37: SÖZ

48.8K 3.4K 945
                                    

Lydia - "The Exit"

Flyleaf - Set me on Fire





Ruhum, artık ona sahiptim. Artık nefes alabiliyordum, hissedebiliyordum ama neden eksik geliyordu bunların hepsi? Hayatımda en çok istediğim şeye sahip olmuştum, özgürlüğe. Ama bu beni doyurmuyordu. Bir şey eksikti, bunu hissediyordum. Belki de o kadar insanın ölümüne neden olduğum içindi belki de artık bu dünya üzerinde olmayı kaldıramadığım içindi. Ben bu dünyada gerektiğinden çok uzun bir düre kalmıştım ve bir yanım artık bitir diyordu. O aç olduğum karanlığa, bilinmezliğe kürek çek diyordu ama diğer tarafım yıllar sonra hissetmemin tadını çıkarmamı istiyordu. Kalacaktım bunun en büyük etkisi ise şüphesiz Aaron'du. O pamuk gibi bir yüreğe sahipti ve gidişimi kaldırmayacağını adım kadar iyi biliyordum.

Aaron'la olmak istiyordum, çok uzun bir zamandır birisinin beni böyle sevdiğini hatırlamıyordum. Onu kaybedemezdim ki ondan sakladıklarımı öğrenince vereceği tepkiden deli gibi korkuyordum.

Bilmediğim bir dünyaya büyük bir adım atmıştım, artık onun içindeydim. Aslında ben bu yeni dünyaya Aaron bu eve ayak bastığı gün girmiştim. Bu dünyayı bilmiyordum, öncem karanlıktı belki ama onu biliyordum. Karanlığımı tanıyordum, karanlık hep aynıydı ama şimdi... Şimdi ne olacağını kestiremiyordum. Değişiklik her insanı korkuturdu ve ben deli gibi korkuyordum.

Değiştiğimi hissediyordum, düşüncelerim ve hareketlerim değişmişti. Bunu fark edebilecek kadar kendimi iyi tanıyordum. Tırnaklarım çok azda olsa uzamıştı, saçlarım düzgün yıkanmadıkları için kısa sürede yağlanmıştı, yüzümde ki solgunluk gitmişti ve artık çok daha canlı duruyordu cildim. Değişmiştim, her anlamda. Ve bu yeni benden korkuyordum çünkü onun ne yapacağını kestiremiyordum. Eskiden sadece düşüncelerimle hareket ederdim, hislerimi bile düşüncelerimle hayal ederdim ama şimdi sadece hisler vardı. Hislerin bana neler yaptırabileceğini bilmiyordum. Bu yeni benin sınırlarını bilmiyordum.

Bu yeni yabancısı olduğum dünyadan korkuyordum, Aaron'un beni bırakmasından korkuyordum, ne yapacağını kestiremediğim yeni benden korkuyordum. Çok fazla şeyden korkuyordum bu kurtuluştan sonra.

Düşüncelerim yine beni derin bir girdaba çekmişti.

Rüzgârla beraber yüzüme çarpan saçlarımı zorlukla zapt ettim. Elimde ki kitabın heyecan verici satırlarından kaldırdım başımı, dikkatim çoktan dağılmıştı ve odaklanamıyordum artık. Kitabın kapağını kapatıp yanıma koydum. Evin verandasından ıslak toprak kokusunu içime çektim. Çok güzel kokuyordu, özgürlük kokuyordu buram buram. Hava kararmaya başlamıştı, Aaron'un birazdan gelmesini umuyordum. Üşüyen kollarımı birbirine doladım.

Aaron dünden beri yoktu, nöbeti hiç bu kadar uzun sürmemişti. Dün geceden beri doğru düzgün düşünemiyordum bile. Ne düşünsem zihnim beni Damian'ın sözlerine sürüklüyordu. Söyledikleri her aklıma geldiğinde kalbim tıpkı o anki gibi atıyordu. O öldürücü cümlelerinden sonra hiç konuşmamıştım onunla. O da odasından çıkmamıştı zaten ya da dışarı çıkmıştı. Yüzünü hiç görmemiştim. Kafamı dizlerime yasladım ve bacaklarıma sarıldım.

Damian tehlikeliydi biliyordum, o her anlamda tehlikeliydi. Onu az da olsa tanıyordum, o kötü birisiydi bunu biliyordum ama artık o kadar da kötü olduğunu düşünmüyordum. Geçmişte yaptıkları belki de asla affedilemezdi ama çabalıyordu. Aaron için bir şeyler yapmak istiyordu, ona kendisini affettirmek istiyordu. Bunu görüyordum ama yaptıkları az değildi. Aaron'un yaşadıkları kesinlikle hafif şeyler değildi. O da zor şeyler yaşamıştı.

Bütün her şeyin yanında dışarıda olmak kadar harika bir şey yoktu. Özgürlüğün tadı başka hiçbir şeye benzemiyordu. Artık özgürdüm. Kapıyı her açtığımda ve engel olmadan çıktığımda bundan tarifsiz bir şekilde mutlu oluyordum. Özgürlük başka hiçbir şeye benzemiyordu. Yaşıyordum, nefes alıyordum ve hissediyordum benim için daha iyisi olamazdı. Eğer iç çatışmalarımı ya da ölen insanları saymazsam hayatımın zirvesini yaşıyordum, beni seven bir adam ve istediğim her şeye sahiptim.

SONSUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin