22. Bölüm : Veda Busesi.

8.5K 368 62
                                    

Merhabalar arkadaşlar.
Sonunda Nalanla Asaf için güzem bir bölüm!! Acı gerçeklerr... bu bölüm geç geldi çünkü benim için zor sahneler vardı. İçime sinmeyen yerleri sürekli değiştirdiğim için zaman kaybettik.. olsuuun sonunda buluştuk, özleştikk!!

Sönük kaldı yıldızlar, parlamasınlar mı? Düşünceleriniz de yorum kısmında yerini alsın ve tamamlanaalııımm!!!

Bölüm şarkıları
(Sezen Aksu - sarı odalar, Teoman - seninim son kez,  Dolu Kadehi Ters Tut - Gitme)


İyi okumalar.




22.Bölüm : Veda Busesi.


Bazen, bir tek gitmek kolayına gelir ya insanın. Kaçarcasına uzaklaşır birinden. Bir andan, bir anıdan..

Zorlukla yutkundum.

Mecburiyetin öfkesiyle savruldum uzaklara, ondan gayrısına esaret derdim, esir oldum.

Arkamı döndüğüm bir bedenim gölgesi üzerimdeydi, benimleydi. Veda busemi ruhunun en derininde ki yaraya kondurdum. Aynı yaradan bir kez daha açmadım, yarayı kanatmadım..

Ben yarayı öptüm.

Ondan gittim, çünkü çaresizliği iliklerime kasar hissederken onu özgürlüğünden mahrum bırakamadım.

Bensiz, ama benimle olsun istedim. Belki dedim, gökyüzüne bakarız aynı anda, sokaklarda adımlarız. Yağmur tenimizi ıslatır.

Ben ona ondan gitmek için gelmemiştim, aksine ellerini daha sıkı tutmak gelmiştim.

Neden ellerimiz tutunmuyordu birbirine? Her bir zorluğa göğüs gererken yine hiç bir zorluğa karşı çıkamamıştık.

Her seferinde yenilmiştik birbirimize. Artık akmaya yüzü kalmamış göz yaşlarım tenimde kurduğunda bana verilen odanın içerinde biraz daha kıvrandım.

Acı en yüksek mertebeden bana göz kırpıyordu. Ciğerim alamadığım nefesler yüzünden azap çekiyordu. Kalbim patavatsızlığını bırakmış, yorgunca göğüs kafesime vuruyordu.

Asaftan tekrar gitmiştim.

Asaf'ı tekrar ardımda bırakmıştım.

Eğer sabah bir hışım o evi terk etmeseydim, bir daha gidemezdim. Bencilce beklerdim, bir çare arardım. Fakat kendimi düşünmemem lazımdı. Üç yıl öyle böyle yaşamıştık ayrı. Yaşardık yine...

Yaşardık değil mi?

İstanbul'da ki eve geldiğimden beri bana verilen odadan çıkmamıştım. Telefonum yanımdaydı fakat hattı çıkarmıştım. Kutay abim de İstanbuldaydı. Rıza'nın söylediğine göre o da bu köşke gelecekti.

Ne olacaktı bilmiyordum. Nasıl olacaktı bilmiyordum. Aniden bir uçakla İzmir'den ayrılmıştım. Kimseyle vedalaşmadan.

Asaf beni görmediğinde ne yapacaktı?

Unutmalıydı.

Bu sefer en iyisi unutmaktı, artık çaresizliğin bile çaresi yoktu.

Ben onun yerine de sevecektim bizi. Özgürlüğümüze rağmen kalbimde tutsak etmiştim ruhunu. Benim sevgilimdi.. kilometrelerce, saatlerce uzağımdaydı.

Ne fark ederdi?

Benim kalbimdeydi.

Şatafatlı odanın gri duvarına takıldı gözlerim, saate baktım, on ikiye çeyrek vardı. Buraya geleli saatler olmuştu. Asaf evden çıktıktan yarım saat sonra ben de çıkmıştım.

PİNHAN MAHALLESİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin