Klasik abiydi işte. Ne beklerdik ki? Şu hayattaki tek vasıfı benimle uğraşmaktı. Hayatı hep benimle uğraşmakla geçmişti.
"Abi benim ağzımı açtırma, hem daha 2 yıl önce 'Sedef beni beğenmeyecek evde kalırım azcık az yiyim' diyen ben miydim?" Dedim dalga geçerek. "İyi ki de ağzını açmadın be güzelim."
"Yaa güzelin miyim gerçekten?" Diyerek ve abime naz yaptım.
Yengem "hayır ne münasebet onun güzeli benim."
Gülerek yengeme baktım. İkimizin arasında hep böyle tatlı sürtüşmeler vardı. O abimi çok kıskanırdı bende ona inat abimi daha çok sahiplenirdim.
Küçük kardeşim Timur hemen atıldı. "Boşuna kavga etmeyin geçen abim Ali abime 'bugün okey oynayalım mı güzelim?' dedi onun güzeli biricik aşkı Ali abim." Demesiyle kahkaha attım
Abimle Ali abim çok yakın arkadaştı yıllardır birliktelerdi bir ara mahallede adları bile çıkmıştı herkes şüpheleniyodu. Bir ara ben bile abime 'abi bak böyle birşey varsa söyle biz bizeyiz' demiş bana mahalleyi tur attırmıştı. Hatta yengem kuması ilan etmişti Ali abiyi.
Ali abi de benim en yakın arkadaşım Azranın abisiydi. Biz ortaokuldayken Azra ile tanışmış, sonrasında ailelerimizi tanıştırmıştık. Böylelikle aile dostu olmuştuk.
"Lan zevzek ne diyorsun!" Diyerek Timurun ensesine vurdu abim. "Duyduğumu diyorum ben." Timur bir yandan sırıtıyor bir yandan da ensesini ovalıyordu.
"Başkalarından sıra bana gelmiyor ki." Abim yengeme baktı. "Olur mu öyle hayatım? Sıranın ilk başında sen varsın." Diyerek göz kırptı.
"Ha yani sıranın devamı da var?" Dedi yengem. "Obaa bak işte yenge gördün mü bide ben yalancı konumuna düşüyorum." Sinsice sırıttı Timur.
"Ula şimdi ben seni ne yaparım." Dedi abim ve elindeki sıcak çay kaşığını Timura bastırdı. "Of abi!"
"Bir daha ağzını açma lan!" Dedi Abim. Timur susarak yerine sindi.
Yengem son tabağı da masaya koydu. Hep birlikte kahvaltı yapmaya başladık.
"Heyecanlı mısın kızım?" Diye sordu annem. "Heyecanlıyım tabi anne. Bu yapacağım ilk görüşme olacak. Daha önce hiç görüşmeye gitmedim."
"Stres yapma alınırsın bir şekilde."
"Stresin vücut bulmuş haliyim ben. Ayrıca kendime pek güvenmiyorum çünkü daha önce hiçbir yerde çalışmadım. Çoğu şirket de daha önceki deneyimlere bakıyor. Büyük ihtimalle işe alınmayacağım ama şansımı da deneyeceğim."
"Allahın izniyle herşey hallolur." Dedi babam. Her zamanki gibi bana destek olmaya çalışıyordu. Tebessüm ettim. "İnşAllah baba."
"Nasıl gideceksin sen?" Diye sordu Timur. "Oğlum salak mısın sen? Biz yengenle evimizde olmak yerine neden burdayız?" Dedi abim Timura bakarak. "Ne bileyim ben? Sürekli buraya geliyorsunuz. Harbi niye burdasınız eviniz barkınız yok mu?"
"Yok evimiz barkımız. Bu çocuk harbi salak. Biz buraya Kamere destek olsun diye geldik. Birazdan onu ben bırakacağım. Yengende annemle kalacak."
"He öyle desene en başta." Dedi Timur. "La havle..."
"Hadi abi geç kalacağız hızlı ye de gidelim." Dedim çayımın son yudumunu alarak. "Doydum ben." Diyince abim ayağa kalktım. Ardından abimle yola çıktık.
★★★
Geldiğim şirketin kapısına baktım hemen üstünde 'ASLANOĞLU' tabelasını görmemle heyecanım ve korkum arttı. Aslında korkulacak bir şey yoktu ama benim tercümanlığını yapacak olduğum kişi tam bir psikopat manyaktı!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tahassür
RomanceTAHASSÜR Cihan ve Kamerin hikayesi... Yıllar önce birbirine verilmiş sözler... Yıllarca birbiriyle kavuşmayı bekleyen iki insan yıllar sonra tekrardan karşılaşır. Fakat adam o kadar çok değişmiştir ki kadın onu tanıyamaz. Bu aşkta kim haklı? Aynı a...
1| YILLAR SONRA
En başından başla