10. BÖLÜM - ADALET

230 21 57
                                    

Ben geldimmmmmm.

Öncelikle özür dilerim. Bir aydan fazladır bölüm atamadım. Sizleri bilerek beklet.iyorum asla. Sadece yazamıyordum. Tıkanmıştım ve kelimelerim bana yetmiyordu. Bende bir süre -iki hafta kadar- ara vermiştim. Sonrasında ikse bayram temizliği, bayram, gelen misafirler ve kuzenimin ve birkaç akrabamızın düğünü nedeniyle yazmaya fırsatım olmadı.

Normalde dün atmak istiyordum ama gribe yakalandım yaz ayında... Benden de bu beklenirdi zaten kdkdkdkdkdk

Neyse fazla uzatmayacağım.

Bölümle sizi baş başa bırakıyorum.

BÖLÜM GÜNLERİ BU GÜNDEN İTİBAREN BELİRLİ DEĞİLDİR. NE ZAMAN BİTİREBİLİRSEM O ZAMAN ATACAĞIM. DAHA SONRA AÇIKLAMASINI VE NEDEN BÖYLE YAPTIĞIMI DA ANLATACAĞIM.

Duyurulardan haberdar olmak için profilimi takip etmeyi unutmayın (Mavi_isilti)

İyi okumalar.

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum❤️

###

Adalet.

Dünya'nın en önemli şeyiydi. İnsanlar için, dışarıda yaşayan bir hayvan için ve ya herhangi bir şey için...

Eşitliğin, doğrunun, haklının ortaya çıkmasını sağlayan şeydi adalet.

Ve benim adalet anlayışım bambaşkaydı.

Benim adaletim, benim yolumdu. Yolum ise engebelerle doluydu. Bu engebelerin sebebi ise ailemdi. Anne ve babam. Bazen amcamlar, bazen kuzenlerim, genel olarak da dedem...

Benim adaletim onlar sayesinde oluşmuş ve şuan bu duruma gelmemi sağlamıştı.

Yıllardır dedemin üstümde bulundurduğu baskısı, amcamların dönmem için yaptıkları, avukat olduğum zamandan beri üstlendiğim davalar... Hepsinin adaletimde bir payı vardı. Ama en çok anne ve babamın vardı.

Murat Soylu. Adaletini öğrendiğim, öğrenmeye devam ettiğim adam, babam.

Melike Soylu. Doğruyu yanlışı öğrendiğim, düştüğümde kalkmama yardım eden kadın, annem.

İşte bu yüzden benim adalet anlayışım farklıydı. Üniversite de öğretilen adalet anlayışı benimkine uymuyordu.

Yıllardır bana öğrettikleri adalet yıllardır gördüğüm durumlardan sonra sadece kelime anlamı olarak kalmıştı zihnimde. Oysa gerçek bir adalet olsun isterdim. İstiyordum ve bunun için çalışıyordum.

İnsanları paraları ile satın alıp adalet bu dedirtmek yerine gerçek adaleti temsil ediyordum ben. Anne ve babamdan öğrendiğim adaletimi.

Adalet; hak ve hukuka uygunluk; hak ve hukuku gözetme ve yerine getirme; doğruluk. Demekti sözlükte. Peki gerçekten öyle mi? Hayır.

Yıllar içinde her şey o kadar değişti ki bu değişim gerçek adaletin neredeyse yok olmasına sebep oldu.

Verilen emirler, göz boyayan paralar, suçsuzken suçlu konumuna düşen insanlar... Her şey... Her şey gerçek adaleti gün geçtikçe yok ediyordu. Ve böyle devam ederse yok etmeye devam edecek gibiydi.

İşini hakkıyla yapanlara sözüm yok asla ama bu devirde doğruyu bırakıp kendi çıkarlarını düşünen onlarca insan vardı. Herkes için söyleyemem ama para uğruna kendini feda eden birçok avukat görmüştüm. Daha fazla para için kendi müvekkilini yüz üstü bırakan, işini hakkıyla yapmayan bir sürü avukat! Daha doğrusu kendisine avukat diyerek bizlere hakaret eden insan müsveddeleri.

BİRLİK MAHALLESİ - SAKURA -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin