27

                                    

                                          
  "Başım çatlıyor" Daven masaya kafasını yaslayıp gözlerini kapattığında içimdeki rahatsızlık hissi daha da büyümüştü. Sabahtan beri yorgun ve moralsiz olmasının yanında sahne için olan konuların dışında yüzümede bakmamıştı ki bu benim için fazla alışılmadıktı. 
  "Kafa dağıtmak ister misin biraz?" Enes Daven'e yönelik üzgünce sormuştu. Daven'in bu soğuk tavrı sadece bana değildi çünkü ve Enes bu tarz tavırlarla karşılaştığında fazla alıngan ve çözüm odaklı oluyordu. 
  "Eve gidip dinlensem daha iyi hissedecekmişim gibi geliyor" Kesinlikle onu yalnız yakalayıp konuşmam gerekiyordu.
  "Olmaz. Bu gece Eri'ye gidiyoruz ve sende geliyorsun" Eri genelde grupça gittiğimiz ve güvenli olduğunu düşündüğümüz bir bardı. Eri dışında da eğlenmek için gittiğimiz başka bir bar yoktu gerçi. 
  "Kayra gerçekten çok yorgunum" Belli oluyordu yorgunluğu ve bir yanım eve gidip dinlenmeli diye düşünürken diğer yanım eve kapanmasının taraftarı değildi. Ne olduğunu bilmiyordum ve eve giderse yaşadığı olayı kendine hatırlatıp duracağını da biliyordum. Bu yüzden yorum yapmayıp aldığı karara göre haraket edecektim. Bara da gitse, eve de gitse onu takip edecektim çünkü.
  "İtiraz istemiyorum ve bu gecelik tüm stresimizi unutmaya gidiyoruz. Konu kapandı" Kayra son cümlelerini söyleyip kapıyı açtığında resmi olarakta konuyu kapatmış olmuştu çünkü Çınar ve Berke'yi içeriye davet etmişti. 
  "Merhaba?" Kayra onlar içeriye girdikten sonra kapıyı geri kapatıp masaya yaslanınca Daven'de masaya yasladığı kafasını kaldırıp Çınarlara çevirmişti bakışlarını ama hemen gözlerini kaçırıp elleriyle gözlerini ovalaması dikkatimden kaçmamıştı. 
  "Polis arkadaşlarını merak ediyordun. Gelmişler işte" Enes'in bana itafen kurduğu cümlesi ellerimi istemsizce yüzüme çıkartmama sebep olmuştu. Bazen cidden olur olmadık cümleler kurabiliyordu ve bu... Utandırıcıydı. 
  "Oturmaz mısınız?" Ege rahatsızlığımı anlamış olacak ki gülümseyerek onları koltuklara yönlendirmiş konu değiştirmekte çözüm aramıştı. "Sıkılmadınız umarım bugün?" 
  "Tersine daha da sürsün isterdim" Çınar'ın çoğu şarkımıza eşlik ettiğini fark ettiğimden sıkıldığını düşünmüyordum ama Berke için fikrim yoktu açıkçası. Gerçi Çınar'ın cümlesine kafasıyla onay vererek katıldığını belli etmişti. 
  "Bende dedim üç şarkı daha ekleyelim diye ama sıkmayalım insanları deyip terslediler beni" Enes kollarını göğüsünde bağlamış sahte kızgınlıkla gözlerini üzerimizde gezdirmeye başladığında Çınar mutlulukla "Papatyaları seslendirmeniz çok şeye bedeldi bence" demişti. Gerçekten seviyor olmalı...
  "Bora'nın önerisiydi" Enes yapma... Sahilde Çınar'ın o şarkıyı dinlediğini görmek beni gerçekten mutlu etmişti ve şarkıyı oda izlerken sahneye taşımak istemiştim. 
  "Her neyse şey. Biz çıkalım sizde hazırlanın çıkarız birazdan" deyip Çınar ve Berke'ye kalkmaları için ellerimi uzattığımda ikiside gülerek ellerimden destek alarak ayaklanmış gruba gülümseyerek baş selamı vermişlerdi. Grupta uyum sağlayıp sessizce selamlara karşılık verince üçümüzüde odadan çıkartmış yan odaya sokmuştum. Daha fazla Enes yüzünden utanç duruma düşmek istemiyordum. 
  "Kaçtın sanki" Çınar gülerek masaya yaslandığında Berke'de ona katılıp "Enes'in sohbeti sarıyordu" demişti. Rezil ettin beni Enes... 
  "Boş konuşuyor işte" ne diyebilirdim ki başka...
  "Kulaklarında kızardığına göre pekte boş konuşmuyor sanırım" Çınar'ın gülümseyerek kurduğu cümlesinin aksine Berke biraz daha ciddi kalarak "Yine de bu sahnede olanları affettirmiyor" demişti. Sahnede olanlar?