Gözlerimi yavaşça araladığımda biraz fazla uyumuş olmalıyım ki, etraf karanlıktı. Sadece odadaki gece lambasından yayılan ışık etrafı aydınlatıyordu. Üstümdeki ince örtüyü üstümden atıp ayaklanmaya çalıştığımda irislerime koltukta yatan kara çocuğa takıldı. Burası onun odası olmalıydı ki, onu yatağından etmiştim. Üstünde örtü yoktu ve uyurken üşüyebilirdi derken, yanımdaki örtüyü alıp yavaşça onun yanına adımlamıştım. Koltuğun yanına yavaşça eğilirken üstünü örtmüş ve onu izlemeye başlamıştım. Garip bir şeyler hissediyordum. O, kalbimin çok hızlı atmasına sebep oluyordu. Onu biraz daha izlemiş ve yastığına yayılan yumuşacık duran saçları tarafından daha da duramamış ve ellerimi onun gerçekten de yumuşacık olan saçlarına daldırmıştım. O, çok güzel kokuyordu. Beni mest ediyordu adeta. Sonra yavaşça burnumu saçlarını yaklaştırıp derince koklamıştım. Yavaşça kıpırdanmış ve hoşuma giden kahvelerini aralamıştı. Beni başında görünce biraz şaşırmış ama hemen doğrulmultu.
"Bir şey mi oldu yoksa?"
Ben hafifçe kafamı hayır anlamında sallamış ve gülümsemiştim. Sonra onun gözlerindeki korku da yok olmuştu ve benimle gülümsemişti. Ellerimi yine saçlarına yönelttiğimde geri çekilmemiş ve kafasını bana doğru eğmişti. Ben de yine saçlarıyla oynamaya başlamıştım. Kafasını bu sefer omzuma koymuştu. Ve mayıştığı her halinden belliydi. Sonra neredeyse 15 dakikaya yakın bir süre hem saçlarıyla oynamış, hem de uzun uzun ve derince kokusunu ciğerlerime doldurmuştum. Ardından sık ve düzenli nefeslerinden uyuduğunu anlamıştım. Yavaşça kafasını yastığa koymuş ve biraz büyük olan koltukta yanına kıvrılmıştım ben de.
Sanırım en huzurlu uykum buydu.
Niye okumuyonuz bu kitabı ya. Neyse ben gene yazmaya devam edeceğim. 💖