Odamın kapısı çalınmasıyla. Okuduğum kitabı yastığımın arkasına sakladım.
"Gel."
Kapının açılmasıyla Hevini görmem bir oldu. Niye gelmişti?
"Meraba. Gele bilirmiyim?"
Ne görmek istiyordum, nede konuşmak.
"Ne istiyorsun."
Odaya girip kapıyı kapatı.
"Özür dilerim."
Kafasını yere eğdi.
"Ne için bu özür. Hayatımı mahvettiniz içinse..."
Sözümü kesti.
"Biz sadece sevdik."
Ben onlara sevmeyin demiyordum ki. Allah katında istemek varken. Neden bu işin içine girmişlerdi. Neden babamın zehir etti hayatıma iş birlikçi olmuşlardı.
"Sevmek mi."
Bana yasaktı. Yabancıydı.
"Böyle olsun istemezdim. Yemin ederim ki."
Sinirle nefesimi dışarı verdim.
"Ama oldu! Hayatımın içine ettiniz! Ağbeyim dediğim adam canım dediğim tek dayanağım dedim adam! Beni kendi eleriyle ateşin içine atı. Neden mi? Çünkü sevmiş. Kardeşinin öleceğini bile bile göze alıp kaçırmış seni. Ne diyim ki."
Sevmelerine laf etmiyordum. Etmezdim. Gözlerinden yaşlar süzüldü. Odadan çıkıp giti. Arkasından bakıp yeniden kitabımı elime aldım. Çok sürmeden kapım gömbürtüyle açıldı.
"Ne dedin! Hevine ne dedin dilda."
İlk kez bağırıyordu bana.
"Gerçekleri."
Sinirle açılan kapıyı kapatı.
"Ağlıyor."
Gözlerim doldu. Bunun için mi sinirlenip bağırıyordu.
"Bende çok ağladım ağbey. Dizine yatıp saatlerce ağladım. Beni ağlatan insanlara neden bu kadar tepki göstermedin. Kızmadın bağırmadın."
Anlamıyordum. Yapamıyordum. Aklım yetmiyordu.
"Kes sesini!"
Elimde'ki kitabı sertçe alıp yere firlatı.
"Sen yalancısın. Hep yanınca olucam derdin. Bırakmıycam seni derdin. Sonra naptın! Naptın ağbey. Sevdiğin kadına kardeşini değiştin. Dün benim istemem vardı biliyor musun! Ben o gün öldüm ağbey. Sen yanım'da yoktun. Nerdeydin karına dini nikahını kıyıp balayına gitin. Nasıldı güzmiydi! Karnı koynuna alıp sarılırken aklına ben geldim mi? Yada altına alı..."
Yediğim sert tokatın ardından yere düştüm. Ağzıma geleni metal tatla kınadığını anladım.
"Bir daha karıma abuk subuk konuşup canını sıkarsan. Kardeşim demem alırım ayağımın altına!"
Çekip giti. Titriyordum. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Yataktan tutunup ayağa kalktım. Ayna'da kendimle göz göze gelince dudağımın patladığını gördüm. Umursamadan camı açıp avluya atladım. Ayaklarım çıplaktı. Arka kapıdan çıkıp hava almak için hep gitiğim yere koşmaya başladım. Geldiğimde acıyan ayaklarım'la taşın üzerine oturdum. Ölmek istiyordum. Yaşamak nefes almak istemiyordum. Bir insan aldığı her nefese nalet okur muydu? Ben okuyordum. Nefes almak zordu bana. Yanım'da beliren bedenle irkilerek hemen ayağa kalktım. Baran ağaydı.
"Ne işin var senin burda?.
Ayağıma diken batıyordu. Cıplak ayağıma baktı.
"Ne bu halin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMDADIM
General FictionBen Dilda Mardinin en büyük aşiretin kızı Amed ağanın torunu Dijwar kalkanın kızıyım. Babasının işkenceleriyle dedesinin hor görüşleriyle büyüyen Dildan Kalkan. ... Baran Temizer koca Mardinin korktuğu konuşurken başını yere eğdiği yolda karşılaşan...