merhaba ben irem ilk defa yazıyorum aklımdakini yazıya dökmek ve hissetiklerimi geçirmek zor umarım hissetiklerimi anlatmak istediklerimi tam şekilde alırsınız ve şubat aylarında olan deprem 10 ilimizi etkilemişti ama artçılarla birlikte çok sarsıldı ülkemiz daha eğlenceli şeyeler yazmaya çalışıcam ama angst olucakmı belli değil umarım beğenirsiniz
1 buçuk ay önce
evde bağırış ve kırılma sesleri bu ilk değildi alışmıştım alışmamam gereken şeylere alışmıştım işte uyandım uyandığım gibi odamdan çıktım seslerin geldiği yere gittim annem ve babam kavga ediyordu annem" odana git çıkma jungkook!" baktım öyle çaresizce odama koşup kitledim kapıyı kulaklarımı kapadım sesler kesilmiyor daha da artıyordu bende daha fazla bastırıyordum elimi kulağımada . Annemle babam boşanmıştı şiddetli geçimsizlik..
boşanmaya zar zor ikna olmuştu ev onun üzerineydi evden çıkmamız için 2 saat verdiğini söylemiş gitmişti şimdi o 2 saatin bittiğini söylemişti dayanamadım odamın kapısını açtım annemin yanına gittim koşar adımlarla "size 2 saat verdim aptal! sen ne yaptın sadece durdun!" demişti nasıl 2 saate ev bulabilirdik ki "nasıl 2 saat içinde bir ev bulabilirdik ki bu bu imkansız" dedim hemen annemi savunma iç güdüsü korkumdan ağır basmıştı. "öylemi annen kalıyor sen gidiyosun!" dedi e odama doğru ilerledi içeri girdiğini anladığımında annem bana ben anneme bakıyordum ne olduğunu anlamaya çalışıyorduk elinde çantamla girdi salona çantayı bana doğru fırlattı annem araya girdi nolucağını anlamış gibiydi az çok "yok öyle bir şey hiç bir yere gitmiyecek!"dedi aceleyle "eğer, sen karışırsan seni evden atar üstüne para alırım buna hakkım var bu yüzden sus!"dedi babam denen adam. Kolumdan tutup dışarı çıkardı çantayı da aynı anda attı "ne?" dedim gerçektenmi? bu muydu "zaten senin oğlun yüzünden tartışmadık mı biz ha? oğlun bi ucube ve sen aksini idea ettiğinden tartışmıyormuyduk biz" annem itiraz eder hayır o benim oğlum bırakamam onu nolursa olsun benim canımdan o demesini bekledim ama annem ses çıkarmadı ne yani ben ben miydim bunca ay tek sıkıntı annem sonra yanıma geldi tabi tek sıkıntı şuan biletmiş gibi "ben sana para yollıyacağım jungkook senin buradan uzak daha iyi bi hayatın olsun ben bilet alcam sana" sıkıntıymışım gerçekten 2 gün sonra bileti aldı annem bende ses çıkarmadım şimdi ise Seulde tek başıma 1 1 okula yakın bir evde oturuyordum
şimdiki zaman
evden hızlı adımlarla çıktım okula gitmeden aklımda bir sürü ses hepsi endişe içinde zorbalık göreceğimi söylüyordu "hayır" dedim okulun kapısının önünde her şey iyi olacak gibisinden şeyler söyleyerek kendimi endişelerden kurtardım ve okula girdim. Sınıfta kimse dersi dinlemiyor sadece konuşup ses yapıyorlardı bende o ses içinde dersi dinlemeye çalışıyordum tabi bu biraz imkansızdı e haliyle dersi dinleyemedim ama notlar çıkardım eve gidince kesinlikle tekrar yapmalıydım . Öğle arasında yemek için sıraya girmiştim kimse şimdiye kadar bulaşmamıştı mutluydum en azından zorbalık görmeyecektim sırada beklerken bir anda yan tarafa doğru ittirildim ve yere düştüm ah! şom ağızlıyım cidden! " sen jungkook sen kuzenimin okulunda olan gay değil miydin ya bil bakalım kim senin bir ibne olduğunu biliyor" resmen zevk alıyordu bana bunları yapmaktan dudaklarım acıyla büzüldü ellim acıyordu" ne o şimdiden canın mı yandı senin gibi bi hastalıklı biri bu okulda bile olmamalı" dedi haklıydı benim gibi birini ailem bile istememişti ki ama hastalıklı değilim ki" ben hastalıklı falan değilim" dedim "hasta ve ibn-" demeden yeşil saçlı bir çocuk girdi araya "kes sesini jeng kimseye hastalıklı diyemezsin senin gibi düşünenler asıl hastalıklı "dedi bağırarak "rahat bırak çocuğu" dedi ardından isminin jeng olduğunu bildiğim çocuk sus pus olmuştu resmen sonrada hızlı adımlarla gitti tamam bu yeşil kafalının sözleri dinleniyor olmalı. Pembe saçlı biri bana elini uzatmıştı "merhaba ben jimin takma onu yenisin galiba bak şu köşedekilerde arkadaşlarım gel tanış" elini tuttum ilerlemeye başladık gösterdiği köşeye gelmiştik "pişt konuşun lan" demişti" bana baktı kırmızı kafalı "ben hoseok" dedi. ardından "sen sus hobi nerdeyse her gün senin arkanı topluyorum hah bu arada ben namjoon" gülümsedim samimi insanlardı "ben jin sen en yakışıklı seokjin diyebilirsin" gülmeye başladım" ben yoongi sen bana kedi diyebilirsin "demişti jimin yeşil kafalı çocuğu göstererek daha gülmeye başladım jiminde benle birlikte gülüyordu "taehyung ben " dedi esmer olan o konuştuğunda gülmem durdu teni çok hoştu galiba artık esmer tenlileri seviyorum bakışları sertti ama hoştu gözlerimiz bi araya geldiğinde kalbim bi anda hızlandı bana beni çözmeye çalışır gibi bakıyordu bense ona aşık gibi bakıyordum.gözlerini kaçırdığında anladım nefesimi tutuğumu kalan sürede bende yemeğimi almıştım oturup konuşup gülmüştük arada taehyunga bakıyordum bazen bakışlarımız kesişiyordu o an sanki dünya duruyordu kalbimse maraton koşuyordu okul bitmişti eve vardığımda anladım ben hoşlanıyordum taehyungdan hoşlanıyordum
umarım beyenmişsinizdir dediğim gibi ilk defa yazdım bazen çok iyi yazıyorum bazen ise çok düz bir yazı oluyor ara ara oturup yazıyorum ama bu arada angst olucak kendinize iyi bakın 🏃🏻♀️🏃🏻♀️
YOU ARE READING
Butterfly
Short Storykeşke bu hayattan sessizce gitsem aynı kelebekler gibi sessizce