KALP SANCISI
"Hey nasılsın bakalım" dedi Simya küçük yavru ejderhasına. Ateşkızılı son günlerde huzursuzluk içindeydi. Bir süre hayvan barakasında oturdu. Kendisini şu anda tek anlayacak olan varlıklarla konuştu. Beyni sıcak suda haşlanmış patates gibi, kalbi ise haşlanmış yumurtaya dönüşmüştü. Netice de sıcak su neysen ona göre muamele yapıyordu. Birkaç saat önce yaşadıklarını düşündü.
"Nasıl yüzüne bakacağım?" dedi mırıldanarak. Bilmiyordu artık onunla nasıl konuşabilirdi. "Profesör Agev!" dedi bağırarak kucağındaki AteşKızılını bıraktı. Profesör Agev'in onu çağırdığını tamamıyla unutmuştu. Hızlıca barakadan çıktı, profesörün odasına yöneldi. Nefes nefese tıklattığı kapı ardına kadar açıldı. "Özür dilerim profesör tamamen aklımdan çıkmış" dedi Simya odaya girerek.
"Hiç sorun değil" dedi Profesör Agev kocaman gülümsemesiyle "Biraz su ister misin?"
Bir bardak suyu Simya'ya uzattı, en yakındaki koltuğu oturması için gösterdi. Simya şu an içinde oldukları odanın daha öncesinde Profesör Bijan'a ait olduğuna inanamıyordu. Etraftaki abuk sabuk bir sürü fanus gitmişti, içi gemi maketleri ile dolu şişelerde yoktu. Özel yapılan bir aydınlatma sistemiyle oda daha ferah ve aydınlık hale getirilmişti. Tavana asılı aynalar ile odanın her tarafı aydınlatılmıştı. Masa, sandalyeler bile değiştirilmiş oda daha kadınsı bir havaya sokulmuştu. Simya dikkatlice etrafı izlerken Profesör Agev konuşmadan bir süre onu izledi.
"Bunları da kendim yaptım" dedi masanın üstünde duran ağaç parçaları ile süslenmiş mumluğu göstererek. Simya da oldu olasılı el becerisiyle yapılmış şeyleri çok severdi.
"Çok güzel profesör, beni buraya ne için çağırmıştınız?""Elbette" dedi Profesör Agev kısa siyah saçlarını geriye savurarak "Senin özel ders aldığını biliyorum ve herkes gibi farklı bir dünyadan geldiğini de. Ben Profesör Bijan gibi değilim, lütfen endişeli olma. Özel derslerimizin yanı sıra senin arkadaşlarınla derslere devam etmeni istiyorum" Koyu lacivert kısa asasını çıkarıp şöyle bir salladı. Siyah kıvılcım peşinde bir tabak limonlu kurabiye ve limonata bıraktı. "Umarım seversin"
Simya limonlu her şeye bayılırdı. Bir yudum limonata içti. "Ancak ben Zihin Kontrol dersinde tam bir felaketim" dedi.
"Zihin okuyan biri asla zihin kontrol dersinde başarısız olamaz" dedi Profesör Agev "Benim gibi sende zihin okuyabiliyorsun bu derste başarılı olacağına eminim"
"Sizde mi zihin okuyorsunuz?" dedi Simya şaşırarak sonra düşündü elbette zihin okuyacaktı, yoksa bu dersi verebilirdi. "Başka ne tür yetenekleriniz var. Tabi sormamda sakınca yoksa"
Profesör Agev kocaman gülümsedi. Çok tatlı bir kadındı. Genç yaşından dolayı öğrencileri ile arkadaş olmayı tercih ediyordu. "Elbette sakıncası yok, ben senin öğretmenin kadar arkadaşında olmak istiyorum. Zihin kontrol konusunda sana yardımcı olmak en büyük arzum. Ben senin gibi zihin okuyabiliyorum. Ayriyeten psişiğim. Yani zihinden konuşabilirim, belli bir tahmine kadar gelecek hakkında bilgi verebilirim. Tabi bunlar en ön plana çıkan yeteneklerim. Bunlar dışında da bir sürü yeteneğim var ancak şimdilik bu kadarı yeter"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BÜYÜLÜ DÜNYA (1. Kitap) (TAMAMLANDI)
Fantasy"İki yaşam çizgisinin ortasında kalan genç bir kız" Kendisini ait hissetmediği bir hayatın içinde bir yaprak gibi savuran 16 yaşında Simya'nın varoluş hikayesi. Simya açıklayamadığı şeyler yapan hayvanlarla konuşabilen, dokunmadan eşyaları hareket...