Mirza ile göz göze geldiğimizde gözlerindeki karmaşayı çok net bir şekilde gördüm. Bakışlarım yavaşça Uras'a döndüğünde Uras da gözlerini aralıyordu. Alnındaki terler parlıyordu. Gözlerini iki kez kırpıştırdıktan sonra kaşlarını çattı. "Duru ?"
"Ne ?" Şaşkınca yüzüne bakarken koltukta doğrulduğunda geriledim. Öfkeli bakışları yüzümde gezinirken bileğimi tutan elini sıklaştırdığında acıyla yüzümü buruşturdum.
"Senin ne işin var burada ? Nasıl geldin ? Yine hayatımı berbat mı etmek istiyorsun ?"
"Kolumu acıtıyorsun."
"Uras !" Dedi Mirza yanımıza gelirken. Elini Uras'ın bileğimi tutan elinin üzerine koydu. Bu hareketi Uras'ı durdurmak yerine daha da delirtti.
"Vay canına ! Şimdi onu koruyorsun. Yoksa istediğini verdin mi ona ?"
Mirza Uras'ın elini sertçe bileğimden ittikten sonra kolumu tutarak beni kaldırdı ve yanına çekti. "Saçmalıyorsun. O Duru değil. Alisa !"
Karmaşık bir ifadeyle Uras'ı izlerken onun da kafası karışmış görünüyordu. Bir eli alnına giderken yavaşça ovaladı. "O Duru. Nasıl Alisa olabilir?" Diye kendi kendine mırıldanıyordu.
"Uras." Dedi Özgür yanına giderken. Az önce oturduğum yere oturduktan sonra Uras'ın alnındaki elini tuttu. "Seni bir vampir büyücü ısırdı. Hatırlıyor musun ?"
"Vampir büyücü... ?" Diye mırıldandı Uras ama zihnini toplamakta zorlanıyordu.
"Evet" dedi Özgür yatıştırıcı bir sesle. "Vampir büyücü ısırdı ve Alisa sana yardım etti. Şu an yan etki gösteriyorsun. Bu da vampir ısırığının ne kadar tehlikeli olduğunu gösteriyor. Duru sandığın kişi Alisa. Sadece ısırıktan ötürü halüsinasyon görüyorsun. Sakinleşmeli ve kendine hakim olmalısın."
Özgür yine her zamanki gibi ortalığı yatıştırmaya çalışırken Uras'ın bakışları yavaşça bana çevrildi. "Alisa ?" Dedi sorarca. Başımla onaylarken "Benim" dedim.
Yüzünü acıyla buruşturdu. "Başım ağırıyor. Odama gitmek istiyorum.""Ben sana yardım ederim" dedi Özgür ve birlikte üst kata çıktılar.
"Bu normal mi ? Ne kadar sürecek ?" Dediğimde "Normal" dedi Yağız. "Hatta bu daha kötü bir etkisinin olduğunu senin onu bu dereceye hafiflettiğini gösteriyor. Anlaşılan Olric onu öldürmek istemiş."
"Neden istemesin ki ?" Dedi Mirza merdivenlere bakarken. "O hepimizi öldürmek istiyor. Saf kan kalmayana dek durmayacak."
"Buna izin vermeyeceğim" diye mırıldandığımda bunu tek duyan bendim.
Mirza ile üst kata çıktığımızda beni zorla kendi odasına yönlendirdiğinde kaşlarımı çatarak hareketlerini izledim. "Birlikte kalabiliriz" dedi başucundaki lambayı yakarken. "Gözümün önünden ayrılmanı istemiyorum."
"Diğerleri yanlış anlayacaklar. Aynı odada kalmamız" diye gevelerken bakışlarını omuzunun üzerinden yüzüme çevirdi. "Daha önce kalmıştık. Dağ evinde. Diğerleri de vardı."
"Ama şimdi durum farklı" diye mırıldandığımda dudağının kenarıyla gülümsedi. Bu beni anlık utandırırken bakışlarımı kaçırdım. Adım sesleri bana yaklaştığında bakışlarım yerdeydi. Tam önümde durup elini çeneme yerleştirip yüzüne bakmamı sağladı. "Şimdi durum nasıl ?" Diye sordu esrarengiz bir sesle. Yavaşça yutkundum.
"Şöyle ki..."
"Nasıl ki...?"
"Yani biz onların karşısına el ele çıktık" derken karnıma ağrı saplanmıştı. O anı hatırlamak midemin kasılmasına sebep olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARAKUŞ - 1 "MERCAN"
FantasySenin kaderin daha annenin karnındayken çizilmişti Karakuş, Seçim senin. Kaderine boyun mu eğeceksin yoksa kendin ve arkadaşların için savaşacak mısın ? Alisa her şeyden habersiz yeni güçlerine alışmaya çalışırken kendini Reina'da bulur. Çünkü o iki...