• K.İ. | Bölüm 49 - Tehlikeli Karar

892 96 21
                                    

Merhaaabbaaaaaa bir haftadan sonra tekrardan merhaba diyelim. Nasılsınız? Umarım iyisinizdir, bir sıkıntı yoktur inşallah. Güzel bir bölümle geldim, severek yazdığım bir bölüm oldu.

Yavaş yavaş sonlara geliyoruz, duygulanıyorum. Finali yazarken bile bir iki damla göz yaşı akıtmış olabilirim. Hdhdhdhdh

Neyse sizi bölümle yalnız bırakayım, aşağıda görüşürüz.

Oy vermeyi unutmayın canlarım!!!!

...Lorensi size keyifli okumalar diler...

Bölüm Kırk Dokuz - Tehlikeli Karar

2 ay sonra...

"Buraaaaaasııı Muuuuuuuş'tur yoluuuu yookuuuuştur, Gideen geelmiiiiiyor acep neeeee iiiiştiir?"

Koca günlerin geride kaldığı, anıların dolup taştığı yeni bir günün başındaydı askerler. Ateşin ısısı yüzlerine vuruyordu gece gece. Türküsünü bitirip, tüm askerlerden alkış alan Cihangir, içine sıkıntılı bir nefes çekti, "anamı özledim" dedi gözlerinin içi sızlarken. Yanlarında yer alan aynı askeriyeden askerler vardı. İki ay boyunca yan yana, göğüs göğüse, sırt sırta vermiş ve cephede birlikte savaşmışlardı.

"Sevgiliniz var mı komutanım?" diye sordu adının Celal olduğu asker.

Cihangir'in bakışları ona soruyu soran askere kaydı. Günlerdir buradaydılar ama hiç bir vakit fırsat bulup böyle ateşin başına oturamamışlardı. Elbette nöbet tutan askerler mevcuttu etrafta.

"Ne sevgilisi? Biz de ne arar sevgili? Yani bize kim bakar?" dedi alaylı sesiyle elinde ki dal parçasını ateşin içine uzatmaya çalışırken. Yapamayacağını fark edip durdu.

"Yakışıklısınız komutanım" dedi yabancı olan asker. Gerçi time yabancı değildi. Sonuçta iki aydır sırt sırta çarpışan askerlerdi onlar.

"Ne yakışıklısı?" dedi elini gelişi güzel sallayıp.

"Ne oldu lan?" diye soran Ömer Asaf oldu.

"Biri mi var yoksa komutanım?" diyende Oflaz oldu. Tüm bakışlar Cihangir'e kaydı. Cihangir yutkundu, elinde ki dal parçasını yere atarak ellerini sirkeledi ve "yok be komutanım, kimse yok" dedi Ömer Asaf'a bakarak.

Askerler hep bir ağzından "ooo!" deyince, Cihangir kıkırdamadan edemedi. Bakışlarını çekinerek kaçırdı. Ömer Asaf dertli dertli düşündü. İkra'ya aşık olduğu ilk günleri ve içinde ki heyecanı hatırladı. Askerine bakınca onu gördü. Derin bir iç çekti içine, akabinde yutkundu.

"Aşk güzel bir şeydir komutanım" dedi ileride oturan asker.

"Uğruna canını verecek kadar, yeri geldimi derdini anlatacak kadar güvende hissettiğin, ona sonsuz güvenebileceğin bir duygudur aşk. Her baktıkça hızlanan kalp atışları da buna eşliktir" dedi ve Ömer Asaf nefesiyle güldü. İkra'ya sonsuz güveniyor ve fazlasıyla seviyordu. O olmasa acaba hayatım nasıl olurdu diye düşündü kendi kendine. Bu kadar mutlu olur muydu acaba? Olamazdı.

"Siz evli misiniz Ömer komutanım?"

Tüm bakışlar Ömer Asaf'a odaklandı. Ömer Asaf üzerinde hissettiği bakışlara gülümsedi, elini önüne kaldırarak parmağında ki alyansı gösterdi.

"Aşk evliliği mi?"

Ömer Asaf başını salladı. Hemen araya Kartal girdi. "Siz komutanımın aşkını görün, Şirin ve Ferhat yalan olur" dedi ve Ömer Asaf'da dahil tüm herkes kıkırdadı.

KURŞUN İZİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin