Kunter, Özel

232 29 11
                                    

Selamlar, yine buradayız^^

Finalden önce bu kitapta Kunter'in de konuşması gerektiğinin bilincinde olarak, bazı yaşanan sahneleri onun ağzından okumamız gerektiğini düşünüyorum. Nedenini finalde anlayacağız hep birlikte zaten. 

Medyada dolu kadehi ters tut, belki var. İlk dinlediğimde 'Kunter'i anlatıyor bu şarkı!' diyerek yazmaya koşmuştum. Birlikte dinleyelim bu sefer:')

Son kez, iyi ki Kunter diyerek sizi bölüme alıyorum^^

"Buldum seni."

Elim ağzını kapatırken sırtını duvara yaslamasını sağlamıştım. Yüzü, örttüğü kapüşonu sayesinde gözükmüyordu. Hızla kapüşonunu indirdiğimde, yalan söyleyemeyecektim. Görmeyi beklediğim uzun, beline kadar saçları uzanan bir kız değildi.

Siktir.

Gözleri ilk başta kapalıydı ama ikimiz de nefes nefese kalmış bir şekilde birbirimize bakarken onun benimkilerden daha farkı tona sahip gözlerini gördüm.

Cümlem sokağın ortasında asılı kalmıştı.

Ellerimi ona zarar verdiğimi düşünerek üzerinden aldım ve geriye çekildim.

Sanki benim bu hareketimi bekliyormuş gibi sırtını yasladığı duvardan kayarak yere oturdu. Dizlerini kendine çekmiş, alnını da onlara yaslamıştı.

Alayla gülmemek benim için çok zordu. Bu durumda, iki kat zordu.

Başımı kaldırarak gökyüzüne baktım.

Kaderimi yazan Tanrı, bana gülüyor olmalıydı.

Diğerleriyle yaptığımız tüm planları düşündüm. Kahretsin! Kungar'la günlerdir dalga geçiyordum Duru yüzünden.

Lafımı geri alıyorum.

Kaderimi yazan Tanrı, benden nefret ediyor olmalı.

Yerde oturan kızın boğazından bir hıçkırık yükseldi. Ağlıyordu. Bunun beni yumuşatmaması gerekirdi ama etkisi oluyordu işte. Ne kadar her şeyimizi bu ana bağlamış olsak da ona müsamaha göstermemem gerektiğini bilsem de her şeyden önce karşımda yere çökmüş ağlan bir kız vardı.

İşte bu yüzden saçlarını ilk gördüğüm anda siktiri çekmiştim.

Harika.

Alt dudağımı ısırırken arkama dönerek saçlarıma işkence çektirmeye başladım. Aynı anda cebimden çıkardığım telefondan hızla Alp'i arıyordum.

Telefon saniyesinde açıldı.

"Onu buldum, arka caddedeyiz."

Arkamda duran kız hareketlendi. Birkaç saniye sonra ise, ilk defa sesini duydum.

"Neredeyim ben?"

Tabii ya. Hiçbir şeyden haberi olmayan taze bir ruhtu. Kokusunu ruh katillerinin metreler ötesinden alıp üzerine saldırmamaları bir mucize olsa gerekti.

Ona cevap vermeden telefonu arka cebime koyarak saçlarımı karıştırmaya devam ettim.

Bu, sorundu.

Asıl sorun varis yerine geçecek kişinin bir kız olması ya da güçsüz biri olduğunu düşünmem değildi.

Sorun, hiçbir şeyden haberi olmadığı belli olan birini en başından eğitip buraya alıştırmaya çalışmak olacaktı.

RUH CİNAYETLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin