19

                                    

                                          
Umarım bölümü seversiniz
Yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın 🙏
Keyifli okumalar 🤍
..
Mutluluktan ağzım kulaklarımdaydı. Hayallerini kurduğum şeyleri yaşamaya başlıyordum. Bunun hiçbir şekilde tarifi yoktu. 
Heyecanla oradan oraya koşturuyordum.
Kocacım gelicek diye yataktan kalkıp hemen üzerimi değiştirmiştim. 
Şimdide mutfakta kahvaltı hazırlıyordum. Asker adam çayı severdi. Hızlıca çayı unutmayıp demlemiştim. 
Diğer kahvaltıkları ayarlarken kapı çalmıştı. 
Elimdeki işi yavaşça bırakıp hemen kapıya gittim. Kapıda sakin bir nefes alıp kendimi hazırladım. Böyle bir adamın karşısında sakin kalmak asla mümkün değildi. 
Kibar yaklaşımı, yakışıklı yüzü, ferah kokusu, keskin gözleri insanı öldürüyordu. Her seferinde yerle bir oluyordum. Daha fazla bekletmemek lazımdı. Titrek bi nefes alarak kapıyı açtım.
Sırıtarak bana bakıyordu. Altında gri eşofmanı üzerinde beyaz bol tişörtü vardı. İri vücudu ortadaydı resmen. Mükemmel görünüyordu. 
Bu görüntüsü aklıma fesat şeyler getirdiği için kafamı korku ve utançla salladım. NE DÜŞÜNÜYORSUN BE ÇOCUK 
AZ EDEP EDEP
Yüzüm yanıyodu. "Ne düşündün acaba" dedi gevşekçe ve üzerime doğru gelmeye başladı. İçeri girip kapıyı kapattı. Bende üzerime geldikçe geriye gidiyordum. 
"B-bir şey düşünmedim ki" 
Dahada sırıttı ve " tabi kesin öyle olmuştur" dedi. 
"Nereye gidiyorsun gel bakim" diyerek geriye giden beni bir eliyle kolumu diğer eliyle belimi kavrayarak kendine çekti. 
Vücudumu sıkıca sardı. Belime sardığı eli öyle sıkıydı ki. Kafasını yine boynuma gömmüştü. Yaşadığım şokla ne olduğunu geç kavrayıp hemen karşılık vermiştim. Kollarımı boynuna sıkıca sarmıştım. 
Boyum ondan oldukça kısa olduğu için ayak uçlarımda sarılıyordum. Bu çok zordu. O kadar sıkı tutuyordu ki zorda olsa düşmeyeceğimi biliyordum.
Böyleydi işte bu yüzden demiri yaşamak istiyordum, hissediyordum düşmeme izin vermezdi. Tutardı böyle sıkıca. 
"Küçücüksün, kafayı yedirttirirsin"
Dediklerine sadece kıkırdadım. Çok tatlıydı hemde koca cüssesine rağmen.
Uzun bir süre öylece sarıldık. 
Sonrasında yavaşça birbirimizden ayrılıp  beraber mutfağa geçtik. 
"Ne yapacağıma tam karar veremedim gelince sana sorarım diye şey ettim. Menemen mi yapsam" diyerek tezgaha yaslandım ve sorarak yüzüne baktım. 
" Ooo menemen mi benden sorulur, mutfak benimdir bana bırakıyorsun" dedi kocaman gülerek. 
Tepkisi o kadar tatlıydıki güldüm ve iki elimide havaya kaldırıp konuştum " ben çekiliyorum o zaman" 
Gülüşerek ve benim minik yardımlarımla menemeni yapmıştık. 
Demlediğim çayı bardaklara doldurup masaya yerleştirdim. 
Demirde ellerini yıkadıktan sonra masaya oturdu. "Parmaklarını yiyip bana teşekkür edeceksin ve benden sürekli bunu isteyeceksin"
Gülerek "alla alla o kadar iddialısın yani" dedim. " Ye de göreyim seni bi" 
Çatalımı elime alıp tadına bakmak için elimi uzattım ama demirin "dur o öyle olmaz" demesiyle durdum.