<12>

                                    

                                          
Merhabalar hoşgeldiniz
Yeni bölüm hemen sizlerle
Hepinizden bol bol yorum ve oy bekliyorum çünkü her ne kadar bölüm bir sayıda okunsada kimse oy vermiyor ve yorum yapmıyor bu da yazma isteğimi düşürüyor.
Takip ederseniz sevinirim 
Medyadaki şarkı isteğe bağlı açılabilir
İyi okumalar
(Billie Eilish-BIRD ONA FEATHER)
<>
"Bak Furkan sen şu kartonu tut bende silikonlıyım"dediğimde Furkan'ın kartonu yeni işe başlamış sanayi işçisi gibi tuttuğunu gördüm. Kendimi neredeyse bu işin ustası, onu çırağım olarak görmeye başlayacaktım. 
"Oğlum düzgün tutsana şunu!"dedim artık. İki saat olmuştu bu işi yapmaya başlayalı ama biz daha maketi değil bitirmek boyamaya başlamakla yakından uzaktan alakamız yoktu. Üzerine bu maket hiç Galata kulesine benzememişti.
Sabrımın son noktalarında olduğumu belli eden bir nefes verdim dışıma. Furkan'ın elinden kartonu çektiğimde iki kartonuda tutmuş silikonlamayı tek başıma yapmayı başarmıştım. Arkamı dönerek sırtımın üstünden göz ucuyla Furkan'a baktığımda mahçupça baktığını görüp tekrardan derin bir nefes verdim.
"Sende şu kürdanları boya Furkan, boş durma"dedim emir şeklinde. O beni onaylayarak akrilik boyaları ayarlamaya başladığında kapı çaldı. İçeri giren kişi Ekin'di.
Kapının eşiğinde dikilerek beni süzdü ardındansa hafifçe gülümsedi. Ona attığım sert bakışlara anlam verememiş olmalıydı, ama bana kalırsa tepkim çok normaldi. Ayı mı oynuyordu ne bakıyordu? Daha fazla içimden konuşmaya devam edersem sinirlenip gözüne sıkacaktım artık bütünleştiğim silikon tabancamla. Zaten kardeşi ayrı bir zordu, sinirimi yükseltmekte üstlerine yoktu.
"Yardım lazım mı diye gelmiştim"dediğinde kartonlarıma geri çevirdiğim bakışlarımı ona geri çevirdim. "Ee geldin gördün mü? Var mıymış?"dediğimde tereddüt ederek konuştu.
"Yok gibi görünüyor...hallediyorsunuz galiba"dedi bana. Anında itiraza geçtim, sesim bıkkınlıktan yüksek çıkmıştı. "Tabiki var! Gel yardım et! Niye dikiliyorsun dibimizde Azrail misali yeni gelin gibi!?".
Kapıyı örttü ve benim aksime sakinlikle yanıma yürüdü. Kartonlarımın hemen önüne çöktüğünde Furkan'ın tutmayı beceremediğinden kendim yapmaya kalktığım kartonları uzattım ona, istediğim gibi tutmasıyla tatmin olarak işimi çabucak bitirmiştim.
Gözüm bu işin bu kadar uzun sürmesine sebep olan velete gitti, işine son derece konsantre olmuş, en az yirmi tane kürdan boyamıştı. Kahverenginin ve grinin birkaç farklı tonuna boyadığı kürdanlarından birkaçını aldım. Silikonu az az kullanarak Ekin'in yardımıyla yapıştırmıştım.
Ekin geldikten sonra bir saat geçti, Galata kulemizin muhteşem maketi bir tık sahte mağazalardan alınmışa benzesede hazırdı.
Yorulduğumu belli ederek ilk geldiğimde oturduğum gibi yatağa oturup elimin tersiyle anlımı sildim, terlememiştim ama sıcaklamıştım. Hazırdı artık şu lanet maket, eğer hocası bu velete yüksek not vermezse kadını okula gelir gelmez yolardım.
"Sağ ol. Sen olmasan nasıl yapardım bilmiyorum"dedi Furkan. "Eyvallah"dediğimde başını sallamıştı. Ekin'in kaşlarını çattığı bakışları Furkan'da dolandı. "Lan it ben neciyim burda? İkizim etti de ben etmedim mi sana yardım!?"dediğinde şaşırdım.
Bana ikizim demişti, ama bu onu pek fark etmemiş gibiydi. O Furkan'ı azarlamaya devam ederken oflayıp arkaya doğru uzandım. Kollarımı iki yanıma destek için koymuş yayılmış bir vaziyette oturmuştum.
Ekin sonunda susarak azarlamayı bitirdiğinde Furkan göz devirerek ağznın içinde geveledi. "Sağ ol abi sen olmasan ne yapardım inan! Hiç bilmiyorum".
Bu hallerine kıkırdadım ve onları telefonumla çekmeye başladım, ikiside fark etmemişti..."Bana gelince hep mırıldan zaten Furkan! Bundan sonra sana nah yardım!"dedi ayağa kalkarken Ekin. Gülerek video kaydını sonlandırdığımda tepemde dikilen Ekin bana baktı.
"Gel salona inelim kalsın bu hain burada"dediğinde sırıtarak Furkan'a baktım ve omuz silkerek yataktan kalktım, aslında yerim çok rahattı keşke kalkmasaydım.
Furkan'ın odasından çıkarken onu takip ettim, merdivenlerden inmiş ve Duman ailesinin geri kalanının oturduğu salona varmıştık. Boş yerlerden üçlü koltuğa oturduk, ben Altay ve Ekin'in ortasına oturma durumunda kalmıştım...
<>
Evetttt
Bölümmm sonuuu
Lütfen oy vermediyseniz oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayın, bölüm her ne kadar belli bir sayıda okunsada çoğu kişi yorum yapmıyor ve oy vermiyor. Bu da yazma isteğimi düşürüyor
Beni takip ederseniz sevinirim 
Kitabım hakkında düşünceleriniz ve istekleriniz??
<En sevdiğiniz karekter kim?>
Görüşmek dileğiyle 
Hoşçakalın