Çok Masumsun

92 27 1
                                    


é" Odanı nasıl buldun Jo?"

-" Gayet rahat ve lüks gözüküyor bayan Esme."

é" İyi bir uyku çek bugün. Yarın konuşuruz. Sen bizim kahramanımızsın. Bunu hak ettin."

-" Teşekkürler bayan Esme."

Esme Jo'nun odasından ayrıldı ve kapıyı kapattı. Sağ çaprazında bulunan kapıyı tıklattı. " Gel " komutunu aldıktan sonra kapıyı açarak içeriye girdi.

é" Holy, nasılsın canım?"

" Teşekkürler, hiç bu kadar iyi olmamıştım."

é" Yanına oturabilir miyim? Seninle konuşmayı çok isterim."

" Evet, tabi ki."

Hemen yatağının kenarına oturdu. Marco eskiden sevdiği kadını karşısında gördüğünde inanılmaz hüzün dolmuştu.

é" Jo'ya hiç benzemiyorsun. Kuzen olduğunuza inanmak çok güç gerçekten."

" Sanırım herkes öyle düşünüyor. Çok iyi tanımayız zaten birbirimizi. Ama o aile bağlarına ve bağlı biri. Sadakat duygusunu çok yükseklerde yaşıyor. Beni kurtarabilmek için kendi canını tehlikeye attı."

é" Evet, Jo çok onurlu bir çocuk. Peki bana yakalanmasaydınız nereye gidiyordunuz?"

" Bu Jo'ya bağlı. Nereye gittiğimi bilmiyordum efendim."

é" Bence kesinlikle bana gelmeyecekti."

" Bunu gerçekten bilmiyorum. Beni nereye götürdüğü hakkında hiç bir fikrim yok efendim."

é" Marco'yu tanıyor musun?"

" Hayır efendim. Meksika'da tanıdığım tek kişi Jo. Onu da hayatım boyunca ikinciye görüyorum."

é" Çok masumsun Holy. Burası hayatını devam ettirmen için çok yanlış bir ülke. Burada senelerdir savaş var. Askerler, polisler, uyuşturucu kaçakçıları ve halk arasında. Yüz binlerce kişi bu topraklarda canını kaybetti. Halen savaşlar devam ediyor. Bitmiş değil."

" Marco kim? Senin için ne anlam ifade ediyor?"

é" O şerefsiz, benim hayatımı çaldı."

" Bana anlatmak ister misin Esme? Yani Marco falan benim umurumda değil. Ama bu durum seni derinden etkilemişe benziyor. Bir kadının dilinden yine başka bir kadın anlar. Biri ile dertleşmeyeli uzun zaman olmuşa benziyor."

é" Sanırım öyle. Burada o kadar çok erkek görüyorum ki her gün... Seni görmek bana çok mutluluk verdi. Zaten köylü kadınları da karşıma alıp bu şekilde iletişim kuramıyorum. Kalan kadınların da hepsi fahişelerden oluşuyor. Dünyanın en boktan yerlerinden biri olabilir burası. Ötesi yok. Azıcık huzur istiyorum artık."

" Huzurunu bozan şey ne ki?"

é" Senelerdir tek bir hareket yoktu. Kendi halimde burada huzurlu bir hayat sürdürmeye devam ediyordum ki bu benim için çok olağan dışı. Ama bir haber aldım. O şerefsiz benim kasabamın hatlarına girmişti. Bir bira hanede insanları esir almıştı. Senelerdir karşılaşmadığım o lanet herif, benim kasabamda cirit atıyordu. Tüm adamlarını onun üzerine yönlendirdim. İki tanesi hariç. Onları birahane de sıkıştırmalarını söyledim. Başaramadılar. Ellerinden kaçırdılar. Tahmin et so nra ne oldu?"

" Senin karşına mı çıktı yoksa?"

é" Sayılır, bizzat kendisi çıkmadı. Jo'yu yönlendirdi. Beni öldürmesi için. Kendisi kapıda bekliyordu çünkü onu tanırdım ve karşı koyabilirdim." 

" Ama Jo, yapamadı. Değil mi?" 

é" Evet, yapamadı. Beni öldürmek istemedi. Doğru olanı yaptı yani. Sonra ne zaman başı düşse ona yardım edebileceğini söyledim. Biraz para ödülünde bulundum."

" Yani Jo, patronuna ihanet etmiş oldu. Senin için, doğru mu?"

é" Evet, ama buna ihanet diyemezsin ki. Bu doğru olanı yapmaktır. Beni öldürmek istemesinin hiç bir elle tutulur yanı yok yani. Jo daha sonra ihanet etmiş olabilir Marco'ya"

" Eminim onun için de geçerli bir sebebi vardır. Jo akıllı bir çocuk."

é" O ihaneti için hiç bir geçerli sebebi yoktu. Ne yazık ki tamamen bana karşı olan hislerinden dolayı bunu yaptı. Benden etkilendiği için."

" Ne yaptı ki senin için? Jo bana hiç bahsetmedi bundan."

é" Kendi çetesine ihanet etti. Allergan ve Marco bana saldırı düzenleyecekti. Her şeyin planını yapmışlardı. Beni öldürüp, her şeyin sahibi olacaklardı. Tamamını parsel parsel paylaşacaklardı."

" İhanet? İhanet bunun neresinde?"

é" 92 kişilik bir taarruz gerçekleştireceklerini bana geceden haber verdi. Telefonla beni arayıp uyardı. Angelo'dan çaldıkları silahları kullanacaklardı ve Jo onları gece etkisiz hale getirdi. Böylece bizim zaferimiz kesinleşmiş oldu."

Duydukları karşısında şoka girmişti Marco. Esme çok soğuk kanlılıkla Jo'nun nasıl onları ihanete uğrattığını anlatıyordu.

é" Marco bunu bilmiyor. İşin kötü yanı da bu. Hiç bir zaman abisinin Jo yüzünden ölmüş olduğunu bilemeyecek."

Marco duydukları karşısında yıkılmış bir haldeydi. Hiç bir zaman, ailesinden daha çok değer verdiği bir şey olmamıştı. Şuan ailesinden geriye kalan tek kişinin Jo tarafından öldürüldüğünü öğrenmek için doğru zaman değildi. Sinir krizi geçirip ortalığı birbirine katması gerekiyordu. Herkesin kafasına birer kurşun gömmeliydi. Ama bunu yapamazdı. 

Şu an yapması gereken tek şey sukunetini korumaktı. 

é" Neyse, yarın konuşmaya devam ederiz olur mu? Sen güzel bir uyku çek."

Bu söylediklerinden sonra bu mümkün müydü? Abisinin iki katili ile aynı yerdeydi. Jo ve Esme'yi nasıl öldüreceğinin planlarını kafasında hızlandırıyordu. Artık içerisinde intikam birikmiş biriydi o. Kanlı günlerin geleceğinden emin gibiydi.

KONFÜZYON (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin