1.parti gününün sabahında)Kazarina
Güneşin ilk ışıklarıyla birlikte uyandım.Gözlerimi açmamla tekrar kapamam bir oldu,sadece beş dakika daha uyumak istiyordum.Ama bugün parti var,ve benim saat sabah dokuza kuaför randevum var.Saat de 8.Yani kahvaltı yapmak ve hazırlanıp kuaföre yetişmek için bir saatim var.Buna göre güneşin kütlesini bulun.(matematik sınavı terk adfgsgsgsadg:D:D)
Her neyse.Kıyafetlerimi seçmem zaten yarım saat olduğu için kahvaltıyı dışarda yapmaya karar verdim.Kahvaltıyı yaptığım gibi kuaföre gittim.Sadece saç makyaj değil,başka işlerimiz de var haliyle.Yoksa niye bu saate randevu alayım,yatar uyurum evde.Kadın olmak zor azizim :D
Yaklaşık 3 yada 3,5 saat sonra saç ve makyaj dahil tüm işlerim bitmişti.Pembe tonlarında bir elbise giyeceğim için açık tonlarda bir makyaj yapmayı tercih etmiştim.Göz makyajını da çok abartmamıştım.Aslına bakılırsa zaten son derece dikkat çekici olan kıyafetim dışında saç ve makyaj çok silikti.2. partide giyeceğim balık etek lacivert elbise(daha önceki siyah olanı değiştiriyorum arkadaşlar)ye koyu tonlar ve ağır bir topuz yakışacağı için bunda saç makyaj olayını abartmadım ki 2 partide farklı olsun.Saçlarımı da toplatmadım,lüle yaptırıp omuzlarımdan dökülmesine izin verdim.Sadece önlerindeki saçlarla yapılmış arkada kalan küçük bir topuzcuk var o kadar.
SONUÇ:Kendimi şimdiden her iki gecenin de yıldızı ilan ediyorum arkdşlr.
(Barodius)
Dün dahil 4 gündür Rue'ya kıyafet arıyoruz ve başkentin hemen hemen tüm alışveriş merkezlerini ve mağazalarını dolaştık.Ben en sonunda isyan ettim.Onun beğendiğini ben beğenmiyorum,benim beğendiğimi de o beğenmiyor.O bak bu nasıl diyor,ben çok açık diyorum.Ben bak bu nasıl diyorum o"sen dalga mı geçiyorsun?" diyor.(bu olay aynen yaşandı arkadaşlar.)Yahu ben bir kıyafete ihtiyaç duyduğum zaman elime geçen ilk şeylerin bedenini bulup alan bir insanım,böyle 2 saat beğen,dene,çıkar oldu,olmadı bana göre değil!Beni aşar böyle şeyler!Dedim ama dinletemedim ki.
Yazık bana.
Sonuç olarak ikimizin de içine sinen kıyafetleri bulduk.Gerçi şu 2. kıyafet biraz kısa sanki,ama artık öyle bunaldım ki,iç çamaşırıyla gelsin ona bile razıyım.O derece.
Çılgın alışveriş maratonunun son durağı Pierre Carden'di.Sıra bana bir şeyler bakmaya gelmişti.Mağazanın girişinde Rue'ya döndüm ve muzipçe "izle ve öğren bebek." dedim.Güldü.Ben mağazaya girerken kollarını kavuşturduğunu aynadan gördüm.
"Süpermen'i dünyayı kurtarırken izleyen kız arkadaşıyım" bakışları yoktu ama olsun.
Mağazaya girdiğim anda takımlara gittim ve sıradaki takımların ilkinin 40 bedenini çekip çıkardım.Aynı şeyi ikini sıradakine de yaptım.Kasaya gittim ve parasını ödedim.Kasiyer takımları koyacak bir poşet almak için arkasını döndüğünde aynadan Rue'nun yüzünü görünce bir an istemsizce gülümsedim.Evet izledi,ama bakalım öğrendi mi...
Rue'yu kuaföre yolladığım gibi kendimi Starbucks'a attım.Kesinlikle bir kahveye ihtiyacım vardı.Kahve siparişini verdim ve telefonumu çıkardım.İnsanları yalnız gözükmekten kurtaran muhteşem telefonum benim.İnsanlık tarihinin en büyük buluşu.
Facebook ve Twitter hesaplarımı kontrol ettim.Neden eskisi kadar çok bildirim gelmiyor diye merak ettim.Sonradan prensesin çenesini kapattığımı hatırladım.
Sonsuza dek.
Öldürerek.
Bir an neden "öldürdüğüm" aklıma takıldı.O anda başka çarem yoktu.Ama sadece bayıltıcı kurşun da kullanabilirdim.Bak bu diplomasiye hiç uymadı işte.4 yaşından beri diplomasi dersi alan bir imparatorun bu hataya düşmemesi gerekir aslında.Gerçi artık çok da bir önemi yok zira orası bağımsız bir ülke değil şu an.Bize bağlı bir eyalet haline geldiler..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kontes #Wattys2015
Historical FictionHayatı boyunca Kazarina'ya acımasız ve soğuk kalpli olması öğretilmişti.Hayatı boyunca kalbi ve duygularını kapalı tutmuştu.Çocukluk arkadaşı olan ve şu an sağ kolu olduğu İmparator Baradius 'a sadık olması gerektiği enjekte edilmişti.Ama onun impar...