Selam ben geldim ♥️ Hazır kışa giriyorken ilk hastalığıma yakalandım. Burnum durmadan akıyor 🤧 çok kötüyüm 😭
Bir şekilde bölümü bu güne yetiştirdiğim için çok mutluyum umarım sizde seversiniz ♥️
Beni wattpad'den takip edip panoma uğrarsanız çok mutluuu olurum 😘 unutmayın beniii
Diğer sosyal medya hesaplarım:
ınst:hazalabaa
tiktok: hazalaba
twitter yada X :Hazal_aba
Keyifli okumalar bebişlerim 😘
Annemin, Kartal abimi hep birlikte Sancak'ın açılışına gitmeye ikna etmesi yaklaşık beş dakika falan sürmüştü. Gerçi tam ikna etmekte sayılmazdı gideceğimizi söyleyip haber vermişti ve bizimle gelmesinin yolunu da harika şekilde taş koymuştu. Abim birkaç mırın kırın ve gelmek istediğini çaktırmadan belli etmeye çalışarak sonunda bitirmişti.
Konun uzamamasının asıl sebebi de Volkan abimin bizimle gelecek olmasıydı. Abilerimden biri mutlaka bir yerden çıkmak zorundalardı. Gerçekten iki tane abiye sahip olmak bazen işkenceye dönebiliyordu.
Yaklaşık bir saat yirmi dakikalık uçusun ardından bavul bekleme alanında omzumu Sancak'ın koluna yaslamış vaziyette esneyerek duruyordum. Akşamki açılışa yetişmek ve Ela'yla kıyafet alışverişine çıkmak için en erken uçuşa binmiştik ve kararımdan şu an aşırı pişmanlık duyuyordum. Başka bir esnemeyi elimin tersiyle kapatıp daha fazla Sancak'a sokuldum. Üzerindeki fermuarlı kapüşonlunun önü açık kollarımı beline sardığım için sırtımın üzerinden örtülüydü.
Aklıma gelenle başımı Sancak'a doğru kaldırdı. "Bence Kartal abimin gelmemsinin altındaki en büyük neden uçakla gidecek olmamızdı," kıkırdayarak gözlerimi kıstım.
Sancak çenesini başımın üzerine koyup kollarını sıkılaştırdı. "Niye gelmedi bilmem ama gelmemesine sevindim. Seninle zaten bir abinden dolayı zar zor yan yana geliyoruz aynı anda iki tanesini kaldıramazdım." Bakışlarımı bahsettiği abime çevirdiğimde kendimi tutamayarak kahkaha attım. Bavulların geldiği bölmenin kenarına yaslanmış aksi aksi bizden tarafa bakıyordu. Yanında Ela olmasa gelip aramızda biteceği kesindi.
Tekrar kıkırdadığımda Sancak bakışlarını bana doğru çevirdi ve abime bakarken sinirli olan bakışları sıcak bir ela rengini aldı. Baş parmağını dudağımın yanına yasla ve okşayıp "Uyku sersemi çok tatlı olduğunu söylemiş miydim?"
"Üçüncü bilemedin dördüncü kez falan," burnumu büzüp gözlerimi kapattım. Ne zaman Sancak iltifat etse tatlı bir kıza dönüşmek için kalbimden delicesine istek geçiyordu.
Saçımı kuşağının arkasına itekledi. "Üşüyor musun? Yüzün biraz soğuk,"
"Üşümüyorum," başımı iki yana salladım ve parmaklarımın üzerine kadar çekiştirdiğim hırkamı burnumun ucuna sürttüm.
Tek kaşını kaldırdı ve gözlerini kasarak "Bak soğuktan karnın ağrıyor sonra,"
"Ayaklarım üşüdüğü zaman oluyor,"
"Ayakların nasıl o zaman?"
Bacağımı havaya kaldırdım. "Zorla giydirdiğin yünlü, pofuduk çoraplar yüzünden sıcak,"
Avucunu hava bakacak şekilde açtı. "Kaldır bakayım,"
"Ya üşümüyorum," sadece milletin içinde ayağımı kaldırmaya utandığımdan değil aynı zamanda aşırı üşeniyordum. Böylede romantikim düşmanıyımdır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızıltepe Mahallesi
Teen Fiction*Abimin arkadaşı konulu mahalle kitabı "Ah be küçük kız. Beni peşinden koşturmayı çok seviyorsun," dediğinde soluklanmak için durduğu kısa saniyede kaslı göğsü sertçe yükseldi. "Koşma o zaman!" Aramızdaki mesafeyi tek adımıyla kapattığında belimin...