Yaren'im

By angel777999

8.5M 322K 30.2K

Yaren ♡ Bedirhan More

Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
Bölüm 24
Bölüm 25
Bölüm 26
Bölüm 27
Bölüm 28
Bölüm 29
Bölüm 30
Bölüm 31
Bölüm 32
Bölüm 33
Bölüm 34
Bölüm 35
Bölüm 36
Bölüm 37
Bölüm 38
Bölüm 39
Bölüm 40
Bölüm 41
Bölüm 42
Bölüm 43
Bölüm 44
Bölüm 45
Bölüm 46
Bölüm 47
Bölüm 48
Bölüm 49
Bölüm 50
Bölüm 51
Bölüm 52
Bölüm 54
Bölüm 55
Bölüm 56
Bölüm 57
Bölüm 58
Bölüm 59
Bölüm 60
Bölüm 61
Bölüm 62
Bölüm 63
Bölüm 64
Bölüm 65
Bölüm 66
Bölüm 67
Bölüm 68
Bölüm 69
Bölüm 70 |Final|

Bölüm 53

74.1K 3K 273
By angel777999


Arkadaşının sözlerini anlamayan Bedirhan kaşlarını çatarak onun açtığı kapıdan, elinden tuttuğu karısıyla içeri girdi. Neler olduğunu anlamıyordu. Emir normalde asla böyle bir şey yapmazdı. Yaren'de abisinin sözlerinden tek kelime bile anlamamıştı. İçerideki kadın kimdi ki abisi bu kadar korkuyordu? Ayakkabılarını çıkartıp ayakkabılığa koyan Yaren üzerindeki paltosunu ve atkısını da çıkartıp astı ve hemen abisine dönerek, "Ne oluyor abi?" diye sordu fısıldayarak.

Derin bir iç çeken Emir kapıyı kapatarak, "Daha ne olsun Yaren kem gözlü Hayriye geldi misafirliğe. Dua edin de evi başımıza yıkmadan gitsin.." diye fısıldadı.

Duyduklarıyla kaşları hayretle havalanan Yaren, "Kem gözlü mü?" diye şaşırarak sordu.

Başını olumlu anlamda sallayan Emir, "Evet. Filiz'i rahatsız diye son anda kurtarıp odasına yolladık da ucuz yırttı ama Allah senin yardımcın olsun. Dedim gidin diye ama dinlemediniz. Evi de az hazarla kurtardık şu ana kadar sadece bir vazoyu kaybettik.." dedi ve ekledi, "Yani durum o kadar da kötü değil bizim için," diye.

Yaren duyduklarıyla zorla yutkundu. İnanası gelmiyordu ama abisinin ciddi yüz ifadesi de kendisini korkutuyordu. Bir ümit artık abisinin abartığını ya da şaka yaptığını düşündü. Sonuçta bir insan ne kadar kem gözlü olabilirdi?

Bedirhan hayretle, "Şaka yapıyorsun?" dedi tek kaşını kaldırarak ama Emir ciddi bir ifadeyle, "Yok lan kadın ünlü mahallede hiç mi duymadın? Gören hayalet görmüş gibi kaçıyor, yolunu değiştiriyor. Bugün de piyango bize çıktı. En son bizim aşağı mahalledeki Dilek teyzenin evine gitmiş. Bunlar da yeni televizyon almış, daha bu güle güle kullanın diyemeden yep yeni televizyon patlamış. Allahtan kimseye bir şey olmamış siz düşünün artık ne kadar tehlikeli. Gerçi birazdan görürsünüz.." deyip salona geçti.

Abisinin arkasından şaşkınca bakan Yaren kocasının kolunu tutup, "Bedirhan korkuyorum.." diyebildi yutkunarak.

Karısının böyle bir şey için üzülüyor olmasına kaşlarını çatan Bedirhan, "Ben yanındayım güzelim korkma hem bu mal kesin abartıyordur.." diyerek karısının elini tutup başının üstüne ufak bir öpücük bırakarak salona doğru yürüdü peşinden gelen karısıyla beraber.

İçeride gördükleri hafif balık etli yaşlı kadına uzaylı görmüş gibi bakan Yanmaz çifti çok yaklaşmadan selamlaşıp hemen ikili koltuğa geçtiler. Yüzünde samimi bir gülümsemeyle bakıyordu kadın. Bedirhan gözlerini kısarak baştan aşağı süzdü kadını. Normal olmayan bir şey aradı ama bulamadı. Normal yaşlı bir kadındı işte arkadaşı kesin abartıyordu. Gözleri kadını izleyen karısına kayınca hafifçe yaklaşarak, "Uzaylı görmüş gibi bakma Yaren.." diye fısıldadı.

Kocasının sesini duyan Yaren hemen bakışlarını kaçırdı. Sehpanın üzerindeki çay bardakları ve ikramlar kadının bayadır burada olduğunu gösterirken, yaşlı kadın gülümseyerek baktığı çifte, "Nasılsın Yaren kızım iyi misin?" diye sordu.

"İyiyim sağ olun siz nasılsınız?"

Eliyle başındaki başörtüsünü düzelten kadın gülümseyerek, "İyiyim kızım ne olsun işte geçinip gidiyoruz. Kusura bakma sana da bir türlü gelemedim ama aklımda geleceğim.." deyince, gözlerini irice açan Demir hemen, "Bedirhan sen pastaneye eleman aldın mı?" diye sordu konuyu değiştirmek için. Çünkü biliyordu ki bu kadın onların evine gider ve Yaren'in başına bir şey getirirse Bedirhan onu yaşatmazdı.

Arkadaşının korkusunu abartığını düşünen Bedirhan, "Evet aldık birini.." diyerek cevap verebildi. Fakat aynı anda da kısık gözleriyle karşısındaki kadını tekrar inceliyordu.

"Maşallah ne kadar da güzelsin kızım sen öyle.." diyen kadınla zorla tebessüm eden Yaren ses etmemişti fakat Bedirhan zorla yutkundu. Kendisi için değil de yanında oturan biricik sevdiği için korkuyordu. Aslında böyle şeylere inanmıyordu ve kadını tanımıyordu bile ama arkadaşlarının yüz ifadelerinden de ne anlam çıkarması gerekiyordu bilmiyordu.

Emir'in aceleyle, "Yaren kalk size de bardak getir.." demesiyle Yaren ayaklanarak mutfağa gitti. 

İki ince belli çay bardağıyla geri gelen Yaren bardakları sehpanın üzerine bırakıp çaydanlığa uzanıp bardaklara dökmeye başladı. Kocası kendi bardağını önüne alırken Yaren kendi bardağına uzandığı an çıkan sesle çatladığını gördü.


Odadaki bir kişi hariç herkes şaşkınlıkla bardağa bakarken o diğer bir kişi gülümseyerek, "Nazar çıktı kızım nazar. Git kendine bir bardak daha getir.." dedi.

Demir, "Ya acaba kimin nazarı.." diye homurdanırken yaşlı kadının, "Bir şey mi dedin Demir oğlum?" demesiyle hemen, "Yok Hayriye teyze, yok. Gözü olanın gözü çıksın dedim.." dedi.

"Amin.." diyen Emir ellerini yüzüne götürürken, "Bir bardakla kurtulsanız iyidir. Ulan resmen acıyorum size.." diyerek arkadaşına ve Yaren'e üzülerek baktı. Zaten konu kendisi ve Lale'ye gelmesin diye kırk takla atmıştı. Başında kaynanası varken bir de bu kadının getirdiği felaketleri kaldıramazdı.


Yaren çatlayan bardağı götürüp çöpe atarken kendine yeni bir bardak getirip tekrardan çay doldurdu ve şeker ekleyip karıştırdı. Elinde çay bardağıyla kocasının yanına oturan Yaren derin bir nefes alarak çayından bir yudum aldı.

Yaşlı kadının, "Sende düşük yapmıştın değil mi yavrum?" diye sormasıyla gerilen Yaren sadece başını olumlu anlamda salladı. Yakınlarından başka kimse Kadir'in yaptığını bilmiyordu. Herkese düşük yaptığını söylemişlerdi. Derin bir nefes alıp içindeki sızının geçmesini bekledi. Acısı halen tazeydi.

Karısının üzüldüğünü gören Bedirhan dişlerini sıktı. Aynı sızı onu da tam yüreğinden yakaladı, yaktı. Zorla yutkunan adam karşısındaki kadının karısına, "Üzülme kızım yine olur daha gençsiniz nasıl olsa.." demesiyle hemen boş bardağını uzatarak, "Çay koysana güzelim.." dedi.

Yaren burukça gülümseyerek boş bardağı alıp kalktı. Sehpanın üzerinde koyduğu bardağa çay doldurdu. Hayriye teyzenin de boş bardağını uzatıp, "Sana zahmet bende alayım bir bardak daha.." demesiyle onun bardağını da doldurup uzattı.

Kadının, "Sağ ol güzel kızım. Maşallah çokta yakışıyorsunuz siz birbirinize. Allah ayırmasın. Hep böyle destek olun birbirinize.." demesiyle kocasının bardağıyla ona yaklaşan Yaren ne olduğunu anlamadan burkulan ayağıyla, "Ahh.." diye inledi ve elindeki bardağı düşürmemeye çalıştı. Fakat düşmemek için dengesini kurmaya çalışan Yaren aynı anda dizini sehpanın sivri ucuna vurunca acı içinde yüzünü buruşturarak elindeki bardağı bıraktı.

Bedirhan karısı düşmesin diye ayağa fırlayıp hemen kolunu tuttu. Aynı anda eline değip düşen çay bardağından dökülüp tenini yakan sıcaklığı umursamadan. Gözleri sevdiğinin yüzünü tararken, "İyi misin?" diye sordu endişeyle.

Demir ve Emir de endişeyle ayağa kalktı, "Yaren iyi misin?" diye telaşla sorarak.

Yaren düz yerde ayağının burkulmasına şaşırırken başını olumlu anlamda sallayıp, "İyiyim." dedi ve iri iri açılmış gözleriyle koltukta oturan yaşlı kadına baktı şaşkınca. Masum masum bakıyordu kadın kendisine. Endişenlendiğini, "Dikkat et güzel kızım.." diyerek belli ederken Yaren sadece bakabildi kendisine.

Bedirhan yere dökülen çaya ve kırılan cam parçalarına basmamaya özen göstererek, karısına belinden tutarak destek olup oturttu koltuğa. Eliyle ayağına dokunup kontrol etti, "Acıyor mu?" diye sorarak.

Başını tekrardan olumsuz anlamda sallayan Yaren kocasının kızaran elini görünce hemen ayağa kalkıp, "Elini suya tutalım," dedi ve kocasını elinden tuttuğu gibi banyoya götürdü kimseyi umursamadan. Tuhaf şekile ayağı da ağrımıyordu. Sadece dizi sehpaya değdiği için acıyordu ve muhtemelen moraracaktı.

Elini dakikalardır sıkıca tutarak soğuk suyun altına tutan karısına bakan Bedirhan, "Yaren'im yeter ama acımıyor.." dedi. Usulca musluğu kapatıp kocasının elini çekti Yaren. Yanmayan tarafa eğilip ufak bir öpücük bırakıp, "Özür dilerim. Resmen yaktım seni.." dedi üzgünce.

"Ben iyiyim. Senin ayağın asıl nasıl? Buz koyalım mı?"

"İyiyim ağrı yok sadece dizim az ağrıyor.." diyebildi Yaren.

Kollarını karısına sararak göğüsüne çeken Bedirhan, "Kurban olurum sana." dedi, derince sevdiği kadının kokusunu içine çekerek.

Yaren'in, "Hadi içeri geçelim.." demesiyle genç çift tekrardan salona geçtiler. Demir parkenin üzerindeki cam parçalarını toplamış ve dökülen çayı da silmiş elinde bezle içeri gelen arkadaşlarına yüzünde acıyan bir ifadeyle bakıp, "İyisiniz değil mi?" diye sordu.

Bedirhan başını sallayarak karısıyla koltuğa geçti. Hayriye teyzenin, "İyisin değil mi oğlum?" diye sormasıyla da gözlerini devirmemek için büyük bir caba harcayarak soğukça, "İyiyim," dedi.

Kadın bu sefer Yaren'e dönerek, "Görünmez kaza, iyisin değil mi kızım?" deyince Yaren korkuyla, "İyiyim.." dedi.

Emir'in sorusuyla ona çay içmeyeceklerini belirten Yaren ve Bedirhan sessizce Demir'le konuşan yaşlı kadına baktılar. Kadın her ne kadar saf, masum birine benzese de ağzını açtığı an bir felaket oluyordu. Karısını korumak istercesine beline elin koyarak kendisine doğru çeken Bedirhan saçlarının arasına bir öpücük bırakıp sonra da kulağına yaklaşıp, "Bildiğin tüm duaları oku Yaren'im.." diye fısıldadı ve ekledi, "Bende okuyorum bildiğim tüm duaları senin için.." diye avuç içiyle karısının sehpaya vurduğu dizini elbisesinin üzerinden hafifçe okşayarak.

Yaren korku dolu gözlerle kocasına baktı. İç çekerek usulca ona sokuldu.

Emir birbirine çaresizce bakan arkadaşlarına başka zaman olsa kahkaha atarak gülerdi ama şu an durum ciddiydi. İç çeken adam ikiziyle konuşan yaşlı kadına dönüp, "Hayriye teyze geçen oğlun Serdar'ı gördüm. Maşallahı var ne yediriyorsun sen ona öyle? Doğru ya o da gelir işten bir kaç saate, senin akşam için yemeğin var mı?" diye sordu. Aslında amacı kadını bir an önce daha fazla zarar vermeden evden yollamaktı.

Yüzünde kocaman samimi bir gülümsemeyle Emir'e dönen yaşlı kadın, "Değil mi ama tosunum ne kadar yakışıklı. Maşallah deyin de nazar değmesini kuzuma. Kem gözlü insan çok. Var oğlum yemeğim benim, ta sabahtan yapmıştım.." dedi övünerek.

Emir duyduklarıyla kendi kendine, "Sen o oğlanı bu yaşına kadar öldürmeden nasıl getirdin acaba?" derken, Demir'de kadının gitmeyeceğini anlayınca homurdanarak, "Vay başımıza gelenler.." dedi sıkıntılı bir şekilde nefes alıp.

Yaşlı kadın bitirdiği çay bardağını sehpaya bırakıp çay kaşığını da içine koyarak daha fazla içmeyeceğini belirtti ve Bedirhan'a bakarak, "Bedirhan oğlum annen de dönmüş geçen gördüm ama sonra da gitti dediler doğru mu? Neredeymiş bunca sene? Niye sizi bırakıp gitmiş söyledi mi?" diye sordu.

Duyduklarıyla aniden gerilen Bedirhan dişlerini sıkarak başını diğer tarafa çevirip gözlerini yumdu. Ne o kadının adını duymak istiyordu, ne de onunla ilgili konuşmak istiyordu. Bunu gören Demir hemen araya girerek, "Yaren sana zahmet kaldır şunları malum Filiz rahatsız ya," dedi Yaren'e kaş göz işareti ederek. Kendisi de biliyordu ki bu arkadaşı için hassas bir konuydu.

Yaren aldığı işaretle hemen ayağa kalkıp kenarda duran tepsiye boş bardakları dizdi. Bunu parlayan gözlerle izleyen yaşlı kadın, "Doğru ya kaldı bunlar da kaldır güzel kızım. Maşallah mor elbisen de çok yakışmış sana.." dedi.

Bunu duyan Bedirhan'ın kaşları havalanırken gözleri iri iri açıldı ve hemen, "Yok yok yakışmamış. Yaren sen bir daha giyme bu elbiseyi.." dedi aceleyle.

Emir'de, "Bence de hiç yakışmamış.." diye onayladı arkadaşını hemen.

Kıkırdayan yaşlı kadın ayakta elinde tepsiyle kala kalan Yaren'e bakıp, "Gözünüz görmüyor mu ayol ne güzel olmuş işte. İnce beline tam da oturmuş elbise, maşallah güzel kızıma.." dedi.

Korkuyla yutkunan Yaren, "Yok giymem bir daha.." dedi ve hemen mutfağa gitti.

Bedirhan karısının arkasından bir şey olmaması için dua ederken mutfaktan gelen cam kırılma sesiyle, "Siktir," diyerek hemen fırladı oturduğu koltuktan. Hızla mutfağa koşarken yaşlı kadının arkasından, "Güzel de sakar galiba biraz.." demesiyle, "Sakarmış! Kurban ol sen ona. Gözlerinle yedin bitirdin kızı.." diye homurdandı karısını korurcasına.

Mutfaktan içeri giren Bedirhan, "Yaren iyi misin?" diye sordu ve yerde kırılan cam parçalarını toplayan karısını kolundan tuttuğu gibi ayağa kaldırdı. Elindeki cam parçalarını çöpe atıp usulca karısını süzüp iyi olup olmadığına baktı. Genç adam karısının elbisesinin ıslandığını görünce kaşlarını çatarak, "Ne oldu?" diye sordu. Yaren'in üzgünce, "Aniden elimden düştü tepsi.." demesiyle tezgahın üzerindeki ıslak bezi alıp, "Önemli değil canımın içi borcum olsun Filiz'e çay bardak seti. Sen iyi misin? Bir yerine battı mı? Yandın mı?" diye sordu, ıslanan yeri silerek.

Kocasının elinden bezi alıp kendisi ıslanan yeri silmeye başlayan Yaren, "İyiyim bardaklar da kalan çay döküldü. Soğumuştu zaten.." dedi.

Bedirhan karısının yüzüne bakarak, "Yaren yüzün solmuş doğru söyle iyi misin?" diye sordu ve elindeki bezi tezgahın üstüne bırakan karısının, "İyiyim sadece korkuyorum.." demesiyle içi eridi. Hızla karısını kendine doğru çekip, "Ölürüm senin o canına." deyip başının üstüne bir öpücük bıraktı.

Emir'in mutfağa girmesiyle geri çekilen Yaren abisinin, "İyi misin?" sorusuyla, "İyiyim abi.." diye cevap verdi. Bugün gelen giden aynı şey soruyordu zaten.

Emir bir Yaren'e bakıp bir de yerdeki camlara baktı sonra da yere çöküp cam parçalarını toplayarak çöpe attı, "Dedim size değil mi. İnanmadınız bana.. Şeytan diyor oh olsun de ama vicdanım el vermiyor işte.." diye söylenerek. Bir bezle yeri temizleyip sonra da ellerini yıkayıp kuruladı. İç çekerek kolundaki saate bakıp, "Ulan saatte geçmiyor. Oğlunun gelmesine daha kırk dakika var ve o gelmeden gitmez.." dedi arkadaşlarına üzgünce bakarak.

"Bu kadın hep mi böyle?" diye sordu Bedirhan buz dolabına omzunu yaslayarak.

"Evet. Kem gözlü Hayriye işte. Bebek için tebrik etmeye gelmiş yürüyen felaket. Ağzını açtığı an bir şey oluyor.."

Dudaklarını kemiren Yaren, "Söyle Filiz'e çıkmasın abi. Ben şaka yapıyorsun, abartıyorsun sandım ama valla çok korktum.." dedi titreyen sesiyle.

Karısının bu haline dayanamayan Bedirhan kolundan tutarak, "Yaren yürü gidiyoruz.." dedi.

Emir arkadaşına, "Aferin Mecnun götür Leylan'ı buradan." diyerek kıkırdadı.

Kaşlarını çatan Bedirhan, "Emir sus gebertirim." deyince Emir'de, "Parlama bana. Ben size dedim dinleyip gitseydiniz." deyip içeri geçti.

"İçeriyi bir toplasaydım ama.." diyen karısının sözlerini keserek, "Yok ama falan gidiyoruz. Yirmi kaç küsür sene beklemişim ben seni, şimdi de bu kadının öldürmesini mi bekleyeyim?" diyen Bedirhan karısının elinden tutup salona doğru gitti ve karısını arkasında saklayarak, "Bize müsaade acil bir telefon aldık çıkmamız lazım. Size iyi oturmalar." dedi.

Yaşlı kadın yüzünü asarak, "Oturuyorduk ne güzel ama.. Hem biz Yaren kızımla daha kaynaşıyorduk," diye konuşurken Bedirhan, "Yok yok kaynaşmayın.." diye sessizce mırıldanıp iyice karısının önüne dikildi bir dağ gibi ve hemen, "İyi akşamlar." diyerek elini kaldırdı. Yaşlı kadının öpmek için ayağa kalktığını görünce de hemen salondan çıkıp dış kapıya yaklaştı, "Yürü Yaren çabuk. Kolay mı buldum lan ben seni? Yarım saatte neredeyse hastanelik edecekti. Biraz daha kalırsak cenazemiz çıkacak tövbe tövbe."  diye homurdanarak.

"Hadi Yaren sar şu atkını da göreyim.."

"Off ya,"

"Oflama bana çabuk şu kadın gelmeden çıkalım." diyerek ceketini ve ayakkabılarını giyerek kendini dışarı attı Bedirhan. Arkasından da Yaren çıktı.

Yaren halen yaşadıklarını düşünürken Bedirhan'da kendi kendine söyleniyordu yaşlı kadına. El ele eve gidene kadar söylendi durdu. Eve varınca Bedirhan salona geçip uzanırken, Yaren'de mutfağa geçip dünden kalan yemekleri ısıttı.

Akşam yemeklerini de yedikten bulaşıkları yıkayıp, sonra da çayı demleyen Yaren salona kocasının yanına geçti. Televizyondaki diziyi dikkatlice izleyen Yaren başını da kocasının omzuna yaslamıştı.

Karısına uyarak izlediği diziden hiçbir şey anlamayan Bedirhan ses etmeden omzundaki başın üstüne ufak öpücükler bırakıp saçlarını parmaklarına dolayarak oynuyordu. O kadar huzurlu ve mutluydu ki kelimelerle tarif edilemezdi şu an. Yanında sevdiği, karşısında oynayan anlamadığı saçma bir dizi ve önlerinde sıcak çayları. Huzur buyudu işte. İç çeken adam şükür etti Rabbine içinden ve dua etti huzurlarının bozulmaması için. Ne kadar daha öyle kaldılar hiç bilmiyordu ama sessizliği bozan telefon sesiyle karısı kalkarken dikleşti oturduğu yerden adam.

Yaren mutfakta unuttuğu telefonunu alıp geri gelmişti. Kulağında telefon kocasına doğru Filiz diye mırıldanıp tekrardan arkadaşını dinlemeye koyuldu ve kocasının yanına oturdu.

"Filiz çok korktum ben o kadından. Ben daha önce öyle birini hiç görmedim. Kusura bakma bardaklarını da kırdım hep.." deyip karşı taraftaki arkadaşını dinledi bir süre sonra da, "Aynen. Zaten Bedirhan bize gelirse açmayacağım kapıyı diyor.." diyerek kıkırdadı.

"Öyle bir daha onun olduğu yere gitmem. Sen nasıl oldun? Bulantıların geçti mi?"

".."

"İyi iyi. Geç oldu yatmayacak mısın?" diyerek duvardaki saate göz attı Yaren.

"..."

"Biz de onu izliyoruz. Aynen bende bu kadını sevmedim, gıcık bir tip. Evet, adam biraz yakışıklı ama.." diyen Yaren sözünü bitiremeden telefonu Bedirhan alıp kendi kulağına götürdü ve, "Filiz, abim çok geç oldu git yat sen. Hadi Allah rahatlık versin." deyip kapattı telefonu. Sonra da televizyondaki baş rol oyuncusuna öldürecekmiş gibi bakıp, "Pezevenk! Ulan neresi yakışıklı bunun?" diye tıslayarak kapattı televizyonu kumandadan.

Kıkırdayan Yaren, "Çok ayıp ama telefon öyle çekilir mi ya.." dedi yüzündeki sırıtmayı saklamaya çalışarak.

"Sen elin adamını öv ayıp değil ben telefonu kapatınca mı ayıp?"

Omzunu silken Yaren, "Sözümü bitirmeme izin verseydin o adamın benim kocam gibi yakışıklı olmadığını söyleyecektim." dedi.

Tek kaşını kaldıran Bedirhan, "Valla mı?" diye sordu.

"Manken gibi adamsın bulmuşum seni ne yapayım o çirkin adamı? Bir gün bu dizi de başkasını öpüyor diğer gün başka kızı. Oysa sen benimsin."

Duyduklarıyla gözleri parlayan Bedirhan dikleşen omuzlarıyla tüm heybetiyle yavaşça ayağa kalktı. Gamzesini göstererek gülümsedi. Kocasının ne yapacağını merak eden Yaren gördüğü çukurla iç çekerek, "Hele şu yanağındaki çukur var ya ölüyorum ona.." dedi.

Karısına tepeden bakan Bedirhan, "Tüh sen şimdi beni övecekken ben telefonu mu kapattım?" diye sordu alaycı bir şekilde. Halbuki kalp atışları hızlanmış kalbi sevdiği için kaburgalarını zorlamaya başlamıştı ama bunu belli etmedi aksine karısına takılmayı seçti.

Kaşlarını çatan Yaren, "O kadar güzel şey dedim bunu bu düşünüyorsun sen?" diye somurttu.

"Evet."

"Öküz!"

İki elini de koltuğun arkasındaki duvara yaslayarak karısını kollarının arasına kıstıran Bedirhan, "Ne, duyamadım?" diyerek tehlikeli şekilde baktı karısına.

Etrafını saran o güzel kokuyla kendinden geçtiğini fark eden Yaren masum masum sırıtarak, "Seni çok seviyorum dedim.." dedi.

Karısının bu tatlı, şirin haline dayanamayan Bedirhan alnına sıcak bir öpücük bıraktı sonra da karısı ne olduğunu anlamadan bacaklarından tutarak omzuna attı. Çığlık atan karısını umursamayan adam, "Bende sana ölüyorum Yaren." dedi yüreğinden taşan büyük bir sevdayla.

"İndir ya daha dizi bitmedi!"

"O diziyi bir daha izlemeyeceksin!"

"Ama.." diye isyan eden Yaren'in sözlerini Bedirhan, "Uzatma yok sana dizi bir daha. Beni izle sen. Şimdi de güzelce uyuyacağız." deyip karısını odalarına götürdü.

🌹
Ertesi sabah havaların soğumasıyla soğuk bir güne uyanmıştı Yanmaz çifti. Geç kaldığı için hızlıca kahvaltısını yapıp pastaneye gitmişti Bedirhan, Yaren'de temizliğe vermişti kendini.

Bedirhan bir kaç saatte işini bitirince Ahmet babasının yanına uğramak için çıktı pastaneden. Fakat daha babasının evine varamadan Gökhan'dan gelen telefonla hızla verdiği adrese doğru yol aldı.

Adam arkadaşının verdiği haberle hem sevinmiş, hem de ört pas ettiği öfkesini tekrardan su yüzüne çıkarmıştı. İntikam vakti gelmişti artık.

Arabasını almadan mahalleye yakın olan yıkık dökük bir gecekondunun bulunduğu yere seri adımlarla vardı. Evin önünde duran bir polis aracı, üç memur ve Gökhan vardı. Hızlı adımlarla arkadaşının yanına varan Bedirhan nefes nefese, "Nerede?" diye sordu.

Arkadaşının öfkesini yüz adım öteden fark eden Gökhan verdiği karardan emin değildi ama olanları düşününce de hak verdiği için ses etmemeye karar verdi. Derin bir nefes alan adam, "İçeride. Bana bak sadece on dakika veriyorum anladın mı?" dedi gözlerini kısarak.

"Eyvallah."

Bedirhan'ın umursamaz hali canını sıkmaya başlayan Gökhan gür sesiyle, "Kalın kafalı olduğunu bildiğim için tekrar ediyorum sadece on dakika. İçeri girdiğim de nefes alıyor olacak o it!" dedi. Sakin duran arkadaşına bir türlü güvenemiyordu.

Bedirhan, "Tamam." deyip eski kapıya doğru yürüyüp içeri girdi zaman kaybetmeden.

Polis arabasının yanında duran üç polis memuruna bakarak sırıtan Gökhan, "Oyun başlasın. Bundan sonrası biz hiçbir şey duymadık, görmedik, bilmiyoruz. Hadi siz de arabada oturun hava soğuk.." dedi ve onların, "Peki amirim." diyerek arabaya binmelerini izledi.

Yıkık her tarafı dökülen evden içeri giren Bedirhan karşısında sandalyede oturan gözü morarmış ve dudağı patlamış adama baktı. Gökhan'ın bir kaç yumruk attığını anlayan Bedirhan içindeki öfkenin damarlarına karışıp tüm vücudunu sardığını hissetti. Kanı kaynamaya başlarken karşısındaki adam denilmeyecek insan korku dolu gözlerle kendisine bakıyordu.

O güne tekrardan gitti Bedirhan. Bebeklerini kaybettikleri güne.
Yaren'in çektiği acılar geldi gözlerinin önüne.
Vücudundaki yaralar, morluklar.
Akıttığı göz yaşları.

Hepsi bir bir gözünün önüne geldi ve içindeki intikam ateşi daha da büyüdü. Vücudu gerildi, bakışları karardı. Elleri yumruk olurken tok sesiyle, "Ayağa kalk!" diye bağırdı. Sesi boş evde yankı yaparken Kadir korkuyla titredi ve sızlayan vücuduyla zorla ayağa kalktı.

Bedirhan artık sinirini içinde tutamayacağını anlayınca bir aslan gibi avına yaklaşarak hızla saldırdı. Sertçe bir yumrukla Kadir'i yere serdi, "Ahh," diye bağırarak. Öfkesi o kadar büyüktü ki her şeyi yok etmek istiyordu.

Yerde acı içinde inleyen adama kulaklarını tıkayarak sertçe tekme attı karnına, "Bölye mi vurdun lan karıma sen?" diye bağırarak. Tekmeleri sertleşirken üst üste darbe alan adam acı içinde inlemeye devam etti.

"Böyle mi kıydın Yaren'ime?" diye dişlerinin arasından tıslayan Bedirhan adamı yakalarından tutup kaldırdı ve sert bir yumruk daha geçirdi yüzüne. Kadir tekrardan yere düşerken yıkık gecekondunun içinde acı çeken sesi ve Bedirhan'ın hırıltılı nefesi duyuluyordu.

"İt oğlu it seni." diyerek tekme atmaya devam eden Bedirhan, "Oruspu çocuğu." diyerek her bir darbede sevdiği kadının öcünü aldı.

"Ye-yeter, lütfen yeter.." diye kısık çıkan sesiyle yalvaran Kadir'in sesini duyan Bedirhan aynı anda karısının da böyle ona nasıl yalvardığını düşünerek zıvanadan çıktı. Öfke gözlerini kör ederken bacaklarına, karnına ve nereye denk gelirse tekme atmaya devam etti, "Sus lan pezevenk. Sen durdun mu Yaren sana dur dediğinde!" diye bağırarak.

Nefes nefese kalarak geri çekilen Bedirhan kararmış gözlerini etrafta gezdirirken açılan kapıyla arkasını dönüp içeri giren Demir ve Emir'e baktı. Kasları iyice gerilirken sıktığı dişlerinin arasından, "Siz karışmayacaksınız!" deyip devam etti yerdeki adama tekme atmaya.

Ne kadar daha böyle devam ettiği bilmeyen Bedirhan, "Yapma.." diyen adamla duraksadı ve yüzünü buruşturarak ona bakıp, "Benim Yaren'im bu kadar yalvarmamıştır senin gibi.." dedi ve arkasını döndü.

Sertçe kirli sakallı yüzünü ovalayan Bedirhan sadece Emir'in kapının yanında dikildiğini gördü. Demir'in, kan tuttuğu için çıktığını anlayan adam tekrardan yerde acı içinde inleyen adama dönüp baktı duygusuzca. Henüz içi soğumamıştı. Yavaşça ona doğru yaklaştı kendi kendine, "Benim karım çok acı çekti. Senin gibi bağırmadan içinde kendi kendini yedi bitirdi gözlerimin önünde.." diye söylendi ve zorla yutkunarak devam etti sözlerine, "Sen yavrumuzu aldın bizden. Sen kadınımın canını yaktın. Ben seni öldürsem bile sen onun çektiği acıların çeyreğini çekmedin.." diye.

Arkadaşının tehlike yüklü sesiyle ona doğru bir kaç adım atan Emir, "Bedirhan.." diye seslendi ama Bedirhan, "Sakın karışma!" diyerek yerdeki adamın sağ elinin parmaklarına sertçe bastı üst üste ve ezdi. Duyduğu kemik kırılma sesiyle yüzünü buruşturarak arkasına dönen Emir, "Yeter Bedirhan çıkıyoruz!" diye tok sesiyle uyardı arkadaşını.

Arkadaşının uyarısıyla yerde kendinden geçen adama, "Bu elle dokunmuştun karıma.." deyip geri çekildi ve hızla çıktı dışarı. Yüzüne vuran soğuk havayla kendine gelen Bedirhan derin bir nefes alıp, "Bu da geçti." diye mırıldandı duygusuzca.

Gökhan arkadaşı içeri girdiği an Kadir'in bağırışlarını duymamak için ıslık çalmaya başlamıştı. Her bir acı inleyişle durumun daha da kötüye gittiğini anlayınca da hemen Demir'i aramıştı. Bedirhan'a destek olmaları için çağırmıştı ama şimdi karşısında gördüğü adamı daha iyi görünce rahatladı. Fakat son anda fark etti ki Kadir'in sesi gelmiyordu. Kaşlarını çatan Gökhan arkadaşına yaklaşarak, "Yaşıyor değil mi lan? Başımı belaya sokmayın benim.." diye konuştu.

"Yaşıyor maalesef.." diyen Bedirhan'la, "İyi.." diyen Gökhan arabada oturan memura seslenip, "Arif ne hikmetse boş bir gecekondu da yaralı bir adam bulunmuş ambulansı ara hemen." dedi.

"Sağ ol Gökhan. Bu yaptığını ölsem unutmam." diyen Bedirhan'la sinsice sırıtan Gökhan, "Bu ne lan böyle. Güzelce övsene beni şerefsiz.." diyerek kıkırdadı.

Gevşeyen kaslarıyla rahatlayan Bedirhan, "Hadi lan oradan.." dedi.

Sessizce bekleyen Emir'e bakan Gökhan, "Emir bebeğim sen öv beni.." deyince Emir kaşlarını çatarak, "Siktir git!" dedi. Demir kardeşine gülerken Gökhan, Emir'e öpücük yollayıp sonra da, "Doğru konuş yoksa nezarete atarım seni," dedi ve tek kaşını kaldırarak ekledi, "Bilerek yapıyorsun değil mi? Seni nezarete atayım diye. Lan bana yakın olmak istiyorsan söyle yanıma alayım seni," diye ve güldü.

Emir sinir olduğu adama öldürücü bakışlarını yollarken Demir ve Bedirhan'ın kahkaha attığını görünce öfkeli bir şekilde, "Şerefsizler!" diyerek arkasına bile bakmadan gitti.

Continue Reading

You'll Also Like

3.2M 121K 36
'Umudun gece ise, ay'a tutun.' ∞ (15/08/2018; Başlama tarihi.)
167K 4.3K 82
Konu: Bir hemşire işine yine her zamanki gibi geç kalır ve patronu onu işten kovar, hemşirenin Nehir diye bir arkadaşı vardır ve ona iş ilanı vereb...
161K 7.3K 35
Yıllar önce evlat edinilmiş ve bunu çok sonradan öğrenen edebiyat öğretmeni Ekin Susmaz. Kimsesiz olduğunu düşündüğü bir şehit çocuğun koruyucu annes...
2.6M 152K 29
"Bir şeyleri anladığını anlarsa..." diye fısıldadı, dışarıdan bakan biri için şu an ayak üstü bir ön sevişmenin içinde gibi görünüyorduk. "Seni öldür...