Yaralar, Yarınlar ve Ya Sonralar Part 7

6.2K 246 191
                                    

Günaydınlar, iyi günler ya da güzel uykular...

Ben geldim ya da biz. 

Öncelikle bir önceki bölüme yapmış olduğunuz güzel yorumları için çok teşekkür ederim. Her birini okudum ama bu bölüm sanki yazmazsam rahat edemeyecekmişim gibi her boş anımı işgal ettiği için -çok çok erken bir şekilde bu kadar uzun bir bölüm gelmesi de bunun kanıtıdır- henüz cevap veremedim ancak her birine geri dönüş yapacağım. 

Ama şunu diyebilirim ki yorumlarınız her daim tetikleyici bir etken. 

Bu sebeple bu bölümü de aynı keyifle okumanızı ve yorumlarınızı eksik etmemenizi diliyorum. 

Herkesin nihayet vardığı o yerde, evini bulmuş olması dileğiyle. 



.........................................................



 Avukatları arayıp da çocukların nezarethanede olduğunu söylediği ve kavgaya karıştığını söylediği ilk an karşı koltukta oturan babasına dönmüştü Neslihan:

"Sakın!" demişti hayatı boyunca Eşref beye göstermediği bir netlik ve sertlik ile. "Çocuklar eve geldiğinde tek bir şey söylemeyeceksin baba."

Sonrada diğer yanındaki Serhan'a dönmüştü:

"Onu yargıladığımızı düşünmez değil mi Serhan, ona kızdığımızı düşünmez."

"Neslihan bir sakin ol hayatım." demişti adam bir yandan da telefonuna sarılıp araması gereken yerleri aramaya başlamadan önce. "Sorun yok."

Bütün yol boyunca bunu hatırlatıp durmuştu Neslihan kendisine; sorun yok. Ama vardı o vicdan, özlem ve yeniden kaybetme korkusu ile Alaz'ın kendisini en ufak bir tedirgin hissetme ihtimaline kahrolurken baştan sona atladığı bir ihtimal vardı.

"Anne." dedi, bunun farkında olan Ali'de. "Özür dileriz." diye devam etti, kahramanca bir yerden atılıp suçu üstelenmek yerine olan hiçbir şeyin farkında değilmiş gibi. "Özür dileriz. Biz Alaz'ı kavgaya çekmek istememiştik." diye devam etti. Zaten kendisine ait bir suçu itiraf ederek kahramanlık yapmış olmayacaktı ki. "Biz alt katta kavgaya karşısınca Alaz'da bizi korumak için."

Hala sıkı sıkıya Alaz'ın ellerini tutarken başını kaldırıp ilk defa çocuğun gözlerine baktı Neslihan, o gözlerde mahcubiyet, çekince ya da onlara benzer bir his bulur korkusuyla bakamamıştı ama şimdi Neslihan'ı baştan sona yıkan bir boşluk vardı bakışlarda. Asi bile hayal kırıklığı dolu gözlerle izliyordu olan biteni ancak Alaz hayal kırıklığına bile uğramamıştı.

"Ben." dedi doğru kelimeleri bulmak için uğraşırken. "Tabii ki sen başlattın sanmadım." diye konuştu, bunun bir yalan olduğunu herkes biliyordu. "Sadece kızarız zannedersin, tedirgin olursun diye Alaz. Yemin ederim."

Ellerini karşısındaki kadından kurtarırken başını hafifçe iki yana salladı Alaz.

"Sorun değil Neslihan hanım." dedi bu gibi bir sesle. Gerçekten yargılamıyordu bile karşısındaki kadını. Yani kim olsa böyle düşünürdü diye teskin ediyordu kendisini. Senelerce sokakta büyümüş çocukları çıkıp geliyordu ve onların üzerlerine titreyerek, el bebek gül bebek büyüttükleri, ahlaki ve etik değerlerini kendilerine göre oluşturduklarını düşündükleri diğer çocukları ile birlikte karakola düşüyorlardı. Her şeyin Alaz'ın başının altından çıkmış olmasının daha olası olması bir yana bunun Serhan ve Neslihan Soysalan'ı rahatlatacağını düşünüyordu. Günün sonunda problem onların yetiştirdiği çocuklarda olmayacaktı.

Yazılmamış HikayelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin