13. BÖLÜM - "Karşı Atak"

28.1K 2K 563
                                    

Multimedya : Destina Adalı

Evin dışından gelen uğultularla bedenimi bir panik kaplarken Mirza acılı bir ifadeyle yüzüme bakıyordu. "Sen, iyi misin ?" Diye mırıldandım panikle. Paniğimi saklamaya çalışsam da sesime yansıdığının bilincindeydim. Tek umudum görünmezlik büyüsünün işe yaramış olmasıydı.

"Sessiz ol" dedi zihnime. Dudaklarını oynatmamıştı ama sesini duyduğuma yemin edebilirdim. Gözlerim irileşirken Mirza'ya baktım. Cidden zihnime mi konuşmuştu. "Sesin görünmez olamaz. Zihnime konuş." Diye fısıldadı tekrar zihnime. Ama bir sorun vardı. Ben zihne fısıldamayı bilmiyordum. Hatta böyle bir şeyden haberim bile yoktu.

Şaşkınca yüzüne bakmaya devam ettiğimde yapamadığımı anlamış gibi gözlerini kıstı. "Yapamıyor musun ? Pekala. Bana söylemek istediklerinin dudaklarından döküldüğünü düşün. Ve bunu sadece benim duyabildiğimi. Hadi. Dene."

Başımı yavaşça sallarken söylediğini yaptım. Ona "İyi misin ?" Dediğimi ve bunu sadece onun duyabildiğini düşündüm. Dudağının kenarı memnuniyetle kıvrıldı.

Gözlerini ağır ağır kırpıştırırken "Çabuk öğreniyorsun" dedi zihnime. "Unutma. Zihne konuşmayı sadece görünmezken yapabiliriz."

Tekrar başımla onayladığımda dışarıdan gelen uğultular artmaya başladığında bakışlarım pencereye çevrildi. Bir kaç kısa karaltı görüş alanıma girmişti. "Büyü işe yaradı" dedi zihnime. "Duvarlardaki mavi bariyeri görüyor musun ? O görünmezlik büyüsü. Sadece ses çıkarmaman gerek. Sesleri görünmez kılamazsın ve elfler çok dikkatlidirler."

Keskin bakışlarım pencerenin çevresini bir kartal gibi izlerken nefesimi tutmuştum. Öyle ki nefes seslerimin bile duyulmasından korkuyordum şu an.

"Ejder kız, ejder kız. Neredesin ?"

Elflerden birinin sesiyle irkilirken dudaklarım aralandı. Eş zamanlı olarak Mirza'nın sıcak avcu dudaklarımın üzerine kapandığında olası bir ses çıkarmamı engellemek için bunu yaptığını biliyordum. Yavaşça yutkundum. Dizlerinin üzerinde hemen arkama geçerken eli hala dudaklarımın üzerine çevriliydi. Sıcak nefesini saçlarımın üzerinde hissederken yavaşça yutkundum. "Sakin ol. Birazdan gidecekler" diye fısıldadı zihnime. Yavaşça başımı aşağı yukarı salladım. Elini usulca dudaklarımdan çekerek omzuma yerleştirdi. Eli sanki normalden fazla sıcaktı ama şu an bunu düşünemeyecek haldeydim.

Ardından farklı bir ses duydum. "Ne arıyorsunuz ?" Dedi tanıdık ses. Gözlerim şokla irileşirken "Şekil değiştiren misin yoksa büyücü mü ?" Dedi elflerden biri.

"Önemi var mı ?"

Elflerden bir kaç mırıltı duydum. Ardından içlerinden biri "Esmer bir ejder kız arıyoruz. Görmüş olabilir misin ?" Dedi.

"Esmer ?" Sesi şüpheliydi. Biraz beklemenin ardından "Gümüş Nehri'nin yakınlarında esmer bir kız görmüştüm" dedi. Kaşlarım çatıldı. Sanırım dikkatlerini başka yöne çekmeye çalışıyordu.

Yükselen uğultuların ardından "Öyleyse yanlış yerdeyiz. Orası ormanın diğer ucu. Vakit kaybetmeden gidelim." Dedi bir elf. Uzaklaşan adım seslerini dinlerken gözlerimi kapatarak derin bir nefes aldığımda Mirza elini omzumdan çekti.

"Şu büyüyü kaldırın da içeri gireyim" dedi Doğu dışarıdan. Kaşlarım hayretle havalandı. Büyüyü görüyor muydu yoksa burada bir dağ evi olduğunu biliyor muydu ?

"Benimle birlikte tekrarla"dedi Mirza. "Punas menas olisyas."

Dediğini yaparak onunla birlikte "Punas menas olisyas" dediğimde mavi bariyer silikleşerek yok oldu. Bu sözler sanırım görünmezlik büyüsünün tersten okunuşuydu.

KARAKUŞ - 1 "MERCAN"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin