"Sorun değil." demişti Asi ona anlayışlı bir ifadeyle bakarken. "İstersen kendini daha rahat hissettiğin bir zaman söyle ne söyleyeceksen. Çok paniklemiş görünüyorsun."
"Olmaz!" Alaz'ın bir anda bu cümlelere verdiği hızlı tepki karşısında ikisi de gözlerini kırpıştırmıştı şimdi. Alaz tepkisini sonradan fark ettiğinde mahcup bir şekilde daha sakin bir ses tonuyla devam etmişti konuşmaya. "Yani ben, bir an önce söylemek istiyorum. Çünkü çok uzun bir zamandır seninle konuşmak istediğim bir şey var. Ve ben artık bugün söylemek istiyorum hepsini. Daha fazla beklemek, ertelemek istemiyorum hiçbir şeyi. Hayat o kadar sürprizlerle dolu ve kısa ki Asi.. Ben artık hiçbir şeyi riske atmamam gerektiğini çok iyi biliyorum. Bu çok korktuğum bir şekilde oldu ama cesur olabilmeyi öğrendim artık ben."
"Peki o zaman." demişti Asi ona anlayışlı bir gülümseme hediye ederek. "Nasıl istersen. Ne anlatmak istiyorsan anlatabilirsin bana."
Alaz onun gözlerine bakmış ve Asi'nin sakince kendisini izleyerek yüzündeki hafif tebessümle birlikte öylece oturmasını izlemişti. İçindeki tüm aşkı yükselerek adeta bir volkan misali patlamaya yüz tuttuğunda ise bir anda tüm korkularını unutuverdi. O sırada sadece Asi vardı sanki. Asi ve onun güzel, kara gözleri.. 
"Asi?" 
"Efendim Alaz?"
"Ben sana deli gibi aşığım."
Alaz'ın boğuk sesiyle beraber yaptığı itiraftan sonra ikisi de bir an için nefes alamamıştı. Aniden ortamda o kadar yoğun bir elektrik başgöstermişti ki, sanki etraflarını saran bir güç varmış gibi hissetmişti Asi. Dokunsalar elleriyle tutabilecekleri bir güç.. İnsan etrafını çepeçevre saran bir hissi görebilir miydi ki? Asi o anda görüyormuş gibi olmuştu çünkü.
"O kadar çok aşığım ki hem de, sanki seni bir saniye bile göremesem ölecekmişim gibi hissediyorum kendimi. Sanki sen bana tek bir kötü şey söylesen kendime düşman oluveriyorum." diye devam etmişti Alaz konuşmasına, Asi'ye söyleyecek bir şey fırsatı tanımadan. Asi ise kalp çarpıntılarıyla ona bakmaya devam ediyor ve bir yandan da adamın duygularını ilk kez net bir biçimde onun ağzından dinlemeye devam ediyordu. "Sanki senin elinde bir ip var ve beni o iple nereye istersen sürükleyebilirmişsin gibi.. Ben de asla gıkımı bile çıkarmadan seni takip edecekmişim gibi.. Gibisi de fazla aslında. İstediğin her şeyi yaptırabilirsin bana, her yere sürükleyebilirsin beni.. Sen yanımda olduğun sürece her şeyi kabul edebilirim."
Asi duyduğu her bir cümleyle beraber soluğu hızlanırken, Alaz'ın titreyen ellerini umursamadan kendisine yoğun duygularla attığı bakışlarına karşılık vermekten başka bir şey yapamıyordu o sırada. Çok uzun yıllardır kendi içinde yaşadığını sandığı tüm o duyguların bir karşılığının olduğunu bilmek çok tuhaf hissettirmişti ona. Alaz'ın onunla oynadığını düşünmüştü yeniden. Ama gerçek şimdi tüm netliğiyle karşısında duruyordu işte. Alaz ona kendi ağzıyla tıpkı onun istediği gibi söylüyordu tüm hislerini.. Ve Asi bu hislerin büyüklüğünün karşısında şaşkın bir eziklik hissediyordu şimdi. Bu kadarını beklemediği kesindi. Bir hoşlantı ya da biraz daha fazlası olabilir diye düşünmüştü. Fakat Alaz bunun çok daha fazlasını koyuyordu önüne gözlerinin ta içine içine bakarken. Asi bir an için ürkmüştü bu duyguların yoğunluğu karşısında.
"Bütün dünyayı ayaklarının altına sermek istiyorum." diye devam etti Alaz boğuk sesi ve kızın içine işleyen bakışları eşliğinde konuşmaya devam ederek. "Seni üzen, kıran, canını sıkan her ne varsa hepsini çekip almak istiyorum hayatından. Sen hep mutlu ol istiyorum. Mutlulukların kocaman kahkahalara dönüşsün ve hep gül istiyorum. Ben de yanında olup seni izleyeyim. Hatta belki o kadar şanslı bir adam olabilirsem eğer, gülümsemelerinin sebebi olmak istiyorum. Biliyorum çok şey istiyorum senden. Ne diyor bu deli adam diyorsun içinden belki de. Ama biliyorsun beni. En iyi sen tanıyorsun. Konu sen olduğunda hiçbir sınırım kalmıyor ki benim. Hep daha fazlasını arzularken buluyorum kendimi. En iyisinden, en kötüsüne kadar her şeyine talibim Asi. Seninle ilgili her ne varsa hepsi benimle de ilgili olsun istiyorum artık. Sen veya ben olmasın. Biz olalım. Sadece ikimiz."