canım okurlarım 4. kurgu ile karşınızdayımmmmm. umarım beğenirsiniz iyi okumalarrrrr
hepinizi öptümmmm
😘😘😘😘❤❤❤
💞💕💕💞💕💞💞💞💕💞💕💞💕💞💕
"haddini aşma!!! "
"NE OLUYOR BURADA??!!!"
koç benden önce davranıp Bora'nın yanına gitti. kalbim sıkışıyordu. gözlerimden yaşlar akmaya başladı.
"Bora bey ve Barış bey hoş-"
"KES SESİNİ!! NE OLUYOR BURADA DEDİM!!!!"
ağlamalarımın arasında konuşmaya çalıştım.
"B-Bora?"
benim ağladığımı yeni fark etmişti. hızlı adımlarla yanıma geldi. ellerini yanaklarıma koyup gözyaşlarımı sildi.
"ne oldu güzelim? anlat abine."
burnumu çektim.
"b-benim l-lisansımı iptal e-ettirecekmiş."
cümlemi bitirir bitirmez ağzımdan bir hıçkırık kaçtı. Bora'nın boynundaki damarlar belli olmuştu. Barış bir anda koçun yüzüne yumruk attı.
"NE HAKLA LAN??? BU KIZ NE YAPTI SANA??"
Bora onları umursamadan bana soru sormaya devam etti.
"neden iptal ettirecekmiş?"
"DNA testi yüzünden geç kaldım bir de bu gün sonuçlar açıklanırken geç kaldım diye. "
"YALAN SÖYLEME!!"
koçun bir anda bağırması ile irkildim.
"AFRA'YI KISKANDIĞIN İÇİN KIZIN YÜZÜNÜ NE HALE GETİRDİN!!!! ŞİMDİ DE AVRUPA ŞAMPİYONASINA GİTMEYECEĞİNİ SÖYLEDİĞİM İÇİN OLAY ÇIKARTTIN!!!!!"
şaşkınca gözlerimi açtım.
"ne?"
Bora'ya dönüp gerçekleri anlatmaya başladım.
"öyle olmadı gerçekten öyle olmadı! dün yemeğe yetişmek için antremanı kısa kesmek istedim. o da 'Afra'yı yenersen git ' dedi. bizi aynı ringe sokan kendisiydi! onu kıskanmıyorum da ben eski koçum olmadan turnuvalara katılmayacağım zaten!!"
"eski koçun nerede peki?"
çenem titredi.
"ö-öldü."
hızla beni kendine çekip sarıldı. bende bunu bekliyormuş gibi hıçkırarak ağlamaya basladım. Barış içerideki herkesi çıkartmıştı. sadece koç, Barış, ben ve Bora kalmıştık.
Bora sakinleşmem için saçlarımı okşuyordu. ama ben daha çok ağlıyordum. bir süre sonra ayrıldı benden ama bu sefer Barış sarıldı.
Bora da koçu yakasından tutup dışarı çıkarttı.
Barış saçlarımı aynı Bora gibi okşuyordu.
"haberin olsun ağlayınca çirkin oluyorsun."
burnumu çektim.
"benim her halim güzel bir kere."
burun kıvırdı.
"çirkinsin bir kere."
"yiiooo güzelim benn!!"
gülüp saçlarımı karıştırdı.
"sırf benim kardeşimsin diye güzelsin bak."
"egoist!!!!"
ikimizde gülmeye başladık biz gülerken Bora içeriye girdi. yanıma gelip saçımı öptü.
"hadi arabaya."
"Şey Bora?"
"söyle."
"ben motorumla gelmiştim. onu burada bırakamam."
Barış hemen atladı.
"ben süreyim mi? Bora abim benimkini elimden aldı."
anahtarı cebimden çıkartıp eline verdim.
"dışarıdaki kırmızı honda. kask da üstünde."
gözleri parladı. elimdeki anahtarı hızla hızla alıp dışarı çıktı. ben arkasından gülerken Bora da Barış'a bu çocuk olmamış bakışları atıyordu.
💕💞💕💞💕💞💕💞💕💕💞💕💞💕💞
Bora'nın bakış açısından
Hera ile arabaya bindik. küçük yaramaz bir kız çocuğu gibiydi. en ufak şeyde üzülüp ağlayabiliyordu ve bunu bize fark ettirmiyordu.
"yine şarkı açayım mı?"
hevesle sorduğu soru ile gülümsedim.
"güzelim biraz konuşalım bence."
"ne konuşacağız ki?"
"bana kendinden bahsetmeye ne dersin?"
sahteden öksürüp ciddi bir hal aldı.
"ben Hera Aden Alvina. 17 yaşındayım. sovyet boksu yapıyorum. kavgacı biriyim. karakol ikinci evim yani o derece."
kıkırdamaya başlayınca şaşkınca ona baktım. kavgacı birine benzemiyordu.
"şimdi sen anlat bakalım."
"adım Bora. 28 yaşındayım. şirketi yönetiyorum. kavgacı biriyim. "
heyecanla gülümsedi.
"mafyasın değil mi????"
Hera'ya garip garip baktım.
"Hayır Aden. bunu nereden çıkarttın?"
gülüşü yüzünde dondu. bana değil de cama doğru bakmaya başladı.
"bana Aden deme. benim adım Hera."
kaşlarım çatıldı. Ekin denen piç ona Aden diyordu ama.
"neden?"
"içimdeki Aden ve Alvina'yı yok ettim. uzun hikaye."
ne yaşamıştı? kendini yok etmesi zordu. o an kendime söz verdim. Aden ismini ona geri getirecektim.
bir süre sessizlik oldu. Aden uyuyordu. eve geldiğimizde yavaşça arabadan indim. ardından onu kucağıma aldım. Barış da gelmişti.
"oha ya bu motor çok iyi!!!"
hemen yanımızda bağırması ile ona sert bakışlarımı gönderdim. Aden'de uyanmıştı zaten. minik elleriyle gözlerini ovdu.
"geldik mi?"
"geldik geldik ama sen uyu."
başını göğsüme yasladı.
"teşekkür ederim Bora abi."
bir anlık donup kaldım. bana abi demişti. Aden bana abi demişti.
ilk defa bu gün kendimi kız abisi gibi hissetmiştim çok farklıydı. Hera çok farklıydı. o benim kız kardeşimdi.
yüzümü saçlarının arasına gömdüm ve bir kaç kere öptüm.
"abin kurban olsun sana."
bana şirince gülümsedi.
"indir beni artık."
Hera'nın bakış açısından devam
Bora beni kucağında indirince Barış beni klunun altına aldı. birlikte eve doğru yürümeye başladık.
Bora zili çaldı ve beklemye başladık.
kapıyı Rana hanım açtı. çok tatlı gülümsüyordu.
"Hoş geldiniz çocuklar!"
"hoş bulduk anne."
"hoş bulduk anne."
"hoş bulduk Rana hanım."
ona hanım demem ile yüzü düşsede belli etmedi.
"geçin bakalım içeriye."
küçük civciv yavrusu gibi Barış ve Bora'yı takip etmeye başladım(🐥). çünkü nereye gideceğimi bilmiyordum. birlikte salona geçtik.
içeride 8 erkek vardı. Cihan beyi, Barış ve Bora'yıda sayarsak 11 erkek vardı. göz ucuyla Rana hanıma baktım. bu kadın nasıl 11 çocuk doğurmuştu?
"kızım geç otur şöyle."
Rana hanım söyleyene kadar ayakta durduğumu fark etmemiştim. gidip onun yanına oturdum. bana içten bir şekilde gülümsedi.
"gel sana bizimkileri tanıtayım."
başımı hafifçe aşağı yukarı salladım.
"bak bu Bora, en büyük abin 28 yaşında. yanındaki Tuna 2. abin 27 yaşında. 3. abin Poyraz 26 yaşında. 4. ve 5. abilerin Okan ve Ozan ikizler 25 yaşındalar Okan doktor Ozan ise avukat. 6. abin Barış 20 yaşında mimarlık okuyor. şuradakilerde üçüzlerin. Zeus ve Ares. 17 yaşındalar. en sonuncular da Efe ve Berk 15 yaşındalar onlar da ikizler. "
kafamı anladım dercesine salladım. çoğu kişi bana öldürecek gibi bakıyordu. Merve'yi çok seviyorlardı her halde. onları ayıran bendim.
Rana hanımın sesi ile daldığım düşüncelerden kurtuldum.
"şimdi sen de kendini tanıt kızım."
herkesle tek tek göz göze geldim.
"özür dilerim."
herkes şaşkınlıkla bana baktı. ne için özür dilediğimi çözmeye çalışıyorlardı. Bora ellerini önünde birleştirdi.
"ne için Aden?"
"hepiniz bana nefretle bakıyorsunuz. Merve'yi çok seviyordunuz sanırım. özür dilerim. sizi ayırdım. ama merak etmeyin sizden istediğim bir abilik fln yok. hayalet gibiyimdir ben. evde varlığımı bile fark etmezsiniz. zaten çok konuşmam da. yani benimle muhattap olmak zorunda sa değilsiniz..."
gözlerim dolmuştu. ama fark ettirmedim. Rana hanıma dönüp sızlerime devam ettim.
"belki ben istediğiniz gibi bir kız değilimdir. sizden de özür dilerim. size 1 yıl yük olacağım. bana kalacağım odayı gösterir misiniz?"
Rana hanım ve Cihan beyin gözleri dolmuştu. ayağa kalkıp birlikte üst kata çıktık. mavi kapılı bir odaya girdik.
"odanı beğendin mi kızım?"
"evet beğendim. çok güzel olmuş."
"ben çıkayım da sen dinlen."
"tamam."
Rana hanım odadan çıkınca. içerideki 2 kapıyı açıp ne olduğuma baktım.
biri banyoydu. tasarımını çok sevmiştim.
diğeri ise giyinme odasıydı. tamamen kıyafetlerle doluydu. yeni alınmıştı.
kendimi yatağa atıp gözlerimi kapadım. bakalım yarın ne olacak.