Bu bölüm olsun diye var tek varlığı bu
Çarşı izni geldiğinde Mert abinin ısrarı üzerine hepimiz beyaz renk giyinmiştik tabi o hariç, adam satıcıydı zaten.
Şimdi ise bir restoranda et yiyorduk. "Ayı Mustafa yavaş" Emirhan abi sırtına vururken resmen ciğerini söküyordu.
"Ooo Hakan komutanım" Mert abi ayaklandığında kafamı çevirip arkaya baktım. Merih, Hakan ve Barış komutan...
Barış komutan benim yanımda ki boş sandalyeyi çekip oturdu. "Afiyet olsun" Bana doğru eğilip kısık sesle söyledi. "Sağolun konutanım"
Önümde ki yemeklerden alıp yemişti, bunu beklediğim için ona şokla baktım. "Ne var?" Sorarcasına göz kırpıp yemeye devam etti.
Boğazımı temizleyip ayranımdan içtim. "Aç ağzını aslanım" Merih abi dürüm yaptığı kebabı zorla Bertuğ'nun ağzına sokmaya çalışıyordu.
"Komutanım!" Bertuğ kurtulmak için uğraşırken yanımda ki noodle kafa kahkaha atıyordu.
Merih komutan sonunda Bertuğ'nun ağzına dürümü sokayı başarmıştı. "Ohh helal" Yanağına hafifçe tokat attı.
"Bende sana yedireyim mi?" Barış komutan ne ara bu kadar yaklaşmıştı. "Yok komutanım" Sırıtıp omuz silkti. "Sen bilirsin"
"Acı lan bu" Emirhan abi şalgamı içerken neredeyse püskürtüyordu. "Abi ne olmasını bekliyordun tam olarak?" Kalkıp koşarak tuvalete gitmişti.
"Hepsi ayrı deli amına koyayım"
"Hakan komutanım bende sizi seviyorum" Mert abi uzaktan ona eliyle kalp yaptı. "ulan" Hakan komutan çatalı alıp ayağa kalktığında Barış komutanda ayaklanıp onu tutmuştu.
"İlk operasyonumu görüyorum ne güzel" Bertuğ kolasını içerken merakla onları izliyordu. "Salak konumuz bu mu?" Mustafa kafasının arkasına vurdu.
"Mert ağzına sokarım oğlum bunu" Hakan komutanı zor bela yerine geri oturttmayı başardılar.
Barış komutan geri yanıma oturduğunda elini bacağıma koydu. "İyi sen böyle değilsin sarı" Bana bakmadan söyledi. Bacağımı yana çekip elinin boşluğa düşmesini sağladığımda bakışları bana dönmüştü.
Hint dizisi gibi geçen bakışmamızı Merih komutanın restorant sahibi ile olan kavgası böldü. "Ulan adam" Niye kimse yerinde durmuyordu
Mekandan kovulunca hepimiz azar işiten çocuklar gibi kaldırıma sıralanmış oturuyorduk. "Sokayım"
"Komutanım sizin yüzünüzden oldu" Mustafa ayağıyla taşa vurdu. "Altta kalanın canı çıksın"
"Kalkın askeriyeye dönelim bari" Barış komutan konuştuğunda ona döndüm, dibimde oturuyordu. "Götüm dondu zaten benim" Bertuğ hemen fırlamıştı.
Askeriyeye dönerken taksiye bindik, Bertup bey şarkı dinlemek istediği için şoförü ikna etmişti.
Tabi şoför kürt olduğu için kürtçe şarkı açarken o isteği gitmişti. "Abi ben bundan anlamıyorum ki ya"
Askeriyeden içeri sağ şekilde girdiğimizde Emirhan abi neredeyse toprağı öpüyordu. "Lan abi ne ağırsın" Mustafa onu yerden kaldırmaya çslışıyordu. "Kes"
"Ben geçiyorum içeri" Barış komutan dibimde dikildi. "Tamam komutanım" Hesap mı veriyordu bu bana? "Bir şey olursa gelirsin"
"Peki sadece bir şey olursa mı geleyim?" Ağzının yayını sikeyim Semih...
"Evet asker" Beni göt gibi bırakıp uzaklaştı. "Semih yürüsene oğlum" Mustafa arkadan ayağıyla götüme vurdu. "Acıdı piç"
"Ağlama hadi"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Komutan |Barsem
Non-FictionSemih, askeriyeye geldiği ilk günden bazı şeyleri batırıp komutanına içinden demesi gereken sözleri dışından söylemişti. [Gerçekle alakası yoktur eğlence amaçlı yazılmıştır.]