İçeriğe atla

Kandidiyaz

Vikipedi, özgür ansiklopedi
Kandidiyazis
Ağızda kandidiyazis (pamukçuk)
UzmanlıkEnfeksiyon hastalıkları, Dermatoloji Bunu Vikiveri'de düzenleyin

Kandidiyaz, herhangi bir Candida türüne bağlı olarak gelişen herhangi bir mantar enfeksiyonu için kullanılan genel addır. Kandidiyaz başka adlarla da anılabilmektedir ve bunlar şöyle sıralanabilir:

Kandidiyaz etkeni olan Candida türleri içinde en önemlisi, en sık saptanan etken olduğu için, Candida albicans'tır (kandida albikans okunur).

Hastalığın görüldüğü yerler

[değiştir | kaynağı değiştir]

Bağışıklık sistemi normal çalışan kişilerde, kandidiyaza genellikle yalnızca bedenin dışarıya açık ve nemli bölgelerinde rastlanır:

  • Ağız içi (pamukçuk)
  • Vajinada (vajinal kandidiyaz)
  • Derinin kat yaptığı yerler (kalça, popo, koltuk altları, (intertrigo); bebeklerde alt bezi bölgesinde (pişik enfeksiyonu)
  • Parmak araları
  • Üst dudağın alt dudağı örttüğü dudak kenarında (perleş, Anguler Keilitis)

Kandidiyaz, vajina iritasyonunun (vajinit) ikinci başlıca nedenidir. Peniste de özellikle sünnet olmamış erkeklerde görülebilir.

Ösafagus epiteline yayılmış kandida enfeksiyonu. Mantar hücreleri kırmızı boyalıdır

Bağışıklık yetmezliğinde kandida enfeksiyonu ağızdan yemek borusuna (özofagus) yayılıp sistemik hale gelebilir, bunun sonucu çok daha ciddi bir durum olan fungemidir. Sistemik enfeksiyon, sindirim sistemiyle ilgili ameliyatlarda, yanık vakalarında ve damardan beslenme amacıyla takılmış kateterler yoluyla da olabilir. Candida kan yoluyla vucuda yayılır, kalp kapakçıklarında yerleşirse ateş, kalpte üfürüm olur, dalakta şişme olur; gözde enfeksiyon körlüğe yol açar; kan veya böbrek enfeksiyonu ateş, çok düşük tansiyon (şok) ve düşük idrar üretimine neden olur.

Üç ilâ dokuz yaş arası çocuklarda ağızda kronik mantar enfeksiyonları olabilir. Ağzın etrafında beyaz benekler şeklinde görünür. Ancak bu ender bir durumdur.

Maya tipi mantarlar herkeste bulunur ama vücutta doğal olarak bulunan diğer mikroorganizmalar (normal flora) bunların çoğalmasını sınırlar. Diğer mikroorganizmalarla Candida türleri arasındaki dengenin bozulması durumlarında, Candida vücutta ileri derecede çoğalır.

Kadınların dörtte üçü hayatlarının bir noktasında kandidiyaza yakalanır. Her kadının vajinasında Candida albicans bulunur ve bu normalde bir sorun yaratmaz. Ancak normal florada bulunan laktobasiller ile olan dengesi bozulursa, aşırı çoğalma olur ve enfeksiyon belirtileri ortaya çıkar. Hamilelik, doğum kontrol hapı kullanımı, bazı antibiyotikler ve diyabet de bu dengeyi bozup mantar enfeksiyonuna yol açabilir.

Kandida enfeksiyonu, süt emen bebeğin ağzından annesinin meme ucuna (ve ters yönde de), cinsel ilişkide bir cinsel organdan öbürüne bulaşabilir.

Belirtiler arasında kaşınma, yanma, ağrı, vajina veya vulvanın iritasyonu bulunur. Ayrıca vajinadan beyaz veya gri renkli, bira veya ekmek gibi "mayamsı" kokan, süzme peynir kıvamında bir akıntı olabilir.

Çoğu kadın daha sık rastlanan bakteriyel vajinozu mantar enfeksiyonu ile karıştırlar. Bakteriyle vajinozun tanısı ancak doktor tarafından konabilir. 2002 yılında Journal of Obstetrics and Gynecology yapılan bir araştırmaya göre kendini mantar enfeksiyonunu için tedavi etmekte olan kadınların yalnızca 3'ünde gerçekten mantar enfeksiyonu vardı. Diğerlerinde bakteriyel veya karışık enfeksiyon vardı.

Candida albicans kolonileri

Potasyum hidroksit (KOH) çözeltisi kullanılır. Enfekte olmuş bölgeye bez sürterek veya hafifçe kazıyarak alınan bir örnek bir mikroskop lamı üzerine konur. Üzerine bir damla 'luk KOH çözeltisi konur. KOH, deri hücrelerini çözer ama Candida etkilenmez. Mikroskop altında bakılınca Candida'nın hifleri ve psödosporları görünür. Yüksek sayıda varlıkları mantar enfeksiyonunun işaretidir. Tanının teyidi için steril bir bez önce enfekte olmuş deriye sonra da bir kültür ortamının yüzeyine sürülür. Ortamın birkaç gün enkübasyonundan sonra mantar ve/veya bakteri kolonileri belirir. Kolonilerin özellikleri organizmaya muhtemel bir tanı getirir.

Ev tedavi yöntemleri arasında bulunan yoğurt sürmek, içinde faydalı (probiyotik) laktobasiller içerdiği için mantarın büyümesine engel olur. Keza, sindirimi kolaylaştıran bakteriler içeren acidophilus tabletleri de aynı etkiyi gösterir. Hatta, içinde antimantar bir madde olan allisin bulunduran sarımsak başları iri parçalar halinde kıyılarak da kullanılabilir. Jel kapsüllerinin içine borik asit tozu doldurup bunların birkaç gece boyunca yatmadan vajinaya sokmak da mantar enfeksiyonlarını tedavi etmek amacıyla kullanılan bir tedavi yöntemidir.

Kandidiyazın ilaç kullanmadan, geleneksel yöntemlerle tedavisi hafif vakalarda fayda gösterebilirse de hasta enfeksiyonun ciddiyetini her zaman kendi değerlendiremediği için tibbî muayene gerekli olabilir. Çoğu zaman reçeteli ilaçlar enfeksiyon tedavisinin tek yoludur. Kandididiyaz eğer ağızda, vajinada veya deride ise yüzeysel (topikal) antimantar ilaçlar (örneğin klotrimazol veya nistatin) veya ağızdan flukonazol kullanılır. Antimantar ilaçlar daha sık rastlanan bakteriyel vajinozlara karşı etkin değillerdir. Vücuda yayılmış kandidiyaz ki genelde hastaneye kaldırılmış hastalarda görülür, potansiyel olarak ölümcüldür. Amfoterisin B, flukonazol, caspofungin veya vorikonazol gerektirir.

Süt veren anneler durumunda annenin meme ucunda ve/veya bebekte kandidiyazis olması durumunda hem annenin hem bebeğin beraber tedavi olmasi gerekir, aksi halde enfeksiyon birinden öbürüne geri gelebilir. Bu tür vakalarda Gentian violet boya çözeltisi Candida enfeksiyonlarının üzerine sürülerek onu öldürmeye yarar.

Candida'nın çoğalma nedenini anlamak hastalığın kontrolüne yardımcı olur. Örneğin oral kandidiyaz genelde astım tedavisi için nefes (inhalasyon) yoluyla kortikosteroid alan hastalarda görülür. Bu hastaların her steroid dozundan sonra ağızlarını suyla çalkalamaları gerekir. Dudak kenarlarında meydana gelen enfeksiyon genelde akne tedavisi için izotretinoin alındığında görülür. Kandidiyaz, AIDS gibi çok daha önemli başka bir sorunun belirtisi de olabilir. Diyabetli hastalarda mantar hastalığına daha sık rastlanır çünkü şeker mantarın büyümesine yardımcı olur. Sık tekrarlanan mantar enfeksiyonlarında şekerden şüphelenilir ve ondan kaçınılması salık verilir. Bu durumda beslenme uzmanları bir dönem için şeker ve bazı nişastalı yiyeceklerden yoksun diyetler önerirler. Antibiyotik kullanımı vücuttaki doğal bakterilerin azalmasına neden olduğu için kandidiyaza yol açabilir, bu durumda probiyotik katkı tavsiye edilir. Bebeklerde pişik enfeksiyonunun tekrarlanmaması için alt bezi bölgesinin temiz, kuru ve mümkün olduğunca havaya açık olmasına çalışılmalıdır.

Kadınların vulvovajinal sağlıkla ilgili önlemlere dikkat etmeleri vajinal kandidiyaza engel olabilir. Lokal tedavi için vajinal tablet veya ilaçlı vajinal duş kullanılabilir.

Tarihsel notlar

[değiştir | kaynağı değiştir]

Alman B. Lagenbeck 1839'da pamukçukta maya benzeri bir mantarın varlığını göstermiş olan ilk kişidir. 1923'te Christine Marie Berkhout, Utrecht Universitesi'ndeki doktora çalışmasında Candida cinsi ve albicans türünü tanımlamıştır. Yıllar boyunca bu cinsin ve türün tanımlanması evrim geçirmiştir: cins için Mycotorula ve Torulopsis, tür için ise Monilia albicans ve Oidium albicans artık kullanılmayan isimlerdir. Şu anda kullanılan isim, Uluslararası Botanik Kongresi (International Botanical Congress) tarafından "korunmaya alınmış isim" (Lat., nomen conservandum) tanımı altındadır. Sınıflandırmanın ayrıntıları Candida albicans maddesinde bulunabilir.

Candida cinsi yaklaşık 150 tür içermektedir. Bunların sadece altısının insanda enfeksiyona yol açtığı düşünülmektedir. Candida albicans bunların en başında gelir. İnsanda hastalığa yol açan diğer türler Candida tropicalis, Candida glabrata, Candida krusei, Candida parapsilosis ve Candida lusitaniae'dır.

Dış bağlantılar

[değiştir | kaynağı değiştir]
Sınıflandırma
Dış kaynaklar