefondaki ismi görünce bekletmeden açtım.
-Efendim aşkım?
-Selam bir tanem,nasılsın?
-İyi sen?
-Ben de iyiyim.Beni mi aradın?
-Evet.Iıı şey,bu akşam yemeğe çıkalım mı diye aramıştım.Boş musun?
-Tabii ki.
-19.00 gibi gelirim.Sana da uyar mı?
-Uyar birtanem.Kapatmalıyım,hoşçakal.
-Hoşçakal <3
Telefonu elimden bıraktığım gibi gardrobuma atladım.Yaklaşık 10 dakika sonra hazırdım.
(1 saat sonra)
-aşkım
-efendim Rue?
-Iııı,şu sarışın kadına bak çaktırmadan,sakin Kazarina ya benziyor?
Arkamı dönmemle dehşete düşmem bir oldu.Onun burada ne işi vardı?Tabii ya,abisiyle hep buraya gelirdi o,ama zamanlaması berbat.Rue ile hiç anlaşamıyorlar,neden bilmiyorum.Onu fark etse kıyameti koparır.Evet,35 senede onu tanıyabilmişimdir,değil mi?
Tam arkamı dönüyorum ki Kazarina keyifli bir şekilde arkasını döndü.
Ama gözgöze geldiğimiz anda,o keyifli bakış yerle bir oldu.