25.bölüm-ANILAR

76 7 8
                                    

Gözlerim, göz kapağıma çarpan ışık ile yavaş yavaş açılmıştı. Gördüğüm ilk şey tanıdık gelen bir oda. Bu oda... Nereden bildiğimi hatırlamasam da tanıdıktı işte. Doğruldum, en son ne olmuştu. Can nerede? Yine hayâl mi gördüm? Arkadaşlarıma ne olmuştu? Burası neresiydi? Kim beni getirmişti buraya?

Can: uyandın mı?

Kapı eşiğinde beni izleyen can'ı gördüğümde irkilmiştim. O... O burada...bu- bu hayâl değil. Gerçekten de buradaydı.

Can: İyi misin?

*Bu rüya değil değil mi?

Can: test edelim mi?

Sözlerini bitirdiğinde yatağa doğru yaklaşıp bana iyice sokulmuştu

Can: hâlâ rüya olduğunu düşünüyor musun?

*Hmm...

Yüzüme iyice yaklaşıp dudaklarını yanağıma kondurup geri çekilmişti.

Can: ya şimdi?

*Neredeyim ben?

Can: evimde

Evimizde

*Dün... Neydi o?

Can: olağanüstü şeylere inanır mısın

*Ne gibi

Can: diyelim ki ben insan değilim

Ne düşünürdün

*Bu çok saçm-

Can...

*Sen ciddi değilsin değil mi

Can: ahsen ben insan değilim

Senin gibi veya diğer insanlar gibi değilim

*Nesin peki

Vampir mi?

Can: vampir olmamı mı isterdin?

Uçabiliyorum

Hızlıyım

Bazen ortadan yok olabiliyorum

Aklını okuyabiliyorum

Vampir gibi

*Bu şaka ise komikmiş

Can: kanıtlamama izin ver

Can oturduğu yataktan kalkıp karşımda durdu. Aniden ortadan kaybolmuştu. Fal taşı gibi açılan gözlerime ağzım da eşlik etmişti. Aniden yanımda beliriverdiğinde korkmuştum.

Can: sana herşeyi anlatacağım

*Dinliyorum

Can: 1,5 yıl önce herşey güzel gidiyordu. Sevgiliydik aynı evde yaşıyorduk...

Can aniden duraksamıştı. Yere boş ve mimiksiz bakıyordu.

Can: sana en son yalan söylediğimde ölmüştün

*Ölmüş müydüm

Can: Ahsen amacım hiç bir zaman sana zarar vermek olmadı olmayacakta. Ne olursan olsun benden korksan bile seni seveceğim

*Ne?

Can: 1,5 yıl önce. Bir rüya gördün

Rüyanda ben vardım. Seninle ilk o zaman tanıştık. Amacım seni mârid'e vermekti.

*Mârid mi?

Can: bir cin kabilesi.

*Cin mi?

Can: ben de... Bende Cin'im

*Dur. Ne?!

Can: daha sonra senin için dış güzelliği ile seni kendine bağlayacak bir karakter, bir ruh buldum

Can Ateş. Okulda seni Sürekli izlerdim. Kendimi o kadar kaptırdım ki, sana aşık oldum. Amacım seni kendi kabileme kurban olarak vermekti ama ben sana aşık olmuştum. Seni mârid'in muhafız cin'lerinden koruyordum.
Daha sonra bir ruh daha aldım. Nil sana farklı açıdan yakın olmak istedim. Bunlar olurken mârid herşeyin farkına varmıştı. Seni öldürmek için farklı farklı muhafız gönderiyordu. Tabi cinler insanlara istedikleri gibi musallat olmazlar. Büyücü ile antlaşma yaptı kabilem. Bu âleme gelebilirsek onu rahat bırakacaktık. Fakat büyücü buna inandı. Önceden sana büyü yapan o büyücüyü kabilem öldürerek antlaşmayı bozdu. Mârid istediği gibi bu âleme gelip istediği ruhu alabiliyordu. Senin ki hariç. Benim sürekli senin yanında olmam onların sana dokunamamasıydı. Yusuf aramıza girmeye başlamıştı. Bende cin'i yani câân'ı Yusuf olarak gösterdim böylece ondan uzak duracaktın. Bir gün ne olduysa seni okulun çatısından aşağıya atlarken gördüm. Yere düşüp beyin kanaması geçirmiştin. Ruhun çoktan bedenini terk etmişti. Bende mârid'en gizlice bir ruh aldım. Bu onları kızdırdı. Bu kovalamaca sürerken. Bir gün her şey sarpa sardı. Sen beni öğrendin. Babam ve muhafızlar beni yakaladı. Ben senden bir çocuk yapmıştım. Eğer benimle evlenirsen mârid senden uzak duracaktı. Fakat sen benim Câân olduğumu öğrenince korktun. Nefret ettin, Uzak durmak istedin ve kendini eski hastane'nin çatısından aşağıya attın. Hiç bir şey yapamadım el kolum bağlıydı. Seni aşağıya düştüğünü gördüğüm an babam ve muhafızlardan kurtulmaya çalışıyordum. Kurtuldum da fakat sen çoktan ölmüştün. Mârid'den ruh alamıyordum. Mârid kabilesi beni kovmuştu hiç bir yerden ruh alamıyordum. Kabilesi olmayan bir cin, cin bile değildir. Aklıma gelen tek fikir bendim. Kendi ruhumu senin bedenine yerleştirdim. Artık ruhumuz birdi. Fakat acı çektiğini biliyordum. Beynin hasar görmüştü. Kısa süreliğine yakın zamanda ki anılarını unutmuştun. Bunu öğrenince sevinmiştim. Artık benden nefret etmeyecektin. Çünkü beni bile hatırlamayacaktın. Anıların geri gelmeden ortadan kayboldum beni hatırlamanı istemiyordum. Yavaş yavaş anıların yerine oturunca izin vermedim, ne olursa olsun benimle ilgili tek bir anını bile harıralamana izin vermedim. Bu yüzden benimle ilgili hiç bir şey bulamıyordun. Aslında her zaman yanındaydım. Sokakta zor durumda kaldığında seni kurtardım. Başına bir şey gelince bir rüyaymış gibi gösterdim sana. Aslında hiç bir zaman rüya veya hayal görmedin. Onlar gerçekti. Hatırlamaman için bunları bir hayâl bir rüya gibi gösterdim. Ve şuan mârid yaşadığını biliyor hâlâ peşinde ama sana zarar vermelerine izin vermeyeceğim. Dün gece olanlar cin. Mârid kabilesinden muhafızlardı. Arkadaşların uyurken cinler arkadaşların kılığına girip sana zarar vermeye çalıştılar. Ahsen herşeyi biliyorsun artık. Tarih tekrarlansın istemiyorum. Lütfen seni sadece ben kurtarabilirim.
Seni seviyorum...

Can'dan size iyi geceler öpücüğü 😚

EL MÂRİD ÂZÂB-Î YAŞAM 2 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin