Evet şuan durumlar o kadar saçmaki kelimeler kifayetsiz.
Şuan üzerimde normalde öldürsen giymeyeceğim bir elbise ve yanımda 'sevgili eşim' baran komutan var.
Caner ve Tarık garson rolünde iken Buğra barmen rolünde, akay ise şuanda sergiye gelmiş kişilerden birisi rolünde.
Sadece bir kere konuştuğum -o da tanışırken- komutanım ise eşim. Ne kadar güzel bir gün.
Diğerleri yerini almıştı ve akayda az önce girmişti. Şimdi içeri girme sırası bizdeydi.
Arabadan inip kapıları kapattık. Yan yana durup birlikte sergi alanının kapısına ilerledik.
Listede yazan sahte isimlerimizi söyleyip İçeri girdik ve rastgele bir masaya ilerledik.
Etrafıma çaktırmadan bakıp adamin gelip gelmediğini kontrol ettim. Gelmişti bir masada birkaç kadın ve erkekle duruyordu.
Kısa bir süre geçtikten sonra bize doğru gelen caneri gördüm.
"İçecek istermisiniz efendim."
Sesli bir şekilde bunu söyledikten sonra yanımıza biraz daha yaklaşıp konuştu.
"Kodlamalı bir şekilde yapacakları takas hakkında konuşuyorlar. Yaklaşık 1 saat sonra."
Önümüze iki İçecek bırakıp gitti.
Dikkatimi çeken başka bir etken ise akayın hemen onların arkasında ki masada olmasıydı.Daha garip olanı yanında bir kadın olmasıydı. Ona baktığımı fark ettiğinde o da bana baktı. Eliyle beni buradan alın manasında bir işaret yapmıştı.
Mantıklı olan bizim onun yanina gitmemizdi çünkü adamlar onun arkasındaydı.
"Akayın yanına geçelim mi?"
"Geçelim."
Birlikte Akayın olduğu masaya ilerleyip yanına geçtik.
"Ah uzun süredir görüşmüyorduk arda bey (akayın gorev için sahte ismi) merhaba nasılsınız?"
"İyiyim sezen hanım (alevin ismi) sizi görmekte güzel siz nasılsınız?"
"Sağolun bende iyiyim. Yanınızdaki hanımefendi kim?"
"Ah ben öylesine uğramıştım rahatsız etmeyeyim gideyim ben. İyi eğlenceler size."
Arkasını dönüp gitmesiyle akay derin bir nefes verdi.
"Komutanım yapıştı sülük gibi salmadı bi."
"Anladık anladık."
Kısa bir süre içinde serginin başlayacağına dair bir konuşma yapıldı ve asıl sergi alanının kapıları açıldı.
Herkes asıl sergi kısmına ilerlerken bizde yavaşça ilerlemeye başladık.
"Mikrafonlar ve kulaklıklar aktif dimi?"
"Evet komutanım."
Tablalora bakar gibi yaparken takası yapacakları kişilerin ceplerinden bir paket cikarttiklarini gördüm.
Daha sonra hızla Etraflarını kontrol ettiler ve çekip gittiler.
Sergi sahibi olan ve bizim peşinde olduğumuz adamda tabloların olduğu kısma gelmeye başladı.
Bu saatten sonra hepimizin konuştuğunu hepimiz duyabilecektik. Herkes aktiflestirdi.
Akay ve baran komutanın yanından ayrılıp tek başıma bir tablonun önüne geçtim. Plani uygulamaya başlıyorduk.