11
Gözlerimi açtığımda karşılaştığım karanlık havayla duraksarken anlamayarak bir süre başımı çevirdiğimde sonunda nerede olduğumu yanan ateşten anlamıştım. Tek farkı koltukta oturmuş başımı geriye atan halim yerine uzanmış bacaklarım Kadir'in dizlerindeydi üzerimde bir bataniye örtüsüyle Kadir sessizce sigarasını içiyordu.
" saat kaç?" Dedim uyku mahrumu sesim biraz çatalı ve kısık çıkmıştı, gözleri bana dönerken bir kaç saniye yüzümde oyalandı, koltukta dikleşirken bacaklarım hala dizlerinde bir eli de bacaklarımın üstündeydi.
" 2." Dediğinde kaşlarımı çatıp havaya baktım.
" o kadar uyudum mu ben ?" Dedim şaşkınlıkla, yorgundum evet ama bu kadar uyuyacağımı tahmin etmiyordum.
" Evet." Dedi sakin bir sesle tekrar ateşe dönerken, kafamı koltuğun başına yaslarken pozisyonumuz hala bozmamıştık.
" beni neden uyandırmadın?" Dedim bu sefer , hiç konuşkan birisi değildi bu biraz sinir bozucuydu. Daha çok sessizlik seven sessizlikten anlayan bir adamdı o, sessiz bir şekilde yanında olurdu ama konuşarak destek olmak gerektiğinde konuşamazdı .
" uyuyordun."
" ve bana kıyamadın mı?" Dedim alayla, yüzü bana döndüğünde karanlığa rağmen Ateş onun yüzünü aydınlatı her bir santimini, kara gözleri hüküm sürdü gözlerimde.
" kovmamı mı isterdin?"
" beklerdim diyelim." Dedim omuz silkerek gözleri yüzümde dolaştı bir müddet ,gözleri çantama değdi hemen ardından bana.
" neden üzgündün?" Dedi sabırlı bir sesle kaşlarım çatılırken ona döndüm.
" sinirliydim diyelim."
" sinirden ağlayan biri misin?" Dedi kaşları havaya kalkarken sigarasını duman çekerken yanları içe doğru çöktü hafifce .
" hayır?" Dedim anlamayarak.
" öyleyse üzgündün ,gözlerin kızarık." Dedi çıkarımda bulunarak , dudağımın kenarı kıvrıldı.
" ne o polisciliğe sen mi başladın?" Dedim merakla, dudakları keyifle kıvrıldığında bu görüntüyü uzun bir süre izledim.
Gülerken çok güzel bir adam oluyordu.
Çok yakışıklıydı ...
" sen varken ben kimim ki?" Dedi omuz silkerken dudak büzüp kafamı salladım.
" benim elime kimse su dökemez." Dedim gereksiz bir egoyla, amacım sadece konuyu değiştirmekti. Hiç bir zaman sorunlarımı açık açık anlatan birisi olmamıştım genelikle içine atıp kendim çözmeyi beklerdim çözemeyip kafayı yer çözemediğim sorunlarla kalırdım ama yine de anlatmazdım.
" baş komiserin kızı olduğun her halinden belli evet." Dedi kafasını sallarken ben duraksarken o önüne dönmüştü. " tam bir babanın kızısın." Dedi yanan ateşi izlerken. Sözleri bir cam parçasının eti kestiği gibi yaktı çanımı. Nefes alışverişim hazırlanırken dişlerimi sıktım sinirle.
" değilim." Dedim engel olamadığım bir sinirle kaşlarım çatıldığında bana döndü hızla analamyarak.
" babama benzemem ben." Dedim ona bakarken çatık kaşlarının ardından bana baktı gözleri yüzümde ifademi tartan bir ifadeyle dolaştı yüzümde.
" belli o kalkıp bela dediği bir adamın kucağına uzatmaz bacaklarını, ona güvenip yanında uyumaz." Dedi kafasını sallarken, duraksar gibi olduğumda güldüm sinir bozukluğuyla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneş'in Ay'ı =texting=
Teen FictionBen : size neden inanayım? Kadir : neden yalan söyleyeyim? Ben : neden doğru söyleyesiniz? Kadir :çatık ya , kolye nerede? Ben : cehennemin dibinde hala hala ,numaramı nereden buldunuz siz ?! Kadir : modda kafede çalışan kadın değil misin sen? Ben ;...