8. Bölüm: GİDENLER VE DÖNENLER

59 8 21
                                    

Merhaba sevgili dostlarım. Nasılsınız? Neler yapıyorsunuz.

Hadi bölüme geçmeden önce bölümü oylamayı ve Instagram hesabımızı takip etmeyi unutmayın.

İg: biromrumsevda

Ve birşey daha. Ben bu bölüm için bir müzik bırakmak istiyorum. Bölümü yazdığından bitirene kadar aklımda dolanan bir jenarik müziği buraya bırakmak istiyorum. Bir sebebi yok ama bu bölüm ve bu müzik bana aynı duyguyu hissettiriyor. İyi okumalar.

∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞

Alp'i kırmamıştım. Biraz denizde yüzmüştüm onunla beraber, ancak hava gittikçe soğuyordu. Beraber iskeleye çıktık. Alp tişörtünü bana giydirecekti ancak izin vermedim.

"Ömrüm gelsene hadi!" Dalmıştım irkilerek Alp'e baktım. Çoktan iskelenin başına varmıştı. Eğildim çoraplarımı ardından ayakkabılarımı giyindim, sonrasındaydsa çantamı aldım ve Alp'in yanına gittim. Sırılsıklamdık. Üstümüzden sular akıyordu. Arabayla gelmişti. Arabaya gittiğimizde benim için kapıyı açtı, Alp'e baktım gülümsedim ardından arabaya bindim. Ben bindikten sonra kapımı kapattı ve arkaya döndü. Bagajı açtı, birşeyler yapıyordu karanlık olduğu için pek fazla görmüyordum. Birkaç saniye sonra bagajı kapattı ve arabaya gelip sürücü koltuğuna oturdu. Önce arabayı çalıştırıp ısıtıcıyı açtı. Sonrasındaysa bana döndü. Elinde iki tane battaniye vardı. Birini açtı ve benim omuzlarıma yerleştirdi diğerini ise dizlerime örttü. Kaşlarımı çatarak Alp'e baktım.

"Birini alsana! Hasta olucaksın hava soğuk!"

"Hasta olmam. Alışkınım ben ilk defa yaptığım birşey değil. Ayrıca bagajda bir tane daha battaniye var istesem onu da getirirdim."

"Neden bu kadar çok battaniye var arabanda?"

"Çünkü Mert ve Mihra ile sürekli geliriz böyle. Genelde de benim arabamla geliriz. O yüzden var battaniye."

"Delisiniz siz. Kışın denize mi girilir!" Arkasına yaslandı ve güldü. Başımı Alp'e çevirdim ve şaşkınca ona baktım.

"Manyak!"

"Sanki görev olsa şimdi girmiyceksin suya! Deli kız."

"Ya o ayrı o ayrı. O görev herhalde giricem!" Yine güldü. Gözlerimi devirerek önüme döndüm.

Bir kaç saniye geçmişti ki hareketlilik hissettim, ancak dönüp bakmadım. Uzandı ve elimi tuttu. Elimi dudaklarına götürerek acuç içimi öptü sonra yanağını avucuma yasladı. En sonunda dayanamamıştım ki Alp'e baktım. Gülümsedi. Başparmağımla yanağını okşadım yavaşça.

"Ömrüm."

"Efendim."

"Sanki çıkmaz bir sokağa girdim, geri dönmek istiyorum ama sanki orayada bir duvar örülmüş ve o çıkmaz sokakta beni hapsetmiş gibi hissediyorum." Birşey söylemedim. Oda cevap beklemedi zaten. Birbirimize baktık sadece.

"Eğer başka biri olarak karşıma çıksaydın..." Cümlesinin devamını getirmedi. Seslice nefes verdi ve başını yavaşça kaldırıp elimi indirdi dizlerime kattı ancak elimi bırakmadı.

"Arada Teoman abi var Ömrüm... O bana geçmişimde o kadar çok şey yaptı ki, şu anda senle birşeyler yaşarken sanki ona ihanet ediyormuşum gibi hissediyorum kendimi. Çünkü uyardı, daha o ilk gün henüz buraya gelmemişken bile uyardı çünkü. Biliyordu beni sizin bulduğunuzu haber alıyordu her daim ve o gün beni aradı ve uyardı. Sonra buraya geldi uyardı, yemin töreninden sonra uyardı. Senle ilk göreve gittiğimizde uyardı. Görevden sonra sorgu sonrası sarıldığımızı gördükten sonrada uyardı. Sonrasında da defalarca uyardı. Çok uyardı. Ama bilmiyorum, yenildim. Evet biliyorum, şu anda belki izin veriyor bu ilişkiye. Ancak en başında istemiyordu. Belki en yakınlarından biri olduğum için, seni bana emanet edebileceği gözü kapalı arkasına bakmadan emanet edebileceği için içi rahat. Ama istemiyordu... Ben bu çıkmaz sokaktan nasıl çıkıcam... Bilmiyorum..."

BİR ÖMRÜM SEVDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin