Eveeett! Bir başka bölümle merhaba sevgili okurlarım. Nasılsınız, umarım iyisinizdir. Güzel bir bölümle geldim, biraz üzülüp, biraz Ömer Asaf'a söveceğiniz bir bölüm.
Belki de ela gözlüme kızmazsınız. Djjdjdjd
...Lorensi size keyifli okumalar diler...
Bölüm Kırk Beş - Yüksek bağırış
Akşam olmuş, bir kez daha herkes bir araya toplanmıştı. Annemler yine dayanamayıp benim için gelmişler, tim ise görev olmadığından dolayı bu sefer Serhat komutan ve eşiyle birlikte buyurmuşlardı. Serhat komutanın kendisi “geçmiş olsun” dileyerek, teşekkür etmeme neden olmuştu.
Koltuklarda oturmuş sohbet ederken, İlker’ in ansızın sormuş olduğu soruyla kaşlarımızı çattık.
“Oyun oynayalım mı?”
“Ne oyunu?” diye soran Asya oldu.
“Eşini tahmin et.”
Ömer Asaf’ la birbirimize baktık, gülümsedik. Babam İlker’ e “oğlum ne oyunu?” diye sorunca, İlker bir kez daha “eşini tahmin et” deyince bu sefer herkes güldü.
“Sevdim ben bu fikri” diyen Şirin, Taha’ ya baktı. “Oynayalım mı?” diye sorunca da Taha abi eşinin şakağından öptü, “sen iste yeter ki” dedi.
Gülümsedim.
“Şöyle yapıyoruz, kızlar ayağa kalkıp elini uzatıyor, eşler de bilmeye çalışacak” deyince, Ömer Asaf, “benim eşim hasta, siz oynayın” dedi.
İlker hızla “ne o enişte, eşini tanıyamaz mısın yoksa?” diye sordu. Herkes benle birlikte Ömer Asaf’ a bakarken, Ömer Asaf alayla gülüp, “ne diyor kardeşin İkra?” dedi bana dönerek.
“Hadi hadi. Hareket etmeyecek sadece elini uzatacak” dedi İlker ve ekledi. “Siz kadınlar, sizce eşiniz elinizi kaçıncı tahmin de bilir.” Herkes ayağa kalkıp, kız erkek olarak ayrılırken, Serhat komutan ve eşi de bize katıldı. İlker eline kağıt kalem alıp, bize bakarken, karşımızda duran erkeklere baktık ve ben ela gözlüme gülümsedim.
Ömer Asaf, Sakaryalı, Yiğit, babam, Ferit Bey, Taha abi, Serhat komutan, İlker, Bayırlı, Veysel ve eniştem Baran.
Biz kızlar olarak; ben, Nazlı, Akel, annem, Sevda Hanım, Şirin, Serhat komutanın eşi Leyla abla, Asya, Öykü, Bahar ve Ablam.
“Evet kızlar, tahmin alayım.”
Asya, “sen kesin dörtte bilirsin. Zaten hemen hemen hepimizin elleri birbirine benziyor” dedi. Asya’ya hak vererek ellerimize baktım. Hepimizi ki küçük ve inceydi.
“Aşk olsun Asya. Dört yazıyorum.” Asya gülümsedi.
“Anne” dedi İlker Sevda Hanıma bakarak.
“Üç olsun.”
“Yazdım” dedi ve anneme baktı.
“İki yaz sen!” dedi annem.
Ablam da, “üç olsun” deyince, İlker bana döndü. Ömer Asaf’ ın bana bakan bakışlarına tepkisiz kalıp, “iki olsun,” dedim, lakin Ömer Asaf hızla arkadan “sen bir yaz” deyince gözlerimi büyüttüm.
Herkes topluca bir “oooo!” derken, yanaklarımın kızarması bir oldu.
“İddialı. Bilemezsen künefeler senden.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURŞUN İZİ
ActionTerörler tarafından kaçırılan genç doktor, kendini hiç beklemediği bir anda mermilerin içinde bulur. Terör örgütü liderinin yaralanması ve göğsüne saplı kurşunu çıkartmaları için kaçırılan doktor, ve doktorun orada olduğunu bilmedikleri için operas...