Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.
İyi okumalar canlarım
Dört kalp dört beden
8 saat önce
Korku bu dünyada ki en büyük hislerden biriydi. Korku bazen birilerini birbirinden ayırırken, bazende aradaki bağı daha da kuvvetlendirip insanları birleştiriyordu. Asya düşünerek karşısındaki adama dalmış bir şekilde bakıyordu. En büyük korkuyu bugün iliklerine kadar yaşamıştı. Çınar'ı kaybetme korkusu onun tüm dengelerini alt üst etmişti.
Dalgın ve uykusuzluktan çökmüş gözlerle Çınar'a bakmaya devam ediyordu. Uzun gri renkte olan kanepenin en köşesine oturmuş ayaklarını yana bükmüş şekilde başı ve sırtı kanepeye yaslı, elleri birbirine bağlı oturuyordu. Kafasının içi yaşadıklarıyla doluydu. Ama aklında şuan sadece karşısında halsiz bir şekilde uzanmış olan adam vardı.
Bir kaç gün öncesinde birbirleriyle yüzleşmişlerdi. İkiside kalplerine yara almıştı. O gece ikiside yaşamak istemedikleri duyguları yaşamıştı.
Asya düşünüyordu, bir kaç gün önce Çınar'ın yüzüne ondan uzak durmasını, ona zarar verdiğini haykırmıştı. Çınar'ın ona yaklaşmamasını daha doğrusu onu üzmemek için ondan uzak kalmasını istemişti. Fakat öyle olmamıştı. Çünkü Çınar'a bir şey olacak düşüncesi ikisini daha da yakınlaştırmıştı.Asya ona bir şey olsun istemiyordu. Bu yüzden Çınar'ı kendisinden uzak tutuyordu. Çünkü sevgisinin lanetli olacağını düşünüyordu. Yaşadığı şeyleri Çınar'a yaşatmak istemiyordu.
Çınar'ın sevgisini hissediyordu. Ona karşı gösterdiği çabayı fark ediyordu. Ama adım atamıyordu. Çünkü atarsa hiç bir şeyin aynı kalmayacağını biliyordu.
"Beni daha ne kadar izleyeceksin?" Çınar'ın sesini duymasıyla bakışlarını çekmesi bir oldu Asya'nın.
"Seni izlemiyordum. Dalmışım sadece."diyerek dalgın bir ses tonuyla konuştu Asya.
Asya bakışlarını farklı bir yöne çevirdi ama Çınar gözlerini Asya'dan çekmiyordu. Uzun süre o gözlere bakmak istiyordu. Ama sevdiği kadının ona kurduğu cümleler aklına geldikçe ondan uzak duracağı beyninde yankılanıyordu.
İkisi kısa bir an sadece gecenin karanlığında sustular. Dilleri susuyordu fakat kafalarının içinde birbirlerini düşünerek savaş veriyorlardı.
Çınar sevdiği kadından uzak durmak istemiyordu, Asya ise Çınar üzülmesin diye ona yaklaşamıyordu. Ama kalplere söz dinletemiyorlardı. İki kalp birbiri için atıyordu ve iki bedeni birleştirmek istiyordu.
"Çok tuhaf," Asya anlamsızca Çınar'a döndü. Hafifçe yutkunarak dudaklarını araladı. "Neymiş tuhaf olan?"diye sordu.
"Sadece bir kaç gün önce birbirimizden uzak duracağız demiştik. Şimdi yan yanayız. Gerçekten şuan buna anlam veremiyorum."dedi Çınar.
Asya seslice nefes verdi. Durgun ela gözlerini önce karşıdaki boğaz manzaralı cama çevirdi. "Evet... bende anlam veremiyorum."dedi. "Üstelik bunu isteyen ben iken şimdi istediğim için yanındayım."
Çınar şaşırmış şekilde baktı Asya'ya. Gerçekten kendisinin yanında durmak mı istiyordu diye geçirdi içinden. Bu cümleyi duymak bile içinde bir umuda neden olmuştu.
"Sen... gerçekten benim için mi yanımda duruyorsun? Yok ben yanlış duydum. Sen şuan ben yaralandım diye sadece yanımdasın."diyerek inanmak istemedi Çınar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Masum ve Suçlu
Teen FictionBu kitapta kimse masum değildi. Katilin tek bir amacı vardı? Peki ya neydi bu amacı? intikam mı? Peki masum insanlar Kurban mı ? Her şey karanlığa gömülmüştü. sırlar yalanlar gerçekler ve sevgiler. Bir suçlu hepsini yıkmıştı. İki komiser tek bir...