Selam ben geldimmm ♥️ Özlediniz mi beni çabuk söyleyin yoksa ağlarım!
Beni wattpad'den takip edip panoma uğrarsanız çok mutluuu olurum 😘 unutmayın beniii
Diğer sosyal medya hesaplarım: ınst:hazalabaa
tiktok: hazalaba
twitter yada X :Hazal_aba
Bölüme sınır koymayacağım ama 300 yorumu geçmeyice üzülüyorum o yüzden 400 yorum yapalım bence 🤧 Giderim bak haaa
Keyifli okumalar bebişlerim 😘
Dolabımdaki elbiseleri tek tek çıkarıp aynada üzerime tutuyor bir sağıma bir soluma dönüyordum. Sancak'la katılacağımız program için ne tür bir elbise giymem gerektiğine hala karar vermemiştim ve dolabımda açılış için giyeceğim elbise olduğuna inancımı kaybetmiştim.
Nur dolabımı karıştırarak siyah mini eteği aldı ve geriye çekilerek havaya kaldırıp askıyı salladı. "Buna ne diyorsunuz?"
Ela elini çenesine yaslayıp düşünmeye başladı. "Tabi üstüne senin payetli gömleğin harika olur."
Nur, Ela'nın sözlerini ciddiye alarak başını salladı ve eteği sağa sola çevirdi. "Doğru söylüyorsun kız terzi. Acaba buna ne renk gömleğimi versem. Turuncuyu mu yoksa maviyi mi?"
Ela gözlerini devirerek yatağımda geriye doğru yatıp kalktı. Birlikte ders çalıştığımız gecesinde olanları hala anlatmamıştı. O gün neler olduğunu neye bu kadar üzüldüğünü sormak için ölüyordum ancak merak ettiğim için değilde gerçekten arkadaşımın derdine derman olmak için sormak istiyordum.
Ne kadar merak etsemde konuyu açana kadar sormayı düşünmüyordum. Anlatmak isteseydi mutlaka bir an yakalayıp anlatırdı. Kararına tamamen saygı duyarak kendini açmaya hazır olana kadar bekleyecek yaşanmamışcasına hayatımıza devam edecektim.
"İnanamıyorum ciddi ciddi düşünüyor," Ela yattığı yerden fırlamak Nur elinden eteğimi kaptığı gibi yatağımın üzerine fırlattı. Nur şok olmuş şekilde fırlatılan eteğe bakıyordu. "Atmış yaş üstü mahalle gününe gitmiyor farkında mısın?"
Kekeleyerek "A..ma payetli gömlek ve...."
"Hayatta paletli bir kıyafet gitmem haberiniz olsun." Ellerimi belime yaslayarak kavga etmelerine fırsat vermeden aralarına girdim. "Dünyadaki bütün payetli kıyafetleri bedava verin yine giymem!"
"Amaa..."
"Sus," işaret parmağımı dudağıma bastırarak gözlerimi kocaman açtım. İmkanı yoktu. "Konu tartışmaya kapalı!"
"Ela etrafımdan dolanarak dolabımın önüne geçti. "Burada moda okuyan benim,"
Nur elini dudağını kapatacak şekilde ayarlayıp öksürdü. "Terzi,"
"Ne dedin sen?"
"Konuya dönelim kızlar," boğazımı temizleyerek kıyafet yığınına umutsuzca baktım. Elbiselerimin bir çoğu günlük kalan kısmıysa düğün ve okul balolarında giydiklerim için ayırılıyordu. Hiçbiri açılış için uygun değildi.
Ela kalan elbiseleri dibe doğru çekip tek tek askıdan çıkardı ve inceledikten sonra "Hım," sesiyle birlikte omzunun üstünden yatağa fırlattı. "Sana yeni kumaşlar almamız lazım."
"Elbise dikebilir misin?" Ümitle bir çırpıda ağzımdan çıktı. İki güne gitmem gereken bir açılış vardı ve hazır bile değildim.
Ela eline aldığı kısa yeşil elbiseyi gösterdi. "İki güne bitirmem gereken bir ödevim olmasaydı evet,"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızıltepe Mahallesi
Teen Fiction*Abimin arkadaşı konulu mahalle kitabı "Ah be küçük kız. Beni peşinden koşturmayı çok seviyorsun," dediğinde soluklanmak için durduğu kısa saniyede kaslı göğsü sertçe yükseldi. "Koşma o zaman!" Aramızdaki mesafeyi tek adımıyla kapattığında belimin...