Vatan uğruna baş koymuş, düşmanın yüreğindeki korkunun izahı, acının işaret parmağı olan Sezin Kaza, yıllardır Keleş timinin başında duran üsteğmen kimliğinde görevini icra ediyordu. Ne yaptığını bilen, kendinden emin, dik oluşuyla bilinir, sayılırd...
biz geldik, nasılsın? umarım çok iyisindir, değilsen de umarım bu bölüm yüzünde bir gülümseme oluşturur. ne kadar yaran varsa, bu hikayede hepsi kapansın diye yazıyorum, unutma <3
yıldızımızı parlatıp oyunu vermeyi, satıra aralarına da düşüncelerini bol bol yorum atarak belirtmeyi unutma. doya doya oku ve yorumlarını eksik etme benden. ilgin, her zaman hevesimi artırır. satır aralarında seninleyim.
bir de tam da şuraya authsevvybasarak beni takip edersen çok çok mutlu edersin.
eğer bizi daha da büyütmek istersen ve destek olmak istersen twitter ve tiktokta #kazazedewattpad etiketi ile paylaşım yapabilirsin.
keyifli okumalar (:
KURGU, VATAN İÇİN CAN VEREN, MİLLETİNİ KORUYAN ASKERLERİN HATIRASINA YAZILMIŞTIR. GERÇEK ASKERİ OLAYLARDAN VE BİLGİLERDEN BAĞIMSIZDIR. DURUMLAR, OLAYLAR VE YERLER DEĞİŞTİRİLEREK YAZILMIŞTIR. KURGU GERÇEKLİĞİ TAMAMİYLE YANSITMAZ.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
dedublüman, ah bir ataş ver
anıl emre daldal, m
barış manço, alla beni pulla beni
yaşlı amca, istanbul beyefendisi
barış akarsu, mavi
çağan şengül& ışıl ayman, rengarenk ormanlar
Yürünür belki hiç düşülmezse. Düşülür belki hiç sevilmezse.
En azından düşsek de kalkarız belki dağılmazsak.
Bilirim, insanoğlunu ayakta tutan sevgidir. Sevginin iyileştirici etkisi vardır derler. Bir tan vaktinde, her yerin kıpkırmızı kandan geçilmediği o anda yere düşmüş, acırsın. Bir el senin yanağını okşayıp geçse, yanlışlıkla olsa dahi o sevgi seni ayağa kaldırır. Kaldırmaz diyen, çok dağılmıştır.
Ben zamanında çok dağılmıştım. Kendi çıkardığım savaş yerinde, tan vaktiydi. Güneş doğmaya yaklaşmıştı ama anlarsınız ya, benim için her yer çok karanlıktı. Dizlerimin üzerinde düşmüştüm, tekmeler sanki taşıyamayacağım yüklerim sırtlanacağım omzumu parçalamayı hedefliyordu. Öyle hırslı, öyle acımasız, öyle güçlü vurulmuştu. Kaldırmazdı hiçbir el beni, öyle derdim bundan iki yıl öncesine kadar.
