•••
(Yayımlanma Tarihi; 08.02.2024)
•••
🌟 ( Yıldızımızı parlatalım.) 🌟| Vera KURT |
Yaşadığınız anı daha önce hiçbir tarife sığdıramadığınız anlar oldu mu? Benim bu son bir senede yaşadığım birçok an bu kategoriye kolaylıkla giriyordu. Özellikle içinde Gökmen'in olduğu anlar. Şu anda da bu anlara bir yenisi ekleniyordu. Abimin evindeydim. Aylar sonra Gökmen'den ve evimden ayrı bir eve kalmak amacıyla giriyordum ve en önemlisi, tüm bunlar olurken ben bir gram bile korkmuyordum.
Belki bu kararlı ve güçlü duruşumda arkamda kaya gibi duran abimin de etkisi olabilirdi ancak eski çekincelerim tamamen ortadan kaybolmuş ve kararsızlığım bir çuvala girip adeta yok olmuş gibiydi. Her kadın gibi ben de kendimi sıradan hissetmeye başlamıştım. Ve bu his, bir zamanlar benim hayalimdi. Bu hayalimi gerçekleştirmemi sağlayan ise, ilk olarak Gökmen'di.
"Elini tutsam... Seni rahatsız eder miyim?"
Yanımdaki varlığını unutup düşüncelere daldığım abimin, çekingen bir ifadeyle mırıldandığı bu kelimeler, bir sorudan çok istek cümlesini yansıtıyordu. Yutkundum. Hâlâ yanımda olduğu, birlikte vakit geçirdiğimiz anlarda, yanlış bir şey yapmamak adına hareketlerini sorgulama ve kendini geri çekme ihtiyacı hissediyordu. Görebiliyordum. Ve her ne kadar ona alıştığımı hissetsem de istemeden bunu ona ben itiyordum.Huzursuzlandım. Bedeninin iki yanında duran eline uzanıp o eli tutan kişi ben olmak istedim. Belki bu hamlem ona karşı ördüğüm duvarlarımın artık yok olduğunu gösterebilirdi. Parmaklarım heyecanla titrerken uzandım ve sanki senelerdir elini tutmayı bekliyormuşum gibi avuçlarının içine sığındım. Dudaklarımda zihnimden bağımsız bir tebessüm belirdi. Bunu sadece abimin elini tuttuğum için değil, geçmişime bir ayna tutar gibi hissettiğim için yaptım. "Abimden rahatsız olmam."
Gözlerimiz birbirine kenetlendi ve sanki o anda binbir duyguyla perdelenen gözlerindeki o ince sis bulutu bir anda yok oldu. Göz bebekleri parladı. Avuçları ellerimi sıkıca sararken bedenimi göğsüne çekmesi de, dudaklarını saçlarımın üzerine bastırması da uzun sürmedi. "Abin ölür senin yoluna."
Göğsüne sakladığı bedenim ile birlikte bulunduğumuz koridorun ışıklarını yaktığında, bizi aynı bizim evdeki gibi büyük bir portmanto karşıladı. Gözlerimi kırpıştırarak ışıkla aydınlanan antreyi incelemeye çalıştım. "Burası senin ikinci evin. Gezip biraz etrafı incelemeni istiyorum. Eğer bir şeylerin yerlerini değiştirmek istersen değiştiririz." Bir adım atarak durakladı. "Yanında uyumak için rahat kıyafetler var, değil mi güzelim?"
Vardı. Bunu en büyük sebebi ise Gökmen'e son dakika yazılan bir nöbetti. Bu sırada tamamen tesadüf eseri bizim evimizin önünden geçtiğini söyleyen abim, bir gece önceden onunla birlikte kalmamı istemiş ve Gökmen'i bu konuda saf dışı bırakarak kararı tamamen bana bırakmıştı. Tabii ki kabul etmiştim. Onun hayatına dahil olmayı, onunla bir şeyler paylaşmayı ve iki gece boyunca aynı çatı altında kalmayı düşünmeme bile gerek yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜNFERİT
RomanceBedenini öne doğru büktü ve koyu kahvelerini kısarak dudaklarını büyük bir yavaşlıkla alnıma dokundurdu. Tam da o anda midemin aniden kasıldığını hissettim. "Eğer benden istediğin gerçekten buysa, abin olurum." Sarfettiği sözler ile kulaklarımda bir...