30- ↱Tatlı Kurtuluş↲

28.8K 1.3K 317
                                    

Selam ben geldim 🤎 Nasılsınız umarım iyisinizdir. Bir süredir maalesef görüşemedik 🥺

Bölüme sınır koymayacağım çünkü geçen bölümden maalesef hızlı bölüm atamadım. Bu yüzden diğer bölüm için çok acil odaklanıp yayımlayacağım. Ama siz beğenip yorum yapmayı unutmayın olur mu 🥺 beni aşırı motive ediyor yorumlarınız 

Diğer bölümdeki sahnelerle alakalı fotoğraf atacağım. Instagam adresim @hazalabaa da bulabilirsiniz. Kitap karakterleri hakkında görselleri ve kesitleri @hazalabahikayelerinde bulabilirsiniz. Paylaşımlara yarın öğleden sonra başlarım. 

Keyifli okumalarrrr

MAHİRA

Bulunduğumuz kültürde evimize gelen eş, dost, akraba misafirliğini bitirip gideceği zaman 'yine beklerim' 'mutlaka tekrar gelmelisin' sözlerini kullanırdık ancak teyzem ve iki küçük veledi geldiklerinde gitmeleri için önce saatleri daha sonra yetmez dakikaları sayardım. Bunun için kanıtlanmış onlarca nedenim mevcuttu. Aynı şimdi kaldığım müşkil durum gibi.

Varlıklarına tükürüğümün veledleri oturmuşlar bakkalın orta yerine karşılıklı cips yiyip çevrelerine çikolata kaplarından halka oluşturmuşlardı. Nereden baksan iki yüz kağıttan fazla zarar vardı.

Ellerimi belime yerleştirip sabır çekerek tepeden bakmaya başladım. Bir yandan da sesli soluk alıp veriyordum ki beni fark etsinler ama nerede top patlatsan fark etmezlerdi. "Pist kaçaklar!"

Bağırmamla ikisi birden yerinde sıçradılar. Başımı kinayeyle sallayarak "Ya adamı böyle altına sıçtırırım!"

"Mahira," Sancak uyararak adımı söyledi ama çaktırmadan gülümsemesini saklamaya çalışıyordu.

"Beni mi uyarıyorsun yani," başımı yana yatırdım ve gücenerek "Onca olayı bunlar yaratsın yine uyarılan ben olayım. Terk ediyorum mekanı," arkamı dönüp blöf yaparak bakkalın girişine doğru yürüme başladım ancak daha iki adım atamadan Sancak tek kolunu belime sardı. Bedenimi havaya kaldırıp kendine çekip döndürdü.

Dudaklarını kucağıma yaslayarak "Onlardan daha çocuk olduğunu unutmuşum."

"Çocuk?" Tek kaşımı kaldırdım. "Ağab...."

Cümlemi tamamlamama izin vermeden kaşlarını çattı. "Sakın o cümleyi kurma Mahira!"

Tam yerinde güzel cevap verecektim ki bakkala kızıl saçlı bir bela fırladı. Tabi hemen arkasından tesbihli ve öfkeli abim girdi. Sancak'a bedenimi yere indirmesi için dirsek atarak ayaklarımı havada salladım. "Bu burada bitmedi," sadece benim duyabileceğim şekilde fısıldayıp kucağından inmem için kolunu gevşetti.

"Yer cücelerini bulmuşsunuz," Nur sağıma yerleşerek hala yerde tıkınan çocuklara baktı. "Mahalleyi kontrol ettim yakmamışlar,"

Sinirlerim bozularak güldüm. "Yemin ederim ağlanacak halimize gülüyorum."

"Annem bir daha bunları bize getirirse iki veletle birlikte onu eve kilitleyeceğim." Dövecekmiş gibi çocuklara baktı abim. Saçı başı dağılmış nefes nefese kalmıştı. Belli ki gerçekten endişelenerek tüm mahalleyi dolaşmıştı. Kartal abim dışarıdan sert gözüken kalbimi pamuk gibi olan koca yürekli insanlardandı.

"Sonuna kadar hak veriyorum. Hatta anahtarı yutmaya da hazırım." Ortaya hırsımı koydum. "Yeter ne çektim be!"

"Annemi arayacağım anaları gelsin alsın bunları,"

Kızıltepe MahallesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin