Bağış etkinliği bittiğin de hep beraber bir bara gitmiştik ve keyfimize bakmaya çalışmıştık.Fakat bende tuhaf şeyler vardı her bara gelmemde deli gibi eğlenirken şimdi işler tam tersi hiç eğlenemiyordum.Gürültü başımı ağrıtıyor ve içtiğim içki ise yavaştan kendini hissettirmeye başlıyordu.Jimin kolunu bana sarıp göğsüne yatırmış uyukluyordu hemde böyle ortamda.Jimin hiç içki sürememişti ağzına çünkü buradan sonra direk şirkete geçecekti.
İçkileri içtikçe içtim kimse de dur dememişti bu oldukça işime geliyordu.Jimin hareketlenip "Hayatım hadi gidelim sende sarhoş oluyorsun." dediğin de başımı salladım sadece.Hiç kalkacak halim yoktu.Ölü gibiydim sanırım.Jimin bu halimi görüp bana gülerken beni kucağına almıştı.Birini düşünüyordum hemde kocamın kolları arasında..Çok anormaldi canımı çok sıkıyordu bu durum.
Temiz havaya çıkmamızla gözlerimi zoraki açtım.Arabamızın oraya geldiğimizde Jimin beni yere indirdi.
"Jungkook Miley sarhoş onu eve götür.Ben eve sonra gelirim-" ve cümlenin devamını bile duyamıyordum.En son Jiminin tekrar içeri gittiğini gördüm.Jungkook arka kapıyı açtığın da ona dudak büzdüm ve ön kapıyı açıp oraya bindim.
Jungkook ise şoka girmiş gibi bakınıyordu etrafa.Hemen arabayı dolanıp şoför koltuğuna bindi.
"İyi misiniz Miley hanım?" Hanım deme bana! Deme! İyi değildim.Sadece evet anlamında başımı salladım ve başımı camın kenarına koyup gözlerimi yumdum.İkimiz aynı arabada sessizce bu ortamın keyfimini çıkarmaya çalıştım.
Arabayı çalıştırdı ve sürmeye başladığında kendimi yolun akışına ve Jungkook'un burnuma dolan kokusuna bıraktım.
Yol gittikçe bitmiyor gibiydi ve benim birden midem bulandı ve elimle ağzımı kapadım.Yüzümü ekşittiğimde Jungkook'a elimle dur işareti yaptım.Jungkook hızla arabayı kenara çekti.Bir çırpıda kendimi dışarı attım ve kaportanın önüne gittim.İki büklüm olmuştum ve temiz havayı içime içime çektim.Mide bulantım biraz geçmişti.
"Miley hanım kötü hissediyorsanız hastaneye gidelim hemen." dedi endişeyle.
"İyiyim sadece biraz midem bulandı." dediğimde kıçımı kapartoya yaslayıp derin bir nefes aldım.Jungkook ise başımda dikiliyordu. "Gece gece benimle uğraşıyorsun kusura bakma lütfen."
Kaşları çatıldığın da "Kusura bakılacak bir durum değil bu benim işim Miley hanım." dedi.
O an gözlerinin içine baktım istemsiz suratımda gülümseme oldu.O ise sadece düz bakışlarıyla baktı.Yerimden kalkmak icin doğrulduğum da aniden başım döndü ve yeri boylamak üzereyken Jungkook sıkıca belimden tuttu.O an bende nefesimi tuttum.Bir birimize ilk defa bu kadar yakındık.Yüzlerimiz arasında santimler vardı.O erkeksi kokusu işliyordu üzerime sanki.Bu anı bozmamak için her şeyi yapardım.
Jungkook hafif kaşları çatıktı yüzüme bakıyordu her yerine.Zaman durmuş gibiydi ince dudaklarına bakakaldım.Nasıldı acaba tadı? Nereden geldiğini bilmediğim cesaretle biraz daha yüzüne yaklaştığım da Jungkook'un belimde nazikçe duran elleri birden sıkılaştı ve beni kendine bastırdı.İnilti çıktı dudaklarımdan.
Tutamadım kendimi ve dudakların üzerine içki kokan dudaklarımı bastırdım.Jungkook bu öpücüğü karşılamadan geri çekildi ve beni bıraktı.Arkasını döndüğün de ağzından sinirle küfürler savurdu.
"Miley hanım yapmayın.." dedi yalvarırcasına. "Elimde değil." dedim bir çırpıda.
Bana döndü sakince ve iki adımla karşımda dikildi. "Siz benim patronumun eşisiniz bana siz yasaksınız! Beni zor duruma düşürmeyin,"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şoförüm Jeon Jungkook
Fanfiction"Unutma ki bu yaptığımıza hiç pişman olmayacağız." #hayalet1