4. Bölüm -Ağır Sözler-

163K 8.5K 1.5K
                                    

Saçlarımı özenle arkadan tolayıp altını boş bırakırken koluma çantamı takarak Aziz'e döndüm. Gülümseyerek heyecanla yerimde kıpırdandım ve etrafımda döndüm.

"Nasıl olmuşum?" dönmeyi kesip sorumu yönelltiğimde bakışlarını takip ettim. Giydiğim elbisenin tam diz bitiminde bitmesi onu rahatsız etmişti. Genelde biraz daha uzun giyordum.

"Yaa Aziz, güzel miyim?" gözlerini olumlu yönde sallayıp tekrar bakışlarını elbisemde gezdirdi.

Bir hafta olmuştu bu konağa gelin geleli. Berdeli kabul edip, kendimi buraya hapsedeli ama alışmıştım. Bu bir hafta içerisinde çokça laf dalaşına girmiştim. Ve hep galip gelmiştim.

Herkese asi davranıp Aziz'de yumşuyordum. Oturmuş ve çok düşünmüştüm benim böyle bir hayata mahkum edilmemde onun suçu yoktu. O imzayı bile o atmamış parmak bastırmışlardı. Beni bile sadece düğün günü bu odaya girdiğimde görmüştü. Belkide o ana kadar haberi dahi yoktu.

Bunca yaşadığım şeyin acısını ondan çıkaramaz yansıtamazdım. Heleki o bana gülen gözlerle bakarken. İlk gün gözleri düz bakıyordu ama asi halim ortaya çıkıpta diğerlerine susmayıp dururken onunla normal konuşmam hoşuna gidiyordu anlaşılan.

Sehpadaki bir bardak suyu içip biraz soluklandım. Bugün Zelal ile dışarı çıkacaktık. Hem beni buradan uzaklaştırmak hemde yarın akşama çekilen düğün için bana elbise alacaktık.

Berdelde abimlerin evliliğinin gecikmesi laf söz olmaya başlayıp yalan yanlış şeyler uydurulduğunda kararla erkene çekmişlerdi.

Aziz'in güzelsin lafıyla aynaya tekrar dönerek üzerimi biraz daha düzenledim. Aynadan bakışlarını yakaladığım adama tekrar döndüm.

Hâlâ bacak boyuna bakıyordu, gözlerimi kısarak yakatka yanına yaklaştım ve elbisemi yukarıya çektim. Bacaklarımı tamamen gözler önüne sererken elbisenin ucu diz kapaklarımdan en fazla bir karış havadaydı.

Gözleri büyüyen adama kahkaha atmaya kalmadan içimden gülerek konuştum. "Bence tam bu boyda elbise almalıyım." etrafımda tekrar dönüp elbise boyunu onun gözüne sokmak istercesine kararlaştırmıştım ama çatılan kaşları bunu yapmamı engelleyerek kahkaha attım.

"Neden? Karına bu boyda elbise giydirmeyecek misin?" sorumu anında cevaplayıp olumsuz yönde gözlerini hareket ettirdiğinde kahkaha attım.

Onunla gülerek konuşmayı seviyordum, sanki bana enerji veriyor gibi hissediyordum.

"Yoksa benim kocam kıskanç bir adam mı?" gözlerimi kısarak şüpheci şekilde konuştuğumda, gözlerini kırparak tekrar bunu belli etmişti.

"Tamam o zaman kocam ne derse o olur, giymem bende..." omuzlarımı silktim ve kapıya ilerlerip açmadan tekrar ona döndüm.

"Çıplak çıkarım." kapıyı açıp kendimi gülerek dışarı attığımda, içeriden boğazını acıtacak derecede sesler çıkardığını duyuyordum. Kapıyı tekrar açıp kafamı soktum. Ama kendimi gülmekten geri durduramıyordum.

"Erken gelmeye çalışırım hadi görüşürüz kıskanç kocam." gözlerini kısıp dediklerimden emin olmaya çalışan adama el sallayıp kapıyı tekrar kapattım.

Onunla bu bir hafta içerisinde çok atışmıştık ama her seferinde ikimizde gülerek bu işi sonlandırmıştık. Ben annesinin bana her karıştığında laf saydırmaları yaparken o bana gülerek bakardı.

Hevesli ve zıplaya zıplaya çıktığım avluda kapı önündeki gördüğüm kişilerle tüm mutluluğumun çekildiğini hissettim. Yüzümdeki gülümseme koybolurken düz bir ifade ile yanlarına yaklaştım.

BERDELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin