35 - ↱Açılış Gecesi ↲

21.8K 1.2K 500
                                    

Selam ben geldimmm ♥️♥️ yoğun geçen iki haftadan sonra buraya gelmek harika geldi 😍😍

Bu arada bölüm yorum yapan kişi sayısı mı düşmüş 🥺 bu beni aşırı üzerrr

Bölüme yorum yapmayı unutmayın olur mu 🥹 yorumlarınız gördükçe aşırı mutlu oluyorum

Keyifli okumalar aşklarrr 😘😘

Günün izin verdiği kadar yapılan tarihi gezi ve boğazda yapılan öğlen yemeğinden sonra otele zar zor gelmiştik. İstanbul'un trafiği, Ankara'nın sadece iş çıkış saatlerinde oluşan kalabalığına benzemiyordu. Burada hayat çok hızlı akıyordu. Herkesin mutlaka yetişmesi gereken bir yeri vardı.

Uzun süre sonra geçirdiğim en güzel günlerden biriydi. En son şehir dışı olarak Kastamonu'ya gitmiştik ondan önce ne zaman gittiğimi tam olarak hatırlamıyordum. Üniversiteye başladığımız ilk dönemimizde sınıftaki arkadaşlarımla şehir dışına çıkıp elimizden geldiğimizce şehir şehir gezeceğimizi söylemiştik ancak bu sözlerde, insanların olduğu gibi tamamen hikayeydi. Asla gerçekleştirememiştik.

İnsan üniversiteye başladığında çevresinin lisedeki gibi olacağını düşünüyordu ancak tamamen yanlıştı. Ülkenin her yanından çeşit çeşit insan geliyordu ve hepsinin ayrı bazılarınınsa deli saçması huyları vardı. Bir kere asla ilk başta kurduğunuz arkadaş çevresi ya da kurduğunuzu sandığınız o büyük arkadaşlıklar sene sonuna kadar dayanmıyordu. Herkes bir yerde kopup gidiyordu ve ne yazık ki hepsiyle seneler boyu aynı yere tıkanmak yüz yüze bakmak zorunda kalıyordunuz.

Kısacası lise bir sirkse üniversite kesinlikle fillerin ateş çemberinde dönmek zorunda kaldığı cehennemdi. Şanslıysanız ikisinde de parende atmayı öğrenirdiniz yoksa...

Herkes eninde sonunda kendiyle başlasa kalıyordu. Neyse ki benim seneler süren arkadaşlığım zar zor bulduğum bir Berkay vardı. Cehennem çukurunda parende atmayı öğrenememiştim ancak kendimle kalabilecek gücümü keşfetmiştim.

Abimlerle koridorda alel acele ayrılıp kendi odamıza geldiğimizde kapıyı arkamdan kapatıp ayakkabılarıma atıldım. Çıkardığım ayakkabımı koridorda bir kenar fırlatırken bir yandan da seke seke diğer ayakkabımı çıkarmaya çalışarak odamıza geçiyordum. Gerçekten her yere geç kalma huyum benimle sınırlı olmayı bırakmış artık yanımdakilere musallat oluyordu.

Nefes nefes kalarak ayakkabımı odanın köşesine fırlattım. Bu arada Ela'da makyaj malzemelerimizi masaya çıkarmaya başlamıştı. Elindeki pudrayı masaya bırakıp omzunun üzerinden seslendi.

"Ben burayı hallederim sen hemen duşa gir,"

Hiç itiraz etmeden geldiğim hızla odayı terk edip banyoya daldım. Hızlı bir duş aldıktan sonra saçlarımı bakım yağı sayesinde güzelce yağladım ve arından tarayıp tekrar havluladım. Banyodaki işlerimi bitirip Ela'nın beni beklediği odamıza geçtim.

"Çok oyalandım mı?" Çektiği sandaleyeyı oturup başımı hünerli ellerine doğru kaldırdım.

"Hayır, telaş etmene gerek yok akşama yetişeceksin," far paletini sol eline alıp diğer elinede fırçasını aldı.

Aniden arkadaşımda hissettiğim farklılıkla içimi bir endişe sarmaya başladı. "Rengin gittikçe beyazlaşmaya başlamış iyi misin?"

"İyiyim sorun yok. Öğle yemeğini hazmedemedim hala birazdan geçer." Parmaklarını gözümün üstüne bastırarak yummam için zorladı.Fırçanın ucuyla göz kapağımın üstüne yarım ay çekti, "Buraya kalın bir geçiş mi yapayım yoksa eyeliner üzerinden mi ilerleyeyim,"

Kızıltepe MahallesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin