Siyahın asaleti mi yoksa beyazın masumiyeti mi? Sizce hangisi? Siyah beyazı örter mi, yoksa beyaz siyahı yok mu eder?
Bir tarafta aşka inanmayan, insanlardan nefret eden, acımasız adam, diğer tarafta ise masum, özgür ruhlu, saf bir kız. Bu savaşı...
Selam gençler. Okuduğunuz için sağolun. Yorum yapın lütfen. Sizleri çok seviyorum. Okumaya devam et lütfen. DİKKAT! Küfür içerir.
Su'dan...
Dün gece sabırsızlıktan nerdeyse uyuyamayacaktım. Sabah neredeyse okula geç kalıyordum. Neyseki telefonuma kurduğum alarm tam zamanında çaldı. Bugün okullar açılıyor. Evet, heyecanlı mısın diye soracak olursanız sanırım evet. Üniversite de 4. yılım. Fakat değişen bazı şeyler var. Örneğin İzmirden İstanbula taşınmamız. Benim okulumun değişmesi. Tabi okulum değişince arkadaşlarım da değişecek buna eminim. Yatağımdan hızlıca kalktım ve saate baktım saat daha altı buçuktu. Ama yine de trafik vardır diye erkenden hazırlanmaya başladım. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra okul için uygun kıyafet seçmeye başladım.En sonunda mavi bir kazak ve siyah bir etek giymeye karar verdim. Saçım fazla uzun olmadığı için fazla şeye ihtiyacı yoktu. Mavi ayakkabılarımı giydim tabi ondan önce siyah çoraplarımı giydim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sabahları genellikle ne annem ne de babam evde oluyordu. İkiside doktor oldukları için fazla yoğunlar ve bana zaman ayıramıyorlar. Eylül ayında olmamıza rağmen hava hep güneşliydi. Ne olur ne olmaz diye de hava durumuna baktım ve kesin güneşli olduğunu öğrendim. Kahvaltımı hazırlayıp masaya oturduğumda telefonum çaldı;
'' Alo kızım orda mısın? Uyandınmı diye aramıştım da uyanmışsın.''tüm bunları söyleyen elbette meraklı annemdi. 'Sana da günaydın anne. Hem uyanmasaydım telefonu kim açacaktı ki?''diye sordum.
'' Kızım yapma böyle 1 aydır mutsuzsun zaten bir de beni üzme lütfen. Hem sen kahvaltını yaptın mı ''dediğinde tabi ki bu şehire taşındığımız için mutsuzdum. Cevap vermek aklıma gelince konuşmaya başladım'' Annecim uyandım, üzerimi değiştiridim,kahvaltımı hazırladım, ama yapamadım.'' dedim. '' Tamam annecim sen yap kahvaltını da okuluna geç kalma Hakan abin seni yeni okuluna bırakacak. Güzelce doyur karnını.'' dedi ve hiç beklemeden cevap verdim '' Beyza Hanım lütfen sakin olun kızınız kendini doyurabilecek yaşta. Annecim öpüyorum seni babama da selam söyle tamam mı?'' dedim fakat gülüyordum. Annem'' Kızım hastam geldi şimdi ben sonra seni ararım hoşça kal. Ayrıca bu gece baban da ben de gelmeyeceğiz haberin olsun'' dedi ve telefonu suratıma kapattı.
Sırt çantama bir iki defter koyup dışarı çıktım. Şoförümüz Hakan abi beni bekliyordu hızlıca araba arka koltuğa oturdum. Hemen yola koyulduk. Git gide okula yaklaşıyorduk ve ben okula yaklaştıkça kalbim daha da hızlı atıyordu sanki. Büyük bir okulun önünde araba durdu ve ben Hakan abiye dönüp ''Çıkışta ben biraz gezicem. Beni burda beklemene gerek yok Hakan abi.'' dedim.
'' İyi de annenin veya babanın haberi varmı Su? Daha sonra seni merak edebilirler.'' dediğinde kapımı açıp arabadan indim. Daha sonra onun camına yaklaşıp '' Babamın haberi var beni merak etme olur mu?'' dedim ve okula doğru yürümeye başladım. Okuldaki güvenlik kapısından geçtim fakat burada birçok bina vardı benim bölümüm yani konservatuvar bölümü hangi binadaydı ki ?
