Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
XXXTENTACION - Revenge🎵
***
Jungkook yavaş adımlarla sarsakça merdivenlerden çıkmaya başlamıştı, her bir basamakta ölümü daha yakından hissediyordu lakin bu ölümü ilk hissedişi değildi. jungkook taehyung'un teninde ki vanilya kokusuna başka bir tenden bulaşmış ferah çilek kokusunu soluduğu ilk an zaten ölümü en yakınında hissetmişti. bu yüzden bu his artık ona yabancı gelemiyordu. 20 yaşına yeni girmiş gencin ruhu öleli çok olmuştu ancak o bedenine de bu hissi tattırmaya yeni cesaret edebilmişti.
Jungkook güçlü biriydi her şeyin üstesinden gelir görebileceğiniz en güzel gülüşüyle ışık saçardı ancak konu biricik sevgilisine gelince tüm cesareti çekilir, yerine korku ve endişe gelirdi.
Bir basamak, iki basamak, üç basamak...... Ve bitti
Jungkook tüm duygularından yoksun bir şekilde savsak adımlarla ilerledi ve sonunda aylardır plandığı gibi ayaklarını sarkıtacak şekilde inşaatın köşesine oturdu. İnsanlar şaşkınca 20lerinde ki gence baktılar, gözlerinde üzüntüden çok uzak bir duygu vardı.. acıma duygusu.
İnsanlar bu genç çocuğun inmesi için haykırmaya başlamışken jungkook her şeye kulak tıkadı ve sadece bir zamanlar kurtarıcısı olan sevgilisini bekledi. Ümit etti, gelmesini ve onu tekrardan kurtarmasını istedi gelse her şeyi kenara bırakır kollarına koşardı biricik sevgilisinin ancak taehyung kurtarıcısı değildi ki, elinde silah tutan katiliydi. Ama jungkook o kadar çok sevdi ki her şeyi unutmaya bile razıydı. Tanrı kendinden utanarak izledi hâlâ bir ümitle sevgilisini bekleyen genci. Jungkook kendini inşaattan attığı an aciz bedeni yerle buluşucakken ruhu gözlerinde taşıdığı yıldızlarla buluşucaktı. Yıldızlar hevesle bekledi masumluğu melekleri aratmayan genci.
İnsanlar çocuğun sadece ilgili çektiğini düşünmeye başlamıştı bile. jungkook insanların gözlerinde artık acıma duygusunu bile göremiyordu. Oysa sadece bir umut melekleri aratmayan masumluğuyla biricik sevgilisini bekliyordu.
İnsanlar yavaş yavaş işlerine bakmaya başladı, taehyung başka bir kadının bedeninde soluklandı ve jungkook kendi sonunu yazdı.
Her saniye biraz daha ölüme yaklaşırken anladı taehyung'un gelmeyeceğini. Zaten kahramanlarda bir şeylere ulaşmak amaçlı kötüleri öldürerek övgüye giden yolda onları basamak olarak kullanırlardı. Taehyung'da sevdiği kadına ulaşabilmek için jungkook'un sevgisini ve benliğini bir basamak gibi kullanmış daha sonrasında onu ölüme terk etmişti.
Jungkook kapattığı kulaklarını açtı ve son kez doğanın, insanların sesini dinledi. Yavaşça doğruldu ve kendini boşluğa doğru bıraktı, pişman olamayacak kadar kısa bir sürede jungkook'un bedeni yerle buluşurken ruhu da hemen ardından yıldızlarla buluşmuştu. Şeytan taehyung'un aklına girdiği için, tanrı jungkook'un kaderine bunu yazdığı için, yıldızlar hevesle onu beklediği için, insanlar jungkook'un ajitasyon yaptığını düşündükleri için utandı.
İnsanlar adını dâhi bilmedikleri gence üzüldüler oysa yarım saat öncesinde bu gence nefretle bakmıyorlar mıydı?
Oracıkta jungkook son nefesini verdi, son nefesini vermesiyle sözünü de tuttu. Son nefesine kadar onu seveceğini söylemişti ve şimdi son nefesinde bile taehyung'un günahlarına rağmen ismini sayıkladı. Aynı herkesin bildiği Josephine ve Napolyonun hikâyesinde ki gibiydi ancak jungkook napolyon gibi krallık uğruna sevdiğini terk edip ardından vicdan azabıyla sevdiğinin ismini sayıklamamıştı.
Hem çok farklı hemde bir o kadar benzer iki hikâye aynı sonla bitmişti. Âşıklar kavuşamamış, dillere destan olacak aşkları hiçliğe karışmıştı.
"İlk aşkım taehyung, son aşkım taehyung" ___________________________
Veeee ilk bölümümüz bittii💞 Bu ilk düz yazı kurgum olduğu için çok fazla hatam olabilir lütfen kusura bakmayın.
Fic tamamen çerezlik 3-4 bölümden oluşan bir fic olucak yorum yapmayı lütfen unutmayın ben emek veriyorum ve emeklerimin karşılığınıda hâliyle istiyorum🧚🏻♀️
En az sizin kadar güzel olucak günler dilerim ballarımmm.<3
