MAFYA SEVERSE: SUSKUN

By Polivora_Kualin

454K 17.5K 3.5K

Gece, çocukken yaşadığı bir travma sonucu konuşamayan bir kızdır. Normal insanlar gibi yaşamak ve kaybettiği... More

SUSKUN (1.BÖLÜM)
SUSKUN (2.BÖLÜM)
SUSKUN (3.BÖLÜM)
SUSKUN (4.BÖLÜM)
SUSKUN (5.BÖLÜM)
SUSKUN (6.BÖLÜM)
SUSKUN (7.BÖLÜM)
SUSKUN (8.BÖLÜM)
SUSKUN (9.BÖLÜM)
SUSKUN (10.BÖLÜM)
SUSKUN (11.BÖLÜM)
SUSKUN (12.BÖLÜM)
SUSKUN (13.BÖLÜM)
SUSKUN (14.BÖLÜM)
SUSKUN (15.BÖLÜM)
SUSKUN (16.BÖLÜM)
SUSKUN (17.BÖLÜM)
SUSKUN (18.BÖLÜM)
SUSKUN (19.BÖLÜM)
SUSKUN (20.BÖLÜM)
SUSKUN (21.BÖLÜM)
SUSKUN (22.BÖLÜM)
SUSKUN (23.BÖLÜM)
SUSKUN (24.BÖLÜM)
SUSKUN (25.BÖLÜM)
SUSKUN (26.BÖLÜM)
SUSKUN (27.BÖLÜM)
SUSKUN (28.BÖLÜM)
SUSKUN (29.BÖLÜM)
SUSKUN (31.BÖLÜM)
SUSKUN (32.BÖLÜM)
SUSKUN (33.BÖLÜM)
SUSKUN (34.BÖLÜM)
SUSKUN (35.BÖLÜM)

SUSKUN (30.BÖLÜM)

5.4K 349 408
By Polivora_Kualin

350 oy 400 yorum.

Keyifli okumalar Suskun okuyucuları ❤

&&&&

Hayat kimi zaman çelme atıp yere düşürken kimi zaman da yerden kaldıracak bir el uzatıyormuş gerçekten.

Mutsuz olduğum anlarda bile gülümsemeyi öğrenmek mümkünmüş.

Yaşadığım her acıya rağmen dimdik durabiliyorum ve ilk defa kendimle gurur duyuyorum.

Bugüne kadar içimde konuşmak adına olan küçük umutlarım birleşmiş bana 'Başarmana çok az kaldı.' Diye fısıldıyorlardı sanki.

Eve geldiğimde babamı karşımda bulmuştum. Biraz önce geçmişimi anımsamak yüzüne bakamamama sebep olsada bir süre sonra kendimi toparlayıp bana merakla bakan gözlerine bakmıştım.

Bana doktorun ne söylediğini sormuştu. Durumumun iyiye ilerlediğini biraz kendime vakit ayırarak kafamdaki travmalarımı atlatmamı istediğini söylediğimde birkaç dakika gözlerini benden ayırdı. Ardından sadece "Sen nasıl mutlu olacaksan öyle olsun." Demiş ve bir saniye bile bana bakmadan odasına ilerlemişti.

Gözlerinde gördüğüm ifade karmakarıştı. Üzülüyordu, annemin son kez görmeme izin vermediği için pişmandı ve çaresizdi. Onu affetme yönünde ilerleyen adımlarım bu gözlerdeki anlamla birkaç adım öne gelse de annemin beni almak için uğraştıgı çabalar, döktüğü gözyaşları bunu beklermiş gibi ben daha ilerleyemeden kolumdan tutup eski konumuma getiriyordu.

Ne yapmam gerektiğini kendim de kestiremiyordum. Her şeyi zamana bırakmıştım. 

O andan sonra bir süre sadece uyudum. Dinlenmek şu an istediğim tek şeydi. Bir süre dinlendikten sonra eksik konularımı kapatmak adına bir süre tekrar yapıp birkaç test çözdüm. Akşam yemeğimi de odamda yemiş, kafamı sadece derslere odaklamak adına aşağıya da inmemiştim. Günümün yarısı ders çalışmak diğer yarısı da uyuyarak geçti.

Sabah dinç ve garip bir heyecanla uyandım. Uyanır uyanmaz kısa bir duş alıp saçlarımı kurutarak açık bıraktım. O anda telefonum titredi.

Barlas: "Seni almaya gelmemi ister misin?"

Gece: "Olur."

Yüzümde geniş bir gülümseme oluşurken telefonu cebime attım.

Okuduğum kolejde telefon seberst.

Üstüme okulun formasını altıma ise siyah kot pantolon geçirip çantamı alarak aşağı ilerlerken heyecanımın sebebini Barlas'ı görmek olduğunu bir kez daha anladım.

Omzumdaki çantayı sandalyenin kenarına bırakıp babama baş selamı vererek yerime oturdum. Hızla kahvaltımı yaparak ayağa kalktığımda sessizliği bozarak gözlerini gözlerime çevirdi.

"Seni..." diyerek bir süre durdu. "...bırakmamı ister misin?"

Gözlerimin önüne önce Barlas sonra babam geldi.

Başımı kaldırıp yüzüne bir kez daha baktım. Barlas ile her gün görüşebilme imkanım var ama babamla doğru düzgün görüşemiyorum bile.

Başımı olur dercesine sallarken yerime oturup işaret diliyle devam ettim. "Kahvaltını yaptıktan sonra gideriz."

"Geç kalmazsın değil mi?"

"Hayır, daha yarım saat var."

Başını sallayıp yemeğine döndü. Bende alttan Barlas'a mesaj atıyordum.

Gece: "Babam beni bırakmak istiyormuş."

Gece: "Onunla gitsem sorun olur mu?"

Anında cevap verdi.

Barlas: "Sen istiyor musun?"

İçtenlikle "Evet." Yazdım.

Barlas: "O halde sorun değil. Ben direk okula geçiyorum."

Gece: "Tamam, görüşürüz."

Barlas: "Görüşürüz Çakır."

Gözlerimi telefondan çekip rahat bir nefes verdim. Bir mesajı bile ruhuma merhem olabilir mi?

***
Barlas'tan.

Motorsikleti park edip kaskı indirerek okula ilerledim. Gözlerim her saniye Gece, mesaj atar diye beklediğim telefonuma kaydı. Biraz önce babasıyla geleceğini söylemişti. Acaba gelmiş mi?

Tam o anda mesaj geldi.

Çakır'ım: "Beş dakikaya orada olurum."

Gülümseyerek telefonumu cebime atıp merdivenlere ilerledim. Sınıfa girmemle Behlül'ün yanıma gelmesi bir oldu. "Güno Barlas."

"Güno?"

"Günaydının kibarlaşmış hali."

Yüzümdeki gülümsemeyi bozmadan "Günaydın zaten yeterince kibar bir kelime gerizekalı." Diyerek sırama oturdum.

Sadece benim duyabileceğim bir ses tonuyla "Her ne zıkkımsa Bihter'in hoşuna gidiyor." Diyerek elini boş ver dercesine salladı ve Bihter'in yanına yerleşti.

"Güno sevgilim." Diyerek Bihter'e genişçe gülümsedi. Bihter, benim hemen arkalarında olduğumu umursamadan Behlül'ün yanağından öpüp "Güno aşkım." Diye karşılık verdi.

Önümdeki iki kitabın birini sağ diğerini sol elime alıp kafalarına geçirdim. "Önümde cilveleşmeyin lan."

Behlül başını tutup "Nerede cilveleşmemize izin veriyorsun anasını satayım? Yer, zaman bildir de orada cilveleşelim. Okuldan başka yüzünü göremiyorum zaten. Daha doğru düzgün öpemedim bile." Diye söylendi.

"Daha az önce ne yaptın o zaman?"

İşaret parmağıyla Bihter'i işaret etti. "Ben değil o yaptı!" Diye bağırdı.

Bihter sertçe Behlül'ün omzuna vurdu. "Bağırmasana. Gören ırzına geçtim sanacak."

"Artık herkes duydu. Gel sözlerini gerçekleştirelim boşu boşuna namusuma laf atmasın fettanlar."

Gözlerim dehşetle büyüdüğünde varlığımı hatırlayıp devam etti. "Tabii ki şaka yapıyorum."

Gözlerimi Bihter'e çevirdim. "Bu herifin neyine aşık olduğunu çok merak ediyorum. Bak eğer sana büyü falan yaptırdıysa söyle, gerekirse tüm şehirdeki büyücüleri getirip büyüyü bozarım."

Bihter "Saçmalama abi." Diyerek göz devirdi.

Behlül ise "Gece, sana nasıl aşık olduysa Bihter de öyle aşık olmuştur." Diye söylendi. Tam ona karşılık vereceğim sırada Gece'nin sınıfa girmesiyle gözlerim anında onun gözleriyle kesişti.

Genişçe gülümsedim. "Geldi güzel gözlüm."

Behlül baktığım yöne bakıp Gece'ye "Güno fıstığım." Diyerek ayağa kalktı.

"Fıstığını..." diye söylene söylene ayağa kalkıp onu omzundan tutarak yerine oturttum ve Gece'nin karşısına geçtim.

"Nasılsın Çakır?"

İşaret diliyle "İyiyim, sen?" Diye karşılık verdi.

Sen yanımdayken kötü olma ihtimalim var mı?

"Sen iyiysen bende iyiyim."

Beraber sıramıza geçtiğimiz esnada Behlül "Güno güzel gözlüm." Diyerek öpücük attı. Gece, karşılıl vererek yanağından öpünce kaşlarım çatıldı.

"Beni niye öpmedin de bu şerefsizi öptün?"

Behlül, Gece'den önce atılıp "Çünkü o şerefsiz dediğin muhteşem şahsiyet onun herkesten çok sevdiği süt abisi oluyor." Dedi. Alayla güldüm. "Seni mi herkesten çok seviyor? İşte buna gülünür."

Behlül, bir atak beklercesine Gece'ye bakarken Gece bir bana bir Behlül'e bakıp "İkinizi de seviyorum, yetmez mi?" Dedi, işaret diliyle.

Başımızı olumsuz anlamda sallamamızla Gece "O zaman ikinizi de sevmiyorum. Sadece Bihter'i seviyorum." Diyerek önüne dönmüştü.

Bihter sırıtarak bize bakarken Behlül "Öyle olsun." Dedi ve ayağa kalkıp kısık gözleriyle önce Gece'ye onu suçlayan bakışlar attı. Ardından Bihter'e dönüp "Allah'a emanet ol sevdiğim. Bunlar sana bir şey yapmaya çalışırsa bana söyle. Sakın çekinme, tamam mı?" Dedi.

Bihter "He he hadi eyvallah derse geç kalacaksın." Diyerek ona el salladı.

"Geç kalmak için uzatıyorum zaten. Dersim tarihçiyle tarih dersini de öğretmenlerini de sevmiyorum ya. Bir de adam inadıma ismimi öğrenmiş, her görüşünde bana selam veriyor. Arada uyumadan önce aklıma geliyor. Acaba diyorum, acaba biraz sevmeye mi çalışsam? Adam iyi birine benziyor. O anda gözlerimi korkuyla aralıyorum, meğer bunları rüyamda düşünmüşüm. Adam senden çok rüyalarıma giriyor anasını satayım. Neyse, sizde ne çok konuştunuz ya." Bihter "Biz mi?" Diyerek güldüğünde Behlül onu takmadan devam etti. "Biraz da lavaboda oyalanıp sınıfıma geçeyim. Hadi görüşürüz."

O ardına bile bakmadan giderken hemen ardından hoca derse girmişti. Bir süre ders işlemiştik, konumuz bitince hoca anılarını anlatmaya başlayınca elime bir kağıt ve kalem alıp Gece'yle konuşmaya başladım.

"Okul haftasonu için bir gezi planlamış."

Kağıdı Gece'nin önüne bıraktım. Bıraktığım an irkilse de toparlanıp yazdıklarımı okumaya başladı. O okur okumaz devam ettim.

"Geziye katılmak ister misin?"

Gülümseyip bir şeyler yazmaya başladı.

"Olur, bir değişiklik yapmış oluruz."

Gözlerimi tamam dercesine yumup zilin çalmasını bekledim. Bir süre sonra zil çalınca dün olanlar gözümde canlandı. Bana borçlu olduğu öpücük aklıma gelince Gece'nin omzuna iki kez hafifçe vurup sınıftan çıktım. Gece, hemen arkamdan geliyordu.

İnsanların arasından ellerim cebimde geçip giderken yangın merdivenine ilerleyip kapının kenarında bekledim. Gece, içeri girince gözlerimi gözleriyle buluşturdum.

İşaret diliyle "Bir sorun mu var?" Diyerek merakla bana bakarken başımı salladım.

"Güzel bir hanımın henüz ödemediği bir öpücük borcu var."

Sözlerimin ardından yüzünde geniş bir gülümseme oluştu. Ben utanıp kaçmasını beklerken o yanıma yaklaşıp yakalarımdan tuttu. Onun aksine bu ani davranışla gözlerim fal taşı gibi açılmış, kalbim delicesine atmaya başlamıştı. Beni kendine çekip yumuşak dudaklarını dudaklarımla birleştirdi.

Öptükten sonra geri çekilmeden elini elime sardı ve alnını alnıma yasladı. Burnumu burnuna sürtüp "Seni çok seviyorum." Diye fısıldadım. Dudaklarına geniş bir gülümseme yerleştirip işaret diliyle "Seni çok seviyorum." Dedi.

Tam o anda hafif bir tıngırtı duydum. Gece'nin sesi duymadığını görünce alnından öpüp geri çekilmeden önce "Sen sınıfa geç, ben birazdan geliyorum." Dedim.

Beni sorgulamadan başını sallayıp gitti. O gider gitmez sesin olduğu yere üst kata ilerledim. Dil sınıfından Feride denen kızı telefonuna bakarken görünce yanına ilerleyip telefonu elinden aldım.

Düşündüğüm gibi fotoğraflarımızı çekmişti.

"Barbar ben-"

"Kapa çeneni." Diyerek telefonu cebime atıp kimse duymaması için bağırmadan konuşmaya çalıştım. "Ne kadar utanmaz, arlanmaz insanlarsınız. Benimle derdiniz ne, fotoğrafımızı çekmekle eline geçen ne lan?"

"Ö-Özür dilerim."

"Ben sizin özrünüzü-" sakin olmaya çalışarak elimi saçlarımdan geçirdim. Sinirlenip insanlara zarar vermek şu an istediğim son şey bile değil. "Bu fotoğrafları paylaştın mı?"

"Hayır."

"Eğer..." diyerek ona bir adım yaklaştım. "Yalan söylüyorsan-"

"Yalan söylemiyorum."

"İnşallah." Diyerek arkamı dönüp gidecekken "Barbar!" Diye seslendi.

Öfkeyle ona döndüm. "Yine ne var?!"

Yüzünde derin bir şaşkınlık vardı. "Beni sapasağlam bırakacak mısın?"

"Acı çekmek sizde zevk haline geldi galiba. Bir anda bırakınca ters etki mi yaptı?"

Onun cevabını beklemeden gidecekken "Gece." Diye mırıldanınca hızla ona döndüm. "Ona saldıranın kim olduğunu öğrendin mi?"

"Henüz değil."

"Esin." Dedi, bir anda. "Ona saldıran Esin'di. Gece için dövüşleri bıraktığından beri peşini bırakmadı. Yaptığı ilk hamle bu oldu."

Ve bana arkasını dönüp gitti.

Doğru mu söylüyordu?

Uzun süredir Esin'i görmediğim için onun olacağı aklımdan geçmemişti. 

Bunu yapacak kadar düşebilir miydi?

Düşüncelere dalarak sınıfa ilerlerken başımı kaldırmamla Gece odağıma girdi. Yanında Bihter ve Behlül vardı. Behlül her zamanki gibi saçmalarken Bihter ve Gece onu gülerek izliyorlardı.

Gece'nin yarasında gezindi gözlerim.

Yarasına her bakışımda içim acı ve öfkeyle doluyordu.

Esin'in bir daha ona bu kadar yaklaşmasına izin vermeyeceğim.

&&&&

Bölüm sonu.

Telefonumdaki sorundan dolayı baya gecikti ama geldi.

Bölüm nasıldı?

Kısa oldu ama yazılılarım bitince kendimce uzun bu bölümle telafi edeceğim inşallah.

Dua edin yüksek notlar alayım ❤

Kendinize iyi bakın 💜

&&&&

Continue Reading

You'll Also Like

1M 70.8K 75
Siteye yeni taşınan çocuk kesinlikle "toptu" ve uğraşacak birilerini arayan semtin ağır abileri afilli bir iddiaya tutuşmuştu. Kesinlikle onun top ol...
297K 2.4K 29
Şehvet ve tutku için aşık olmak mı gerekliydi?Atlas Kuzey bekarlığa veda partisinde hiç sevmediği bir kadına dokunarak aslında şehvet ve tutku için s...
170K 4.3K 56
Ünlü İtalyan mafyası Korhan Kumludağ, yıllardır aradığı aşkını rüyasında görür. Rüyasındaki kızı yıllarca arar ve sonunda bulur; Pera Adıgüzel. Hay...
25.6K 1.7K 40
❝Yüzünü çok sevdim, ödünç alabilir miyim?❞ dedim birden gözlerimi gözlerine dikip. Nasıl olsa bir daha karşılaşmamız pek mümkün değildi, hem bu fırsa...