20.Bölüm

                                    

                                          
Vay be, harbi harbi 20. bölüme geldik 😂 Şaka maka, düzenli yazabildiğim tek kitap 😂 Umarım böyle devam eder.
                          
Şuraya yukarıya Bilgeciğimi bırakayım bari 
                          
🇹🇷



                          
Barın şaşkınlıkla iki kadına baktı. Kavga edeceklerini zannetmişti ancak birbirlerine sarılıyorlardı.
                          
"Özlemişim seni," dedi Ayça. Ceylan da gülerek onayladı.
                          
"Uzun zaman oldu," dediğinde birbirlerinden ayrıldılar. Emre ilk defa güldüğünü gördüğü Başkomiserine baktı. Barın ve Salih'te şaşkınlıkla Ceylan'a bakıyordu.
                          
"Ne yani? Kız kavgası yok mu?" diye çemkirdi Salih. Ceylan ve Ayça, Salih'e göz devirdi.
                          
Ceylan bir açıklama bekleyen Barın'a döndü.
                          
"Lise arkadaşım," dediğinde Barın başını salladı. Ardından Ceylan'ın ayakta olduğunu gördüğünde hızla kolundan tutarak odaya çekiştirdi.
                          
"Aslan'ın hepimizi öldürmesini istiyorsun herhalde! Senin ayakta ne işin var!" Dediğinde Ceylan gözlerini devirerek onu çekiştiren Barın'a ayak uydurdu.
                          
"Bıktım artık Barış! 3 gündür bu hastanede tıkılıp kaldım! Dayanamıyorum artık!" Diye isyan ettiğinde Barın gözlerini devirdi. 
                          
"Daha sadece 3 gün oldu Ceylan! En az 2 hafta daha burdasın!" Dediğinde Ceylan dişlerini sıktı. Barın onu odanın içerisine sokarak yatağa yatırdı.
                          
"Şimdi uslu bir asker ol ve yat!" Dediğinde Ceylan gözlerini devirdi.
                          
"Ben senin üstünüm!" Dediğinde Barın sırıttı.
                          
"Ama dışardayız," dediğinde Ceylan yine gözlerini devirdi ve uzandı. Odaya Salih, Ayça ve Emre girdiğinde Ceylan onlara döndü.
                          
"Ne zaman görsem ya vuruluyorsun ya da vurulmak üzere oluyorsun," dedi Ayça gülerek. Barın'la göz göze geldiklerinde ikisi de gözlerini devirerek başka yöne bakmışlardı. 
                          
"Başkomiserim. Bizimkiler gelmiş, adamı paketlemişler. Sorguya girmemiz gerekiyor," dediğinde Ayça, Emre'ye döndü.
                          
"İyi gidelim o zaman," diyerek Ceylan'a baktı. "Yine uğrarım. Bundan sonra daha sık görüşeceğiz," dediğinde Ceylan sırıttı.
                          
"Tayinin mi çıktı?" Ayça başını salladı.
                          
"Hakkariden sonra burası cehennem gibi geliyor. Uğraştığımız tek şey hırsızlar ve sapıklar," dediğinde Ceylan güldü. "Bu günkü neydi?" Dediğinde Ayça'nın gözleri parladı.
                          
"Bir istisna! Benim için güzel olan bir istisna!" Diyerek odadan çıktı. Salih giden kadının arkasından bakarak konuştu. 
                          
"Delinin arkadaşı da deli olurmuş!" Dediğinde Ceylan ve Barın gözlerini devirdi. Barın kadını nedense hiç sevememişti!
                          
🇹🇷
                          
Aslan sinirle karşısındaki kadına bakıyordu.
                          
"Bir kere ya! Allah rızası için bir kere rahat dur! Sözümü dinle bir kere!" diye bağırdığında Ceylan bıkkınlıkla duvara baktı. Ne yani? Suçlu gözünün önünde bir masumu öldürecekti ve o da sessiz mi kalacaktı. Ben yaralıyım diyerek kenara mı çekilecekti? Ceylan gözlerini devirdi.
                          
"Komutanım. Olaylar çok hızlı gelişti! Ayrıca karşımda olurken sessiz kalamazdım!" dediğinde Aslan alevler fışkıran gözlerini Ceylan'ın gözlerine dikti.