İlham Ağacı

En başından başla
                                    

Linda doktordan uzaklaşıp az evvel oturduğu koltuğa tekrar oturdu. 

" Ne yapmam gerekiyor?"

-" Ne yapıyorsan onu. Yaşamaya devam et. İlaçlarını arttırıyoruz."

" Ya bir siktir git."

Linda sinirle kalkıp kapıya yöneldi. Kapıyı açıp bir anda çarptı ve koridorda yürümeye başladığı esnada babası arkasından seslendi.

-" Linda! Kızım nereye gidiyorsun?"

" Kimsenin olmadığı bir yere kel adam."

-" Kızım beni yalnız bırakamazsın! Nereye gidiyorsun?"

" Bak ulan başının çaresine. Ben senin kızın falan değilim. Siz kafayı yemişsiniz."

Linda iş merkezinin dışarısına çıktı ve yürümeye devam etti. Babası Carl arkasından bakakaldı. Ne kadar peşinden gitse de bunun faydası olmayacağına karar vermişti.

" Of! Bu nasıl bir kabus be!"

Dakikalarca meydanda dolandıktan sonra bir parka gidip oturdu. Güzel bir ağaç bulmuştu. Gölgesinde dinlenebileceğini umuyordu. 

" Şuraya bak! Lanet olsun! Bembeyaz bir tenim var. İşin daha kötüsü kadınım."

-" Sen kendi kendine mi konuşuyorsun?"

Linda kafasını kaldırdığında 1,80 boylarda, zayıf ve gözlüklü bir çocuğun dikildiğini gördü.

" Siktir git Hawking."

-" Benzettiğin kişinin hayranıyım. Yani bunun için teşekkür ederim."

" Siktir git lan başımdan. Ruh hastası."

-" Senin neyin var böyle?"

" Adın ne?"

-" Jason."

" Jason, siktir git. Bu başka birine söylediğimi zannetmiş olabileceğin içindi. Hayır. Sana dedim. Jason değil mi? ismin Jason. Evet Jason sana dedim pislik. Yıkıl Şimdi."

-" Amacım rahatsızlık vermek değildi. Üzgünüm. Her zaman oturduğum yerdi orası. Seni otururken görünce arkadaş olabileceğimizi düşündüm."

" Jason. Sana bir önerim var."

-" Dinliyorum."

" Siktirip gitmelisin."

-" Tamam, gidiyorum."

Linda ağacın altında uzanmaya karar verdi. Ne yapacağına dair hiç bir bilgisi yoktu. Dün Meksika'dayken şimdi New Jersey'de bir ağacın altındaydı. Kendi değildi, asıl problem bu. 

-" Hey! Uyan."

Linda kafasını kaldırdığında güneşin batmış olduğunu gördü. Hava iyiden iyiye kararmaya başlamıştı.

" Jason. Önerim hala geçerli."

-" Evin yok mu senin?"

" Ben buraya ait değilim. Uzun hikaye."

-" Bana anlatabilirsin."

" Sen neden bu ağaç için direniyorsun inek? Git şuradaki ağacın atında otur."

-" Bu ağacı büyük babam kendi elleriyle dikmiş. Bu nedenle onunla aramda bağım var. Onun altında oturmak bana ilham veriyor."

" Nesin sen? Botanik bilimcisi mi?"

-" Hayır. Kitap yazıyorum."

" Hahahah. Jason, senden bir şey isteyeceğim."

-" Biliyorum. Siktir olup gitmemi."

" Hayır. Sigaran var mı.?"

-" Yok. Ben sigara kullanmam ama paran yoksa senin için gider alırım."

" Bunu niye yapasın ki? Seni sabahtan beri siktir ediyorum."

-" Babam iyilik yapmanın tüm insanların içindeki kötülüğü soğurduğunu söylerdi. Karşılık beklenmemesi gerektiğini ve düşünmeden yapılması gerektiğini söylerdi."

" Bana sigara alıp beni zehirleyerek bana iyilik mi yapmış olacaksın?"

-" Bir bisküvi istesen, bisküvi getirirdim. Seni şuan ne iyi hissettirecekse ona ihtiyacın var. Ben de iyi hissetmende yardımcı olacağım."

"Aslında kokaini severim ama nedense canım istemiyor. Sigara al bana olur mu? Bisküvi de al. Param olunca seni bulup geri vereceğim."

-" Dediğim gibi, karşılık bekleyerek yapmıyorum bunu."

" Jason, siktir git ve dediklerimi al gel. Sonra da seni kovup kovmayacağıma karar veririm."

Ortadan kaybolan Jason elinde bir poşet ile geri döndü. 

 -" Gideceğini sanmıştım."

" Sigarasız mı? O sigaralara ihtiyacım var."

-" Sana sandviçte aldım. Ama ismini hala öğrenemedim."

" Bak bana yürümeye çalışıyorsan vazgeç. Ben erkeğim."

-" Ciddi misin?"

" Ne oldu inek? Hayallerin yıkılmış gibi geldi. Benimle ilgili ne fanteziler kuruyordun anlat bakalım. Bu ağacın altında mı yoksa?"

-" O anlamda demedim. Yani bir erkeğe hiç benzemiyorsun. O anlamda söyledim. "

" Şaka yapıyorum. Aldıkların için teşekkür ederim."

-" Hadi bana hikayenden bahset. Buraya ait olmadığını söyledin."

" Evet. Meksikalıyım."

-" Burada ne arıyorsun?"

" Neden merak ediyorsun?"

-" Çünkü benim ağacımın altında oturuyorsun. Bu benim ilham ağacım. Bu ağacın altında oturman tesadüf değil. Bana ilham vereceğinden emin olduğum şeyler yaşamış olmalısın."

" Biliyor musun? Dört ayak üstüne düştün inek. Çok tuhaf malzemeler var bende. Bana sigara aldığın için de seninle bunları paylaşacağım."


                                                      .                                            .                                             .

KONFÜZYON (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin