26- ↱Kalp Atışları↲

47.6K 2.3K 1.2K
                                    

Selam ben geldimmm ♥️ Nasılsınız, neler yapıyorsunuz anlatın?

27.bölüm tarihini birkaç güne ınstagram adresim hazalabaa san paylaşacağım

Sınır 800 beğeni 800 yorum

Keyifli okumalar 🩶

Sancak'ın hastaneden çıkmasının üzerinden bir hafta geçmişti ve işler hastanede bıraktığımız şekilde tam gaz ilerliyordu. İki abimde rahat nefes almamıza izin vermeden tepemizden ayrılmıyordu. Volkan abim Sancak'la bizi bildiği için rahat vermezken Kartal abim tamamen kıskançlıktan yapıyordu. Tam da Fatma teyzenin dediği şekilde küçükken nasıl Sancak ve Kartal arasındaki çekişme varsa şu anda devam ediyordu.

Gel gelim işin birde bu süreçler devam ederken unutun Berkay'a. Zavallı çocuğun benim yüzümden başına gelmeyen kalmamıştı ve Sancak'ın trafik kazasından sonra tam 4 gün evde kilitli kalmıştı. Şaka gibi ancak tam dört gün kapalı kalmıştı ve beşinci gün aklıma gelip aramasaydım da kim bilir kaç gün kapalı kalırdı.

Berkay'ın kapalı kaldığı gün

Karşı koltukta oturup maç izleyen abime ters ters bakıp elimdeki kitaba odaklanmaya çalıştım ancak sürekli tek gözü üzerimde olup tespihini alacaklı gibi salladığı için odaklanamıyordum. Şu an karşı evde olup Sancak'la ilgilenmem gerekiyordu ancak şaka olacak ki Kartal abim izin gününü bugüne almıştı. Nedenini sorduğumuzdaysa nereden öğrendiğini hiç bilmediğim şekilde olanlardan dolayı psikolojik olarak yorgun olduğunu bu yüzden dinlenmek istediğini söylemişti. Pabucumun psikolojisi sorsam ne olduğunu bilmez.

Berkay abime ilk görüşte nasıl vuruldu anlamıyordum ancak abim, Berkay'ı öğrense işte o zaman psikolojik rahatsızlık neymiş öğrenecekti. Tabi Berkay aramıza dönmeye karar verirse en son Emre olayından sonra bir daha görüşmemiştik ve ondan sonra tek kelime konuşmamıştık.

Merak ederek koltuğun üzerine bıraktığım telefonumu alarak mesajlar bölümüne girdim ve Berkay'a yazmaya başladım. "hiç sesin soluğun çıkmıyor öldün mü? Alt tarafı azıcık kandırıldın ya!"

Mesajın karşı tarafa ulaşmasını bekleyerek telefonu elimde döndürdüm ancak beş dakika olmasına rağmen tek tikte kalınca şüphelenerek mesajlar kısmından çıkıp aramaya bölümüne geçtim. Sancak'ın kazasından sonra tamamen Berkay'ı unutmuştum ve aklıma yeni geliyordu. Çocuk beni engellediyse tamamen haklıydı.

İsminin üzerine basarak aramayı başlattım ve telefonu kulağıma götürdüm ancak telefonunun kapalı olduğunu belirten telesekreterden sonra aramayı sonlandırarak Nur'a mesaj attım.

"Berkay'la hiç konuştun mu?"

Nur anında cevap verdi. "Çocuğun bende numarası bile yok nasıl görüşeyim?"

"Doğru, aradım ancak telefonu kapalı."

"Emre'yle görüştükten sonra hiç konuştun mu?"

Sanki görebilecekmiş gibi başımı iki yana salladım. "Sancak'ı düşünmekten aklıma bile gelmedi."

"Yuh Mahira!" Nur tepkisinde sonuna kadar haklıydı. İnsan arkadaşını nasıl unutabilirdi. "Emre çocuğu öldürdüyse ruhumuz bile duymaz."

"Saçmalama ya o kadar ileri gitmemiştir." korkuyla dudağımı ısırdım.

"Bilemeyeceğim adam sonuçta yalancının önde gideni,"

"Gidip baksak mı ki telefonu da açmıyor?"

"Suç mahalline mi? Hayatta gelmem Mahira ceset görme korkum var benim."

"Saçma saçma konuşma! Çocuğun belki başına bir iş geldi," kitabı kapatarak endişeyle ayağa fırladım. "Gidip bakalım tek başıma gidemem,"

Kızıltepe MahallesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin