Konağa geçtiğimizde herkez'de bir telaş vardı. Neler olduğunu anlamam kısa süremdi, bugün benim istemem vardı.
"De get hazırlan hayde."
Babamın sırtımdan avluya itirmesiyle odamın yolunu tutum. Kısa süre sonra beni hazırlamak için evdeki çalışanlar gelmişti. İstemiyordum o adam için süslemek istemiyordum.
"Dilda kuzum."
Düşüncelerimden sıyrılıp. Newroz ablaya döndüm.
"Nereye daldın kuzum sen öyle, iyi misin?"
Gözlerimi kapatıp nefesimi dışarı verdim.
"Bir şeyim yok abla iyiyim."
Tebesüm edip saçlarımı okşadı. En iyi o bilirdi beni, bebekliğimden beri yanımda o vardı anamdan çok o anlalık yapmıştı bana. Hakını nasıl öderdim bilmiyorum.
"Hadi bakalım oyalanmayın, akşama az kaldı. Ben yemeklerle ilgilenicem."
Sıkıca sarıldı bana.
"Mutlu ol kuzum."
Sahi mutlu olabilir miydim? Newroz abla odadan çıktıktan sonra aynanın karşısına oturdum. Kimsem yoktu ne babam ve anam nede babam yerine koydum ağbeyim.
"Nasıl makyaj yapsak?"
Cevap vermiyorum.
"Dildan abla."
Dolu gözlerle bahara baktım.
"Yapın napacaksanız."
Saçımı ve makyajım yapılmış, üzerime giydiğim bordo rengi omuzları hafif açık dizlerimin üzerinde biten bir elbise giymiştim.
"Çok güzel oldun. Maşallah."
Tebessümle bakan iki kıza aynı şekilde karşılık verdim. Annemin içeri girişiyle ikiside çıktılar odadan. Uzun süre gözlerini çekmedi benden.
"Güzel olmuşun."
İlk kez ağzından bana karşı güzel bir söz çıkmıştı. Sevinmeli miydim?
"Merak etme bir sorun çıkarmam. Bunun için geldiysen."
Yaşil gözlerini, kara gözlerime sabitledi.
"Öyle bir halt edersen. Baban seni yaşatmaz bilesin."
Dudaklarımda acı bir tebessüm belirdi.
"Bilirim."
Kapının açılmasıyla kafamı çevirdim.
"Hanım ağam geldiler."
Yutkundum. Eteğimin uçlarını sıktım.
"Hadi aşağı gel."
Kolumdan tutup odadan çıkardı. Aşağı indiğimizde yüzden fazla insan oturuyordu avluda. Şaşırmıyordum çünkü burda böyleydi, eminim'ki yüzden'de daha fazlalardı.
"Git büyüklerin elerini öp."
Kısa bir anneme bakıp. İstemesem'de ayaklarım geri geri gitmek için bir biriyle savaş versede aralarına girdim. Bütün gözler beni buldu. Dedesi diye tahmin ettiğin ağanın elini öpüp anlıma koydum.
"Hoş gelmesiniz."
Gülümedi.
"Hoş gördük gelin kızım."
Diyar ağaya ve yanında ki karısı diye düşündüğüm kadının elini öptüm, siyahlar içinde kuşanmış, küçümser gözlerle beni baştan aşağı süzen kadının'da elini öptükten sorna kenara çekildim. Baran ile göz göze gelmem çokta uzun sürmedi. Yine siyahlar içinde sert ifadesiyle, öfke dolu bakışlarıyla gözlerime bakıyordu. Korkmamak elde değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMDADIM
General FictionBen Dilda Mardinin en büyük aşiretin kızı Amed ağanın torunu Dijwar kalkanın kızıyım. Babasının işkenceleriyle dedesinin hor görüşleriyle büyüyen Dildan Kalkan. ... Baran Temizer koca Mardinin korktuğu konuşurken başını yere eğdiği yolda karşılaşan...