Nova Norda - Beni Biraz
•
Aynı gecenin devamı.
Uzunca koridordan geçerek kalabalığın önüne geldiğimizde bizimkilerin bakış açısından oldukça uzaktaydık. Bir kolum Nova'nın omuzunda, onu sarmalamış durumdaydı. Nova ise sıkıca belime sarılmıştı, birlikte yavaşça ilerliyorduk. Kalabalığa karışmak üzereyken adımlarının durmasıyla birlikte duraksadım ve ona döndüm. Gürültülü müzik kulaklarıma ulaşmıyordu, kalabalığın bir önemi yoktu. Tek duyduğum, gördüğüm Novaydı.
Ona doğru döndüğümde ellerim beline yerleşti, gözleri gözlerime değdiğinde yutkundum. Sessizce yüzümü inceliyordu. "Bir şey mi oldu?" Dedim duyabileceği bir ses tonuyla. Pişman mı olmuştu? Bir ilişkiye dair her şeye yabancı olduğunu biliyordum. Her ne kadar iradeli olmaya çalışsam da onun karşısında durmakta zorlanıyordum. Yine de fazla ileri gitmek istememiştim. Düşünmeli ve hayatımıza çekmek üzere olduğumuz o derin bağı anlamalıydı. Geri dönüşümüz yoktu.
Sessiz kaldığında baş parmağımla çenesini okşadım. Yüzünde bir gülümseme belirirken gözleri parladı. "Bizde kalsana bugün." Diye mırıldandı. Bir şeyi çok istediğinde yüzünde çocuksu bir ifade beliriyordu. Saf, temiz. Ona hayır demek istemiyordum, hele ki gözlerime böyle bakarken. "Nova..." Dedim bir iç çekerek.
Mantıklı değildi. Bir şeyler anlaşılmasın istiyordu ama artık yan yana olduğumuz her an farklı bir samimiyette olduğumuzu açık ediyorduk. Bir kuruntu değildi, gizli tutabilmek artık zordu. Nasıl anlaşılmayacaktı ki zaten?
Sürekli ona bakmak istiyordum, ona dokunmak istiyordum. Onunla konuşmak, onunla gülmek. Ellerini tutmak, dağılan saçlarını gözlerinin önünden çekmek, yarıda kestiği her cümleyi tamamlaması için gözlerinin içine bakmak. Biz her şeyi böylesine dolu dolu yaşamak isterken birilerinin anlamaması için kör olması gerekiyordu. Ya da...İkimizden de böyle bir şeyi hiç beklememesi. Kaldı ki bizi idare eden de buydu.
"İpar," Nova yüzümü ellerinin arasına alarak dikkatimi yeniden kendisinde topladı. "Seninle uyumak istiyorum, bizde kal." Ardından dudakları aşağı büküldü. "Söz bir daha istemediğin bir şey için ısrar etmem." İstemsizce gülümsedim.
Hala bir şeylerden çekiniyor olması beni güldürüyordu. Sanki az önce bir tuvalet kabininde birbirimizi yemek üzere değilmişiz gibi...Gülümsemem genişlerken Nova'nın yanağına yumuşak bir öpücük bıraktım. "Kalırım." dedim sessizce.
Yüzünde kocaman bir gülümseme belirdi. Dünya daha aydınlık bir yer haline geldi, bulanık olan her şey berraklaştı. "Ama İpar!" Dedi hemen ardından endişeli bir ses tonuyla. "Bizimkilere ne diyeceğiz?"
Ruh hali nasıl bu kadar çabuk değişebiliyordu? Nasıl her mutluluğunun ardında gizlediği bir kaygı vardı? Zihninin içerisindeki bütün düğümleri çözmek, pürüzleri yok etmek istiyordum. "Bana bırak." Başını onaylarcasına sallayarak yeniden belime sarıldı. Birlikte kalabalığa karışıp masaya doğru ilerlemeye başladığımızda bir kolum omuzundaydı.
Saçlarına bir öpücük bırakarak geriye çekildim. Anlamışçasına Nova da geriye çekilmiş ve benden uzaklaşmıştı. Son bir kez gözlerinin içine bakarak gülümsediğimde kalabalıktan çıkarak bizimkilerin görüş açısına girmiştik. Yan yana yürüyerek masaya oturduğumuzda Toprak'ın bakışları bize döndü. İyi olup olmadığını kontrol edercesine Nova'ya baktığını görebiliyordum. "Midem çok kötü." Diye sızlandı Nova. Neden bu kadar oyalandığımızı anlamamaları gerekiyordu.
"Biraz daha gelmeseydiniz Eslem peşinizden gelecekti. Artık karadeliğe mi düştünüz bilmiyorum ama karımı yutmanıza izin veremeyeceğim için ben de peşinden gelecektim." Toprak çok bilmiş bir ses tonuyla konuştuğunda gülümsedim. Bakışlarım yüzünde oyalandı, içki içmediğini anlayabiliyordum. Bir anlık bakışlarım Eslem'e kaydığında bakışlarının Nova ile benim üzerimde oyalandığını fark ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hiç söylenmemiş bir şarkı | gxg
Short Storyben senin gibi olsaydım. sen benim gibi olsaydın. o zaman durmaz mıydık aynı rüzgarda? ama biz yabancıyız. girlxgirl