Elif Şafak
Görünüm
Elif Şafak | |
---|---|
Doğum tarihi | 25 Ekim 1971 |
Doğum yeri | Strazburg |
Vikipedi maddesi Vikiveri öğesi |
Elif Şafak (d. 25 Ekim 1971, Strazburg), Türk yazar.
Kitapları
[değiştir]Şehrin Aynaları (1999)
[değiştir]- Katillerimin yüzlerini seçemiyorum; isimlerindense geride harfler kalacak sadece.
- Binlerce kelime, onlarca hikâye var boğazımda düğümlenmiş. Susuyorum konuşmam gereken yerlerde; dilimi tutamıyorum ne zaman susmam gerekse. Anlatacak çok şeyim olsa da, emin değilim anlaşılmak istediğimden.
Mahrem (2000)
[değiştir]- Baykuş; kanarya beslermiş amcalar, teyzeler. Kumruları sever, kartalları över, güvercinleri uçurur, kargaları kovar, papağanları konuştururlarmış. Oysa çocuk baykuşları severmiş. "Uğursuz kuş o. İsmini anma, damına çağırma." dermiş teyzeler, amcalar. Uğursuz kuşmuş baykuş; gece gördüğü, geceyi gördüğü için.
- s. 93
- Derler ki, aşk da unutulurmuş her şey gibi. Hem de yaşanıp bittikten, soğuyup küllendikten sonra değil, tam da dolu dizgin devam ederken unutulurmuş aşk.
- s. 86
- Elmas bir gözdür yürek. Ve çizilmeye görsün bir kere, artık hep sedefsi bir yırtıkla bakacaktır cümle aleme
- s. 163
- Pek güzeldin, pek latiftin. Börek olsan seni yerdim. Az soğanlı, bol etliydin. Lafa daldım, dibin tuttu. Gönül bu, hemen unuttu.
Araf (2004)
[değiştir]- Yabancı, isminin bir ya da birçok bölümü gölgede kalan insandır.
- s. 10
- Şarkı üç dakika yirmi saniye ama tekrar tekrar çalınırsa sonsuza kadar sürebilir.
- s. 345
Med Cezir Yazıları (2005)
[değiştir]- En sahici dostluklar ortak varlıklar üzerine değil, ortak yoksunluklar üzerine kurulanlardır.
- s. 26
- Her zaman kolay kolay itiraf edemesek de bunu kendi kendimize, hep öteleri düşleyen, öte yer ararken en yakınlarındakileri mutsuz eden bizler... ben...
- s. 152
- Önce yüzlerini unuturuz sevdiklerimizin. En çok yüzümüzün unutulmasından endişe ettiğimiz halde.
- s. 163
- Uzaklaşırsın. Yol seni nereye götürürse. Yazı seni nereye sürüklerse. Burnunda bir sızı. Ne de olsa her yolculuk geri dönememe ihtimalini taşır bağrında.
- s. 198
- Kitap hâlâ kutsal benim için... kelime hâlâ mühim ve harf hâlâ muamma.
- s. 204
- Ölüm sahiciliğini yitiriyor kayıplar istatistiklere, çatışmalar haberlere dönüştüğünde.
- İşgal Altında Sanat Mümkün mü?
- Özgürlük çıkış kapılarının gümüşi aralığında.
- Eşiklere Basarsan Şayet
Baba ve Piç (2006)
[değiştir]- Bürokratik düzenlemeler, evli çiftlerin bebeklerini kurtarmak için gösterdikleri özeni evlilik dışı doğan bebekler için göstermiyordu anlaşılan. Babasız bir çocuk neticede bir piçti ve İstanbul da bir piç, sallanan bir diş gibi her an düşmeye hazırdı.
Siyah Süt (2007)
[değiştir]- Tebeşirle çizilmiş bir seksek oyunu kadar uçucu bir çizgisi vardır hayatın. Farkında olmadan basıyorsun çizgiye. Kızıyorlar anında Yandın! diye atılıyorsun oyun dışına.
- s. 25
Ustam ve Ben (2013)
[değiştir]- Aşk gibiydi okumak da… Neden, nasıl müptelası olduğunu, bilen zaten gayet iyi bilirdi; bilmeyene de anlatamazdın bir türlü.
Kaynaksız
[değiştir]- Kanat çırpan kuşlara bakın. Kanatlarının nasıl hareket ettiğine dikkat buyurun, bir aşağı bir yukarı. Bir hüzün, bir saadet. Böyledir hayat. Hoş bir kararda, ahenk içinde, dengede.
- Neden baktın neyi geride bıraktığına ? Söylesene, insan terk ettiği şeye neden dönüp bakar son defa.
Hakkında söylenenler
[değiştir]- Habertürk Gazetesi’nin hafta sonu eki bu pazar Elif Şafak'a ayrılmıştı. Anladığımız kadarıyla eskiden vejetaryenmiş, aradan 14 yıl geçtikten sonra tekrar et yemeye başlamış. Verdiği pozdan anladığımız kadarıyla yalnız et değil beyin de yiyecek. Ne diyeyim, ünlü yazarımıza afiyet olsun, yarasın, yediği etler, beyinler, demirine demir katsın! Merak ettiğim şey etoburluğa dönme kararını neden böyle davul zurnayla kamuoyuna açıklama ihtiyacı duyduğu? Olumsuzluktan olumluya dönme, hidayete erme, yükselme haberlerine hepimiz alışığız. Yeşilçam’ın tanınmış aktörü “altı aydır temizim, artık uyuşturucu kullanmıyorum” dediğinde hoşumuza gitti, “Aferin adama, sonunda doğru yolu bulmuş” dedik. Elif Hanım gazetede iki tam sayfa “Ey ahali! Ben bundan sonra eskisi kadar vicdanlı, iyi kalpli bir insan olmayacağım” deyince hepimiz şaşırdık (ve üzüldük). Bu itirafın bir nedeni olmalı? “Halk benim ne yediğimi çok merak ediyordur, anlatayım öğrensinler” diye mi düşündü acaba? Yoksa dostlarından ve et sever eşinden “aferin” almak, kabile üyeliğini tescil ettirmek, “bakın ben de sizdenim” demek isteği mi galip geldi? Ne derseniz deyin Elif Hanım bir ödülü hak ediyor, artık et üreticileri birliği mi yoksa et ithalatçıları birliği mi verir onu bilemem. — Murat Kınıkoğlu [1]