2027 Ağustos ayının ilk haftası,
Yoğun alkış sesleri büyük tiyatroyu inletiyordu. Duvarlara çarpan sesler o kadar şiddetliydi ki sekip tekrar duyuluyordu.
O yine oradaydı.
Büyük kırmızı perdelerin gölgesini üstüne düşüremediği ünlü oyuncu,
Nevra Karaca.Masum maskesini aralamadan seyircilerini süzüyordu. Nevra'nın başarısı ülkenin her sarayına nam salmış, gösterisine gelen herkesi kendine müptela yapmasıyla tanınıyordu. Bakışları başarılı iş insanlarıyla dolu salonda gezindi ve her zaman yaptığını yaptı; arkasını dönerek bir kaç adım attı, perdeler kapanmadan önce yavaşça dönüp selamını verdi. Korkunç gülüşü yine yüzünü kaplarken düşünebildiği tek şey bugün onun hakkında ne diyecekleriydi.
Perdeler kapandığı an attı maskesini. Hızlı adımlarla kulise yöneldiğinde odasının önünde siyah,kırmızı kuşaklı büyük bir kutu gördü. Çatık kaşlarıyla olduğu yerde durdu. Koridor bomboştu.
Odaya gitmenin sağlıklı olacağından emin olamaz şekilde ayaklarına direnmeye çalışsa da merak ediyordu. Merakına yenik düşmesiyle kendini boş koridor da siyah kutunun başında buldu."Nevra, ne yapıyorsun?"
Koridorun başından kendine doğru gelen Ulaş'ı görmesiyle odanın kapısını açıp kutuyu içeri ittirdi ve kapattı.
"Soyunacağım Ulaş."Ulaş, Nevra'nın kapattığı kapıya baktı bir süre ama umursamadı. Umursayamazdı zaten, Nevra hayatı hakkında hiçbir şeye karışılmasına izin vermezdi.
"Seni çıkışta bekleyeceğim."Ulaş'ın herkesi kendine aşık eden gülümsemesi yüzüne yerleştiğinde Nevra'yı yine etkileyemediğini fark etti.
Böyleydi işte.
Nevra için ne yaparsa yapsın onu görmüyordu. Herkesin aşık olduğu adam onu görmeyen bir kadına itaat ediyordu. Bazen gururuna dokunuyordu ama aşk işte diyordu kendine.
Fakat Nevra her şeyin farkındaydı.
Ulaş'ın onu sevmediğinin, sadece takıntı yaptığının farkındaydı."Bu gece planlarım var Ulaş, git sen."
Ulaş ilerlediği karanlık koridorda duraksadı. Dönüp ne işi olduğunu sormak, kendine çekip öpmek istese de buna engel oldu. Sessiz koridordan çıkıp gitti.
Nevra vakit kaybetmeden odaya girip kapıyı arkasından kapattı. Nefes alış verişleri hızlandı.
Geçmiş yakasını bırakmamış olabilir miydi? Siyah kutuya eğildi ve sakin olmaya çalışarak kırmızı kuşağından kurtarıp kapağını açtı.
Kocaman kutunun içinde bir adet beyaz gül vardı yanındaysa küçük bir zarf. Bu kadar büyük bir kutu bunun için miydi?Eğilip zarfı aldığında ellerinin titrediğini yeni fark etti. Kendini ışıklı aynanın önünde ki koltuğa bıraktı. Siyah küçük zarfın üzerinde ne isim vardı ne başka bir şey.
Güçlükle açtı.'Ne yaptığını biliyorum.'
Herkesin karşısında titrediği, sert mizacı ile bilinen Nevra kalbinin durduğunu hissetti. Gözleri kararıyor, eli ayağı deli gibi titriyordu. Parmakları stresle boynunda ki inci kolyeye gittiğinde sinirle çekip kopardı. İnciler parke zeminde tok sesler çıkarırken ışıklı aynanın lambaları gidip geldi. Nevra nefes alamaz şekilde kapıya koştu ve kendini güçlükle koridora attı. Kimsenin onu böyle görmemesi gerekiyordu belki ama o ölüyordu.
Nefes alamadığını hissediyordu.Sendeleyerek geldiği arabasının anahtarını çıkarmaya çalıştı çantasından ama bulmakta zorlanıyordu. Çantasını yere fırlattı ve arabaya yaslanarak yere çöktü.
"Allah kahretsin!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARMA
Mystery / ThrillerÜnlü oyuncu Nevra Karaca'nın bir sırrı vardı ve bu sırrı korumak için alamayacağı risk yoktu. Nevra için kötü haber şuydu ki, bu sır patronu Çağlar Acar'ı yakından ilgilendiriyordu ve bu işin peşini bırakmayacaktı. "O maskenin altını görebiliyorum...